Sivas Katliamı Davası, zamanaşımı ve AKP’nin tavrı...

Yargı, ağır işliyor!

Yargıya karışılmaz!

Yargı kararlarına saygı duymak gerekir!

Yargı da yargı...

Aklına gelen olumlu ya da olumsuz her sözü söyleyip kendinize “Adam, haklı” dedirtecek çok kişi bulursunuz bu ülkede. Hak yemeyen, haktan hukuktan anlayan kişi olarak yüceltilmek de yine sizin elinizde.

Ama siz, önce kim olmalısınız?

Yer aldığın saf, sizin göklere çıkarılmanızı sağlayacağı gibi, söylediklerinizin “beş paralık değeri” olamadığını da gösterebilir.

Yargı kararları, sonuçta, kimilerine yarar, kimilerine yaramaz.

Kimilerine yarasın/ yaramasın diye, önlem alan/ almayan, susan/ konuşan, kılını bile kıpırdatmayan/ hemen çözüm bulan... çoktur. Kimileri için “hamilik” rolüne soyunanlar, kimileri için de “Oh olsun!” anlayışıyla davrananlar da...

*****

Zamanaşımı!

Yargıdan kaçırılmak istenenler için, bir “cam simidi” olur çıkar.

Tıpkı, Sivas Katliamı kaçaklarına olabileceği gibi.

Sivas Katliamı mı?

İnsanlıktan nasibini almayanlar, 2 Temmuz 1993‘te, Sivas’ta Madımak Oteli’nde göz göre göre bir katliam yaptılar; 35 aydın yakıldı. Gözü kan bürümüş güruh, naralar eşliğinde cayır cayır yananları büyük bir şehvetle izlediler.

Kaçan kaçtı, kaçamayanlardan da yakalananlar, mahkemeye çıkarılanlar oldu.

Arananlar vardı; yakalanamadılar.

Kaçaklardan 5‘i için zamanaşımı 13 Mart Salı günü doluyor.

Kaçaklar içinde hele biri var ki, aranırken neler yapmış neler?

Milliyet'ten Türker Karapınar ile Gökçe Tahincioğlu’nun haberine göre..

Evlenmiş!

Askere gitmiş!

Çocuğunu nüfusa yazdırmış!

Ehliyet almış!

*****

13 Mart Salı, zamanaşımının dolduğu gün; o gün mahkeme var.

Bu davada zamanaşımının olmaması için girişimde bulunan bulunana:

Yazar ve şairler, yakınlarını yitirenler....

Davanın savcısı, yakalanamayanların zamanaşımından yararlanmalarını istemiş.

Söz mahkemede...

Avukatlar, 35 aydının katledilmesinin “insanlığa karşı suç olarak” kabul edilmesini istiyor. Özel Yetkili Ankara Savcılığı’nın 12 Eylül dönemiyle ilgili kararı örnek gösteriliyor.

Nedir o karar?

12 Eylül döneminde yapılan işkencelerin insanlığa karşı suç olduğu, bu konuda zamanaşımı işlemeyeceği....

CHP de, Sivas Katliamı sanıkları için zamanaşımı olmasın diye uğraştı, ama sonuç alamadı. CHP’nin en son girişimi de, sanıkların zamanaşımına uğramaması için verdiği yasa önerisinin TBMM Genel Kurul gündemine alınması, AKP oylarıyla reddedildi.

Adalet Bakanı Ergin, kaçak sanıkları bulamayan mahkeme, savcılık ve emniyeti sorumlu tuttu; zamanaşımı abartılıyor anlamına gelecek bir değerlendirme yaptı:

"111 sanık hakkında karar verilmiş. Zamanaşımı 5 kişi için geçerli. (...) sanki bu dava sanıklarının tamamı kurtuluyormuş gibi bir algı da oluşuyor.”

*****

Gözler, 13 Mart’taki duruşmada...

Mahkeme, zamanaşımını kabul mü edecek, yoksa  eylemi “insanlığa karşı suç olarak nitelendirerek, bu konuda zamanaşımı işlemeyeceğine” mi hükmedecek?

Bekleyip göreceğiz!

Beklenti içinde olan 53 yazar ve şair, bir bildiriyle yargıçlara sesleniyor:

“Mürekkebin hafızası, türkünün çığlığı hukukun hükmünden daha uzun ömürlüdür. Bir kez daha tarihe, zamana bir not düşerek hukukun savunucusu olan ilgili yargıçlara diyoruz ki: Sivas Davası’nda zamanaşımı olmamalı. Çünkü bu dava insanlık suçu kapsamındadır. Bekliyoruz; umuyoruz; ummak istiyoruz...”

TURGUT ÇELİK/ Mersin