Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '11

 
Kategori
Sosyoloji
 

Siyasette ve yöneticilikte adam seçme yanılgıları

Bazı siyaset ve işadamları ile yöneticiler çevrelerinde aynen kendileri gibi düşünen veya çıkar gereği öyle davranan kişileri, gerçek anlamda ahlaken güvenilir ve işinin ehli kişilere tercih etmeyi yeğlemektedirler. Bunda bazı liderlerin ve yöneticilerin kişiliklerinde, eğitim yetersizliklerinde, taşıdıkları aşağılık duygusunda, geldikleri sosyal sınıfın çıkarını kollar görünüp kendi testisini doldurma eğiliminde, çağdışı kültüründe ve yetersiz bilgi ve çağdaş dünyanın gerektirdiği sorunların üzerinden gelebilecek yeteneklerden uzak olması gibi değişik faktörlerde aramak gerekir.

Dünya siyaset ve işletmecilik tarihi bu tür yanılgıların yok ettiği siyasetçilerle ve yöneticilerle doludur. ‘Kendisi yakınımdır, bizim mahallenin adamıdır, benim ideolojime yakındır, geçmişte çok iyiliğini gördüm, babası arkadaşımdır, bizim dergahtandır, bizim locadandır, bizim partidendir, ideal yoldaşım, tarikattan arkadaşım…” görüşleri ile yola çıkan çok sayıda siyasetçi ve yönetici bu yanılgılarının hesabını hem sandıkta hem de  değişik mahkemelerde vermişler, bazıları bu yüzden uzun süren mahpusluklar yaşamışlardır.
Adam seçmeyi objektif ölçülerle yapmayan, çoğu kere karaktersiz, her devrin adamı, çıkarı yüzünden kılık değişiren, hatta sakal veya bıyık bırakanlardan tutun da belirli zihniyet ve grupların rozetini sırf onlara hoş görünmek için takanlar arasından seçilenlerle kurulan devlet ve şirket kadroları sonuçta bu siyasetçinin veya yöneticinin sonunu hazırlamıştır. Bunların “insan seçmedeki zafiyetini ve yanlışlıklarını” ortaya çıkarmıştır. Yani bu tür siyasetçiler veya yöneticiler “insanları tanımamakta ve bu yüzden insan seçmede büyük yanılgılara” düşmektedirler. Çünkü siyasetçi veya yöneticilerin bir kısmı, hatta büyük bir kısmı çağdaş yönetim kuramından habersizdir, lisan bilmezler, belki de değişen dünyada liderliğin ne olduğunun farkına bile varacak yetenekleri yoktur yahut inadım inat kültüründen gelmişlerdir.Dediğim dedik kafalıdırlar. Çoğu kere onları beyinleru değil hırsları ve asabiyetleri yönetmektedir. Bu yüzden gerçekleri görmek işemezler.Yahut da kendilerine güvenleri olmadığı için tenkite açık değildirler, sinirlerine hakim olamamaktadırlar.
 
İyi adam seçememek, kötü kadro kurmak, hem siyasi hem de yönetici durumundaki liderlerin akıbetini hazırlayan en önemli etkenlerden birisidir. Çünkü bu kişilerin yaptıkları hataların faturası bir gün bu siyasetçilerin ülkelerine ve halklarına veya yönetcilerin şirketlerine, borsa değerlerine ve sonuçta da kendilerine çıkarılabilir.
Belki bir faydası olur ve bizim siyaset erbabının ve yönetici kadrolarının adam seçmesinde yardım eder amacıyla aşağıdaki satırları onların dikkatine sunmak istedim.
 
Tom Morris İnsan Değerleri Enstitüsünün kurucusu, Amerikalı filozof, profesör ve yazar Tom Morris’in “Eğer General Motors’u Aristo Yönetirse” isimli kitabında Visa Kredi Kartının kurucusu ve ilk yöneticisi Dee Hock’ a atfen şu sözlere yer verir:
 
“Yanında çalışacak veya senin için görev alacak kişileri seçerken ilk olarak onların ahlakına-integrity-karakterine-önem ver. Ahlaklı olanları seç ve onları terfi ettir. ikinci olarak da kişilerin motivasyonuna bak, üçüncü olarak onların kapasitesine bak, dördüncü olarak onların anlama yeteneğine bak, beşinci olarak ise onların bilgilerine bak, altıncı ve sonuncu faktör olarak da onların deneyimlerine bak. Ahlak ve karakter olmayınca motivasyon tehlikelidir, motivasyon olmadan kapasite yetersizdir, kapasite olmadan anlama kabiliyeti sınırlıdır, anlama kabiliyeti olmadan bilgi anlamsızdır, bilgi olmadan ise tecrübe kördür. Tecrübe o kadar önemli değildir, önemli olan ondan önce gelen niteliklerdir. Bir insanda bu nitelikler varsa tecrübe kolayca kazanılabilir.”

 
Toplam blog
: 29
: 483
Kayıt tarihi
: 16.10.10
 
 

Teksas Üniversitesi İşletme Fakültesinde-Dallas, profesörüm. Alanım işletme, strateji, iletişim, ulu..