Sivas katliamının TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonuna sunulan görüntüleri üzerine...

Türkiye her zaman toplumun dizaynı için “derin yapılar” eliyle iş gördü. Devlet her şeyin üzerinde tutulan menfaatleri(!) için kullanacağı “Vatan, Millet, Din, Sakarya” diyerek egosu şişirilmiş tetikçiler, katiller bulmakta hiçbir zaman sıkıntı yaşamadı.

Kişisel gelişimini tamamlamamış, ülkeyi dünyayı okumaktan aciz, ortalamanın altında zeka düzeyine sahip ve çoğunluklada kendi ayakları üzerinde duramayan; kendini bir guruba ait hissetmediği zaman yaşa(ya)mayan ve de toplumca kutsallık (Din, Irk, Mezhep vb.) atfedilen değerlerin arkasında hizalanan/hizalanmaya hazır kalabalıklar içerisindeki hiçlik! Tek başınayken gölgesinden korkarken, benzer kalabalıklar içerisinde yer aldığı zaman en öne çıkmaktan da asla vazgeç(e)mez; ilk taşı o atar, ilk kurşunu o sıkar, ilk ateşi o yakar...

Benzer görüntüleri devletin karanlık işlerini gördürdüğü ‘derin yapılar’ın manipüle ettiği toplumsal olaylarda izlemek olasıdır. Türkiye tarihinde örnekleri çoktur ama isterseniz “Kanlı pazar, iktidar gözetiminde kanlı oyun! ” başlığıyla yazdığım yazıyı okuyup kullandığım fotoğrafa baktıktan sonra devam edelim.(İlgili yazıyı okumak için burayatıklayınız.) 1969 yılında Türkiye’yi ziyaret edecek olan ABD 6. Filosunu protesto etmeye hazırlanan işçi ve öğrenci örgütleri ve onlara karşı 6.filoyu savunan -hatta 6.filoyu kıble yapıp namaz kıldıkları iddia edilenler-  kalabalıklar her zaman olduğu gibi manipüle edilmeye hazırdır.

Buraya kadar yaptığım uzun girişten sonra sözü İçişleri Bakanlığı’nın  TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na, 2 Temmuz 1993’te ikisi gösterici olmak üzere 37 kişinin hayatını kaybettiği ‘Sivas Katliamı’na ilişkin bugüne kadar gün yüzüne çıkmayan fotoğrafları göndermesiyle ortaya çıkan tablo üzerine birkaç söz etmek için yaptım.

Sivas Katliamıüzerine kuşkusuz çok şey söylendi, hiç kuşku yok ki söylenmeye yazılmayadevam edilecek.

Ortaya çıkan fotoğraflarda yoruma gerek bırakmayacak biçimde ikisi eylemci 37 insanın yakıldığı katliama seyirci kalındığını belgeliyor. Sivas Katliamı faillerinin bir çoğunun yakalan(a)maması, bir çoğununda zaman aşımından beraat etmesini ne t bir biçimde ortaya çıkaran fotoğraflar faillerin arkasındaki  bilinen ‘derin yapıları’ da  ifşa ediyor.

Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in de ifade ettiği üzere “Çocuktan katil yaratan” iklim, ‘derin yapıların’ senaryolarını hayata geçirmek için zorlanmadığınıda gösteriyor bize.

Geçmişte yazılarımda sıklıkla söz ettiğim tarihin sayfalarındaki karanlık olayların failleri/tetikçileri ülke için “doğru olanı yaptıklarına inandıran”  iklimi değiştirmek için geçmişle hesaplaşmak gerekiyor.

Ülkenin yaşadığı temel sorunların ortaya çıkmasında rolü/etkisi olan ‘soğuk savaş’ zamanı yöntemlerini egemen kılan askeri/siyasi argümanları, ‘derin yapılar/gladyo/çeteleri/yöntemlerini dünya egemenlerinden devşirdiğimiz açık. Dünyanın farklı ülkelerinde de ülkemizde yaşananlara benzer ‘derin operasyonlar’ yaşandı.Birçok ülke geçmiş ile hesaplaştı.

NATO üyesi ülkelerden geçmişi ile ‘derin yapılar/gladyo vb.’ ile hesaplaşmayan ülkelerden biriyiz.Umutlu değilim ama umalım ki  TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na sunulan fotoğraflar neredeyse zaman aşımından kapanan Sivas Katliamı’nın arkasındaki güç ile hesaplaşmaya vesile olsun.