Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '17

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Sivilceli bir erkeğin sevgilisi olur mu?

Sivilceli bir erkeğin sevgilisi olur mu?
 

sivilceli


Gençlik çağlarından geçen her insanın ergenlik ile ilgili bir yaşanmışlığı vardır. Bu yaşanmışlık akılda yer ettiyse eğer kişiliğinde iz bırakmış demektir. Böylesine bir olay ergenlik döneminde beni de etkilemişti. Yaşamımızı devam ettirdiğimiz bu günlerde ergenlik döneminden uzun seneler geçmiş olsa da, o zaman yaşadığım bazı şeyler halen aklımda. Her insanda olduğu gibi benim de ergenlikte zor zamanlarım oldu fakat beni en çok etkileyen sivilcelerim ile yaşamaya çalışmak olmuştur.

İnsanın elinde olmayan durumlara karşı alışmaya çalışması zaman alabilir. Hele ki bu dönem ergenlik gibi kişinin kimliğini bulma zamanına denk gelirse, daha da uzun süre söz konusu olabilmektedir. Ergenlik dönemi kendini tanıma ve kendinle barışık olabilme yeteneğinin sınandığı bir zaman aralığıdır.

Ergenlik dönemimde ben de her genç gibi, vücudumda olup bitenleri incelemeye başlamış ve bunlara bir anlam vermeye çalışıyordum. Aynanın karşısına geçip dakikalarca kendimi izlemem de bunlardan birisiydi. İnsanoğlunun beğenilme arzusunun ergenlik döneminde başladığını anlıyorum şimdilerde. Beğenilmek, öncelikle kendini beğenebilmekten geçiyor.

Gelişen ve büyüyen fiziğimin yanısıra daha erkeksi kesitlere ulaşmakta olan yüzümü her gün aynada inceliyordum. Bazen ayna karşısında değişik tiplere girip kendi kendime güldüğüm bile oluyordu. Ancak bu keyfimin kaçması uzun sürmedi. Ergenlik döneminde salgılanan hormonların azizliğine daha çok uğrayanlardan biri olmaya başlamıştım. Önceleri tek tük olan sivilcelerim beni rahatsız etse de yakında geçer diyerek göz ardı ediyordum. Bazen de benim için önemli birisiyle görüşeceksem sivilcelerimi sıkarak yok etmeye çalışırdım. İşte yaptığım en büyük hatalardan birisi sivilcelerim ile uğraşmak oldu.

Ergenlik sivilceleri ile uğraşmanın daha kötü sonuçlara yol açacağını bilmemenin acısını çektim. Kısa süreli iyi görünebilmek için daha uzun süreli ve daha kötü bir görüntüye yol açtım. Bu yüzden hem kendime kızıyor hem de kendimden utanıyordum. Çünkü artık hoşlandığım insana yaklaşamıyor hatta onu kaybetme korkusuyla ondan kaçıyordum. Zira suratım patates tarlasına dönmüştü.

Hoşlandığım kız yüzümden iğrenircesine gözünü benden kaçırdığında

Lise 2' ye giderken hoşlandığım ve onu uzaktan izlediğim bir kız vardı. Arkadaşlarıyla sürekli eğlenir ve etrafa gülücükler dağıtırdı. Ona farkettirmeden bakmaya çalışsam da, o da bunun farkındaydı ve ben ona her baktığımda yanındaki arkadaşının kulağına birşeyler fısıldardı. O zamanlar benim için çok heyecanlı olan bu durumu arkadaşlarıma anlattığımda, "oğlum ne bekliyorsun git açıl kıza" diye söylenirlerdi bana. Söylemesi kolay sıkıysa sen açıl.

Hoşlandığım kıza açılabilmek için sürekli günü bir başka güne atardım. Çünkü bir türlü kendimde cesaret bulamazdım. Kızla sadece selamlaşmamız vardı ve bunun daha fazlasının olmasını bekliyordum hep açılabilmek için. Çünkü ergenlik döneminde medeni cesaret, cambazın ipte yürümesine benzer. Düşmekten fazlasıyla korkutur bu gibi durumlar.

Onca zaman bekledikten sonra ergenliğin kötü sürpriziyle karşılaşmaya başlamıştım. Yüzümde 2 – 3 tane sivilce kendini gösterdi. Bunlardan bir şey olmaz diyerek ilk başta önemsemedim.

İlkbahar aylarında okulun düzenlediği pikniğe kızında gideceğini öğrendiğim zaman hemen bende adımı yazdırdım. Piknik sabahı yüzümde 4 ya da 5 tane sivilce olduğunu farkettim. Evden çıkmadan sivilcelerin hepsini sıktım ve annemin fondoteninden biraz üzerlerine uyguladım. Fakat piknikte arkadaşlarıma alay konusu olmuştum. Böylesine bir durum içerisindeyken, hoşlandığım kız da bana kahkaha atarak bakınca, kendime olan güvenimi yitirmiştim.

Belli bir süre sonra sivilceleri kendi haline bırakmayı öğrenmiştim. Fakat yüzüm çoktan patates tarlası gibi olmuştu bile. Yine de sivilcelerin bir gün geçeceğini düşünerek kendimi avutuyordum. Bir gün hoşlandığım kız ve ben kantinde sırada karşılaştık ve centilmenlik için ona yerimi vermek istedim. İşler hiç de planladığım gibi gitmemişti ki, kız "ıyy" dercesine bir ağız ifadesi ile sıradan çıkıp arkadaşlarının yanına gitti.

Kantin sırasında yaşadığım o üzücü olay sonrasında kendime, bu sorunu çözeceğime dair söz vermiştim. Bir sürü yöntem denedim. Fakat en sonunda komşumuz olan hacı teyzenin bana söylediği karışım işleri yoluna koymaya başlamıştı.

Hacı teyzemin efsanevi karışımı

Komşumuz olan bu teyzenin bize ziyareti sırasında, annem sivilceleri çok kafaya taktığımdan söz etmiş olmalı ki, teyze beni çağırmış. Annem sevinçli bir şekilde "gel bakalım hacı teyzen seni çağırıyor" dedi. Öyle hacı teyze dediğime bakmayın kocakarı ilacı falan değil, bildiğiniz evde hazırlanan şu doğal maskelerden. Teyzenin bana söylediği tarif dün gibi aklımdadır. Bana gül suyu ve pudrayı karıştırarak sivilcelere sürmemi ve kuruyuncaya kadar da ellemememi söyledi. Kuruduktan sonra da güzelce yıkamayı unutmamamı hatırlattı. Bu tarifi belli bir süre uyguladıktan sonra sivilcelerimden kurtulmaya başlamıştım. Hatta bu tarifi bir cilt bakım sitesinde gördüğümde de çok şaşırmış ve hacı teyzemin ne kadar büyük bir kadın olduğunu anlamıştım. Büyüksün Hacı teyzem. Sivilcelerimin gitmesi ile birlikte özgüvenim geri gelmişti.

En önemlisi ise artık hiçbir şeyi küçümsememem gerektiğini anlamıştım. Esasında benim asıl problemim bu konuyu fazla büyütmem ve o sivilceleri sıkmamdan ileri geliyor. Yoksa özgüveninizi yitirmediğiniz takdirde sivilceli olan erkeğin de sevgilisi elbette olur.

Benim ergenlik dönemimde teknolojiye bağlı olarak, medikal ve tıbbi çözümler bu kadar yoğun değildi. Fakat günümüzde tıbbın çözüm getiremediği rahatsızlıklar sayılıdır. Bu sebeple, özellikle ergenlik döneminde çıkan sivilcelerden kurtulmak için bir doktora danışılması gerektiğini vurgulamak isterim. Doktorun önereceği ilaçlar ve tıbbi uygulamalar sayesinde daha çabuk ve kalıcı bir şekilde sivilcelerden kurtulmak mümkün olabilir. Siz de benim çektiğim sıkıntıları çekmemek için sivilcelerinizi asla patlatmayın. Unutmayın sivilceleri sıkmak pişmanlıktır.

 

 
Toplam blog
: 37
: 13696
Kayıt tarihi
: 18.11.13
 
 

Vücut geliştirme ve fitness ile ilgili ve bu konuda çeşitli paylaşımlar yapmayı seven bir spor aş..