Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Şirket muayenehaneleri ve hatalı uygulamalar

Kanunlar yoruma açık olmamalıdır. Kesin ve her kes için uygulamada eşit olmalıdır. Yoruma açık olarak çıkarılan kanunlar, hükümetler değiştikçe farklı yorumlara ve sonuçta farklı uygulamalara neden oluyor. Bundan hem devlet hem de vatandaş zararlı çıkıyor. Konuyu bir örnekle açmak gerekirse ;

Yıl 2001, Olay Ankara’ da geçiyor. Bir diş hekimi, İl Sağlık Müdürlüğünden ve vergi dairesinden ayrı ayrı çağrılır ve ‘ailenizin birkaç yerden geliri olduğu için, ‘bir kaç çeşit beyanname veriyorsunuz, karışıklık oluyor. Bunları bir aile şirketi olarak bir araya toplarsanız size kolaylık olur’ şeklinde tavsiyede bulunulur. Bu tavsiyede elbette biraz baskı unsurları da bulunmaktadır.

Vatandaşın boynu kıldan ince, on beş yıllık muayenehane düzenini bozarak eşi ve kendisi, bir şirket başlığı altında muayenehanelerini birleştirir. Şirketin turizm ile ilgili faaliyet kolunda ise çocukları görev alacaktır. Böylece tüm aile tek bir beyanname ile vergisini ödeyecektir.

Kendi muayenehanelerindeki alet, cihaz ve eşyaları mecburen şirkete satılmış gösterir ve satış faturasının üzerinde belirtilen miktarlar muayenehaneye gelir teşkil ettiği için dörtte birini (% 25 ini) devlete gelir vergisi olarak verirler. Şirkete mal aldığı için de aynı faturalara % 15 KDV ödemek zorundadır. Ayrıca daha önce muayenehane için bastırılmış olan makbuzlar, reçeteler, tabelalar vb. bir çok malzeme de çöpe atılır ve heba olur. Şirket adına yenileri yapılmıştır.

Şirket olunca, İl Sağlık Müdürlüğü şirket adı altında ‘Özel Diş Hekimi Muayenehanesi’ olarak ‘Uygunluk Belgesi’ ve ‘Çalışma İzin Belgesi’ verilir. Zaten muayenehane de değişmemiştir. Sadece isim değişikliği olmuştur. Şirket olunca, eleman alma ihtiyacı doğmuş ve geçen yıllarda şirketten sekiz aile ekmek yemeğe başlamıştır.

Şirket, bunca yıldır karınca kararınca az da olsa belli bir kar ediyor, hem sekiz aileye geçim imkanı sağlıyor hem de devlete vergi veriyordu.

Yıl 2009, kanun ve yönetmelikler değişmemiş ancak başa gelen iktidara bağlı yöneticilerin bu yönetmelikler hakkındaki yorumları değişmiştir. Doktorların ve diş hekimlerinin şirket adı altında çalışamayacaklarını belirten bir yorum getirirler ve bunu şirket adı altına çalışanlara tebliğ ederler.

Bu tebliğe göre şirket muayenehaneleri kapatılacaktır. Tebliğe göre şirket adı altında özel muayenehane olamaz. Tebligat İl sağlık müdürlüğüne toplu olarak çağrılan doktor ve diş hekimlerine sözlü olarak yapılmıştır. Tebliğe uymayanlara çeşitli cezalar kesilmeye ve baskı yapılmaya başlandı. Oysa önceden özel şirket muayenehanesi için uygunluk belgesi ve çalışma izni verenler gene aynı mercilerdi.

Sonuç; kanun karşısında vatandaşın boynu kıldan ince, şirket araç ve gereçlerini tekrar muayenehaneye satmak zorunda kaldılar. Kendi alet ve eşyalarını tekrar kendilerine fatura ederek, tekrar %25 gelir vergisi ve % 15 KDV ödemek zorunda kalındı. Aynı şekilde önceden şirket için yaptırılmış olan fatura, makbuz, reçete, tabela v.b malzemeler de çöpe gitti, heba oldu. Muayenehaneler için yenileri yapıldı.

Yeni muayenehane de aynı eski şirketin olan muayenehaneydi. İl sağlık müdürlüğü önceden verilen uygunluk belgesinin ve çalışma izninin geçersiz olduğunu belirterek bunları yeniledi. Şirket kapatılınca elemanları işten çıkartmak zorunda kalındı. Bu yenileme işlemi eski para birimiyle milyarlarca masraf getirdi. Bu kriz ortamında altı ailenin ekmek kapısı da kapanmış oldu. Onlar işsiz kaldı. Her halde iş buluncaya kadar ilgililere iyi niyetlerini sunmaya devam edeceklerdir.

Şimdi ilgililere sormak istiyorum;

Kendi işini kurmuş, sekiz ailenin ekmek yediği, iyi veya kötü devlete vergi veren otuz senedir bu devlete hizmet eden bir vatandaş için, bunca masrafa sokularak, şirket olacaksın diyen yetkililer tarafından onca masraf yaptırılarak şirket için ‘Özel Diş Hekimi Muayenehanesi Uygunluk Belgesi’ ve ‘Personel Çalışma İzin Belgesi’ verildikten kısa bir süre sonra tekrar muayenehane olacaksın diyerek yeni bir masraf kapısına sebep olmaları doğru mudur?

Bunca işsizlik ve kriz ortamı varken, bu çalışanların işten çıkartılmasına yol açacak uygulamalara ve düzenlemelere gidilmesi doğru mudur?

İyi veya kötü kurduğu işle, birkaç kişi de olsa iş imkanı yaratmış, devlete sigortaları ve kazancının vergisi de ödüyorken bu kriz ortamında işyerlerinin kapatılmasına yönelik uygulamalar ne derece sağlıklıdır?

Kapatılan iş yerlerinin sayıca çokluğu düşünüldüğünde hatalı uygulama sonucu işsiz kalan binlerce kişi olacaktır. Ayrıca bu düzenlemeler bütün şehirlerde eşit olarak uygulanmıyor. Bu kayırmacalar doğru mu? Düzenlemeler yeni başlayanlara uygulanamaz mıydı? Kazanılmış haklar da zayi oldu.

Özellikle Ankara ve İstanbul’da olmak üzere bir çok şehirde binlerce vergi vermeyen kaçak muayenehaneler var ve bunlar bir çoğunun yer ve adresleri DİE tarafından saptanmış durumdadır. Bu kaçak muayenehane sahipleriyle uğraşmak dururken neden kurulu düzeni bozup tekrar yapma yoluna gidiliyor?

Heba olan malzemeler milli servete zarar değil mi?

Kanun koyucuların kanunları çıkarırken yoruma açık bırakmamaları ve yürütmenin başındakilerin ülke yararını gözeterek hareket etmeleri dileğiyle.

 
Toplam blog
: 106
: 597
Kayıt tarihi
: 13.02.09
 
 

1953 Denizli doğumlu, evli ve iki çocuk babası. Doktor dişhekimi, şimdiye kadar yayınlanmış yedi ..