Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '11

 
Kategori
Siyaset
 

Siz bilirsiniz!

Siz bilirsiniz!
 

İstanbul Mimarlar Odası İstanbul’a 3. bir köprü yapılmasına karşı…

İstanbul Mimarlar Odası, kentsel dönüşüm girişimlerine de temelinden karşı.

İstanbul Mimarlar Odası çarpık kentleşmenin yer aldığı her hamlenin karşısında…

İstanbul Mimarlar Odası yönetim kurulu üyesi değerli bir bilim insanı televizyon kamerasında şöyle söylüyor:

- İnanın zaman zaman kendi kendime sormuyor değilim: Böyle her şeye karşı bir tavır sergilerken acaba bizler bir paronaya içinde miyiz?..

Sonra kendi sorduğu soruya kendisi yanıt veriyor,

- Hayır bu bir paronaya değil!.. Kentlerimiz o kadar yoğun bir saldırı altındadır ki, bizler de zorunlu olarak bu nitelikte bir eylem yoğunluğu içine giriyoruz.

Kentler büyüyecektir.

Bu gelişmeyi önlemek pek mümkün değildir.

Kamu yararına hayata geçirilecek sosyo-ekonomik politikalar devreye sokulsa bile kentlerin büyümesinin önüne tamamen geçmek mümkün olmayacaktır.

Kentler büyüyecektir ama… Nasıl?

İşte sorun bu noktada uç vermeye başlamaktadır.

Kimileri, kentsel büyümeyi rant ekonomisine yaslayarak yanıtlamakta ve arz ve talep hareketlerinin büyümenin [niteliğini olmasa bile] niceliğini belirleyeceğini ileri sürmektedir.

Alıp satacaksınız, imara açıp yapılaştıracaksınız, kat kat olmuş kenti daha da azdıracak, 5 katı on kata, on katı 50 kata, 50 katı yüz kata çıkartacaksınız.

Su havzalarını işgal edeceksiniz.

Ormanları yağma edeceksiniz.

2/B Kanunları yetişmeyecek, mevzuatta yeni yeni delikler açacaksınız…

Ve tatlı kar elde etme hırsının kentsel yaşamı zenginleştireceği yalanını [bedelini bir şekilde ödemek suretiyle] medya organlarından halka yayacaksınız…

Ve kenti Arap saçına dönüştürüp, keyfinize keyif katacaksınız…

Öte yanda ise, bir avuç idealist insan kentleşmenin bir bilim olduğunu öne sürecek ve yapıp ettiklerinize karşı çıkacak, göğsünü ve kalemini siper edecek…

Evet, kentler büyüyecektir… Ama nasıl?

Bu sorunun doğru yanıtı bizce şudur:

- Gerekli alt yapı tesislerinin inşası ve kamu yararına oluşturulacak imar planları, donatı alanlarının [onlar rekreasyon diyorlar] temini ve tüm toplumun malı olan orman arazilerinin ve kıyı şeridinin korunması şartı ile…

Gelin bu teorik sözleri bir yana koyalım ve bir örnek üzerinde konuşalım.

Mimarlar Odası 3. Boğaz köprüsüne karşı olduğunu söylüyor.

Ve ekliyor:

- Mesele boğaza dikilecek olan dört adet köprü ayağının görüntüsü ile sınırlı değildir. Köprünün yapılması ile 50 bin hektar orman ortadan kalkacaktır!

50.000 hektar ne demek?

50.milyon dönüm arazi demek…

Yani 50.000.000.000 metrekare orman alanı!..

Bilmiyorum, bu rakamı okurken zorluk çekiyor usunuz?

Ama işte o kadar [YANİ 50 MİLYAR METREKARE] orman arazisi üzerindeki ağaçlar yok olacak!..

Su havzaları tarumar edilecek!

Rant ekonomisi kendi kurallarını uygulayacak ve birilerinin taş atıp da kolu yorulmadan, numaraları resmiyette başka kişilere ait olan banka hesaplarına külliyetli miktarlarda para akışı sağlanacak…

Daha başka neler olacak, neler kotarılacak, neler?

İşte bu noktada Mimarlar Odası sizin, bizim, hepimizin adına düşüncesini ortaya koymuş… Uyarı görevini yapmış, içi rahat.

Önemli olan siz ne diyorsunuz? Ne düşünüyorsunuz?

Çünkü sonuç olarak, önünüze konacak sandıkta bu düzeni devam ettirecek de, sona erdirecek olan da sizsiniz…

Siz bilirsiniz!

farukhaksal@superonline.com 

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..