Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '12

 
Kategori
Kitap
 

Sırça köşkün masalcısı

Sırça köşkün masalcısı
 

"Kemalettin Tuğcu'nun adını duymamış kaç kişi vardır?" diye sorarak başlıyor kitabının önsözüne yazar NEMİKA TUĞCU.

Bunu sorduğunda yıl 2004'tür. Çok fazla geçmemiş aradan, ama şimdi sorsa 'duymadım' diyecek çok kişi olduğunu tahmin ediyorum. Hatta yazarın bu soruyu sorduğu zamanda da hemen hemen aynı yanıtın verileceğini düşünüyorum.

Nemika Tuğcu, yazarımızın yeğenidir. 2004 yılında Can Yayınları'ndan gelen istek üzerine amcasının hayatını yazmaya koyulmuş. Roman tadında çok güzel bir biyografi olmuş.

Piyasaya çıkar çıkmaz aldığım kitabı bir solukta bitirmiştim. Benim çocukluğumun yazarıdır Kemalettin Tuğcu. "1940'lardan 1980'li yıllara kadar onu tanımayan çocuk yoktu" diyor Nemika hanım. Ben de onlardan biriydim. 1972 yılında ilkokulun birinci sınıfının birinci döneminde okumayı söktükten sonra annemin deyimiyle sokakta çamurda bile bir kâğıt görsem eğilip, alıp okuduğumdan Kemalettin Tuğcu'nun da o güzelim çocuk romanlarını yutar gibi okuyordum.

Çok memnunum, iyi ki okumuşum onu, okurken aldığım keyfi bugün gibi hatırlıyorum. Onun kahramanlarıyla ağlar, güler, düşünürdüm. Acılıydı romanlar, ama mutlaka iyi sonla biterdi, iyiler ve dürüstler mutlaka kazanırdı.

Çok üretken bir yazarmış, 1982 yılına kadar tam 312 romanı yayımlanmış, sonra zaten gözleri bozulunca emekliye ayırmış kendini.

     

Çok okuyanı ve seveni olduğu kadar hiç sevmeyeni, okumayı şiddetle reddedeni ve yazdıklarını ucuz bulanı da vardı onun. Tamamen halkın içinden insanları yazıyordu. Özellikle yoksulları, kimsesizleri, talihsizleri...

Bana sorarsanız, bizim kuşağın çocuklarına sevgiyi, adaleti, iyiliği ve merhamet duygusunu kazandırmıştır. Yani şimdilerde pek çok çocuğumuzun içinde olmayan merhamet duygusunu özellikle.

Ben Kemalettin Tuğcu'nun hayatı hakkındaki bu kitabı okuyana kadar, onun ayaklarından sakat olduğunu ve bu yüzden hiç okula gidemediğini, okuma yazmayı kendi kendine öğrendiğini bilmiyordum. İki ayak tabanı da içe dönük doğmuş, hayatı boyunca kaçmış insanlardan, yalnızlığı seçmiş.

Bir ilgimi çeken, şaşırdığım şey de şu oldu; hiç bir yazarın kitabını okumazmış Kemalettin Tuğcu, etki altında kalıp da yazdıklarının özgünlüğünü kaybedeceği endişesiyle.

Şimdilerde yeni basımları yapılıyor romanlarının, görüyorum, okuyorlar mı çocuklar acaba? Herhalde okuyorlar ki basılıyor.

Şimdinin çocuklarına ne söyleyebilir geçmiş zamanın romancısı, merak ediyorum. O kadar uzak ki o yıllar, o kadar değişti ki her şey, milyonlarca ışık yılı uzaklığı gibi geliyor bana. 

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..