Siyasette kıssadan hisse

Tek çare oyu diye bir şey yoktur. Siyasetin yıllarca yalan söyleme sanatı diye bilindiğinden bahsederek seçim öncesi çalışmaları değerlendirebiliriz. Yalan söylemek ve sanat biri belki de daha aşağısı olmayan olumsuz bir kelime diğeri ise düzen ahenk ve uyum olarak da düşünülebilen bir kavram. Çelişki yumağı burada başlıyor. Birbirinden bu kadar uzak olan iki kelime beraber kullanılıyor. Üstelik kurulan cümle bize bir milletin idaresini iade ediyor. Bunu bize düşündüren nedenlere gelmekte fayda var. Yine bir seçim öncesindeyiz. Bir tarafta muhteşem vaadler diğer taraftan ise derin ideolojiler… 

Öyle anlar oluyor ki şaşırıyoruz. Çünkü çözüm arayışından olan kişilerin çözümün ta kendileri olduklarını unuttukları zamanlarda hepimizin zihnde bir boşluk oluşuyor. AKP ‘niniktidar avantajı ile başladığı seçim maratonunda BDP, MHP ve CHP de ellerindeki bütün kozları kullanıyor. Kimileri sadece ideoloji ile galibiyet peşinde iken kimileri buna hizmet de ekliyor. 

Belediye seçimlerinde Şanlıurfa’da FAKIBABA olayını unutmadıysa partilerimiz, sağlam oy mantığını tekrar gözden geçirmeleri gerekmektedir. Ceketimi koysam alırım zihniyetinin yarattığı prestij bozukluğu düşünülmesi gerekenlerden sadece biri. 

AKP’den sonra şimdi BDP bu hataya düşüyor. Esnaf kızgın dolayısı ile sayın Bahçeli’nin hesabı gibi bir hesap yaparsak 20 bin adam düşünürsek bu dertten muzdarip, her birinin iki ya da üç seçmeni olsa 40.000 veya 60.000 kişi eder. Böyle basit bir hesap yapmak doğru değil tabi ama kıssadan hisse… 

Ortada rahatsız bir durum varken, buna çözüm bulabileceklerin bunu yerine bunlardan rant elde etmeye çalışanlar, bizi çeişki girdabına itenlerden Bize yalanı sanat diye yutturmaya çalışanlardır. Siyasetçilerimiz kendilerini bu düşüncelerden sıyırdıkları an, artık bilinçlenen insanlarımız mutlaka bunu görüp gerkli mükafatı vereceklerdir. Çıkıp insanlara yalanın sanat olmadığını, siyasetin yalan olmadığını aynı şekilde siyasetin sanat omadığını anlattıklarını görmek istiyoruz. 

Çok söze gerek yok, insanlar her zaman yalana inandıkları için değil, artık güvenleri kalmadığı için aldanıyorlar. Kimin ağzı açılsa kötünü iyisi diyor ama unutmamak lazım ki kötünün iyisi de kötüdür