Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Sizin geçmişiniz temiz mi sahi?

Sizin geçmişiniz temiz mi sahi?
 

Bugün Tayyip Erdoğan'ın grup konuşmasını okuyunca ne yapacağımı şaşırdım. Artık şaşırmamam gerekiyordu aslında, fakat şaşırdım. Yine kendi dönemi hariç bütün dönemleri tükaka ilan etmiş ve CHP'yi geçmişiyle vurmaya kalkışmış. Geçmişi tartışmalı olanlar bir şey söylemesin demeye getirmiş.

Yani konuşmaması gereken bir kişi de o zaman Tayyip Erdoğan'dır. Kendisinin geçmişi tertemiz değildir. CHP'yi eleştirdiği gibi 40'lı, 50'li yıllara gitmeye hiç gerek yok. Daha yanıbaşımızdaki 90'lı yıllara dönmemiz yeterlidir. İnönü'nün yaptıklarıyla Baykal'ı suçluyor Erdoğan. Kimse çıkıp da kendisine şöyle sorular sormuyor.

-Siz Türkiye'yi kanlı ya da kansız dönüştürmeyi göze almış bir gelenekten gelmiyor musunuz?

-10 Kasım'larda yaygara kopartılıyor demiyor muydunuz?

-Türkiye'nin birçok şehrinde işletmelere içki ruhsatı vermek için bin dereden su getirmiyor musunuz? İçki yasaklanmalı diye düşünmüyor muydunuz? Burada demokrasi var mıdır, içki içmeyenlerin içki içenler üzerindeki baskısı mıdır yoksa söz konusu olan?

-Bütün okullar imam hatip olacak yeri gelecek dememiş miydiniz?

-Mayo reklamlarının şehvet sömürüsü olduğunu düşünüyordunuz, hala öyle mi düşünüyorsunuz? Dün Ankara, Kızılay'da İzmir Caddesi'nde mayo reklamlarına düzenlenen saldırıları onaylıyor musunuz?

-Taksim'e camii yapmayı planlamıyor muydunuz? Her türlü boş alana camii yapmak niyetniz varken, Türkiye'de camiiden çok okul ihtiyacı olduğunu görmüyor musunuz? Köylerimizin kaçında okul yok, kaçında camii yok açıklar mısınız? Alevi köylerine bile camii yaptırmaya çalışmıyor musunuz? Bu baskı değil midir?

-Meclisin dua ile açılmasından yanaydınız, hala öyle misiniz? Peki o zaman bu ülkenin laikliği ne olacak? Ülkenin laik olduğunu düşünmüyor musunuz?

-Deniz Baykal'ın "millet kahvelerde otururken, telefonla konuşurken rahat rahat küfredemiyor" sözüne, "bu millet küfürbazlara prim vermez" demiştiniz. Daha önce açık kalan mikrofondan da "küfrettireceksiniz şimdi bana" dediğiniz duyulmuştu. Milletin size prim verdiğini düşünüyor musunuz? Küfürbaz mısınız? Bu millet elbette kahvede otururken, telefonda konuşurken kendi arasında küfredecek, bunun ahlak dışı bir yanı yok, sadece kendisini ilgilendirir, bunu bir kişilik özelliği haline getirmediği sürece... Buna karışma hakkınız var mı?

-Hızlı tren yapmakla övünüyorsunuz, kimse demiryolu yapmadı bu ülkeye diyorsunuz. Siz de demiryolunu komünist icadı görüp geliştirmeyen bir partinin mensubu değil miydiniz?

-Savaş dönemiyle kendi döneminizi kıyaslıyorsunuz. Biz şu an savaşta mıyız?

-Belediye başkanıyken önünüze gelen Garipçe-Poyrazköy üçüncü köprü hattı önerisine "bu İstanbul'un idam fermanıdır" demenize rağmen, bugün neden onaylıyorsunuz, rant mıdır söz konusu olan?

-Bakanınız Amasra'nın güzelim ormanlarına partinizin verdiği ruhsat sayesinde maden işletmeciliği yapıyor. Mutlu musunuz?

-Türkiye'yi adeta pazarlamakla mükellefim demiştiniz, kime pazarlıyorsunuz?

-Parti içi demokrasiden söz ediyorsunuz, neden vekillerinizin istediği gibi oy kullanmasını engelliyorsunuz ve neden Türkiye'nin her köşesindeki temsilciliklerinizin istediği gibi seçilmemesi karşısında kurultayları iptal etme yolunu bile seçiyorsunuz? Bunları da basın yazınca bizim iç işlerimiz diye kızıyorsunuz, siz niye CHP'nin iç işlerine karışıyorsunuz?

-Türkiye basın özgürlüğü'nde 106. sıradaymış. İçiniz sızladı mı? Basın özgürlüğünden ne anlıyorsunuz? Şu an hapiste 36 gazetecinin bulunuyor olması size bir şey ifade ediyor mu?

-Nazım Hikmet'ten, Ece Ayhan'dan şiirler okuyorsunuz, o şairleri seviyor musunuz? Yoksa sadece oy toplama amacıyla mı o şiirleri okuyorsunuz? Nazım Hikmet'in tüm şiirleri kitap olarak elinizde var mı? Peki şiirlerini okuduğunuz bu şairlerin dünya görüşleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Aziz Nesin'in dünya görüşüne katılıyor musunuz, yoksa sadece CHP'yi eleştiren cümleler içerdiği için mi onun metninden örnekler verdiniz? Eğer katılıyorsanız, neden geçmişte mensubu olduğunuz parti Aziz Nesin hakkında linç kampanyaları düzenlerken ses çıkarmadınız?

-Said-i Nursi'siz bir Türkiye ne kaybedecektir?

-İnönü'yü Hitler'e benzemekle suçlarken, kaçak Ermeniler'i bir sınır dışı ederiz diyerek siz kime benziyorsunuz? Almanya da kaçak Türkleri sınır dışı etmek istese cevabınız ne olurdu?

-Türkler artık pasaportlarını gururla gösteriyor demişsiniz. Kime gösteriyorlar? Batı ülkelerine gittiğimizde kapıda gördüğümüz muameleden haberdar mısınız? Funda Arar, Ata Demirer, Cem Yılmaz gibi sanatçıların bile ülkelere girişlerde sorun yaşadıklarını okuyor musunuz? Yıldız Kenter'in ekibinden bir kişi vize alamadığı için Amerika'ya oyununu sergilemeye gidemediğini gördünüz mü? Peki, pasaportumuz çipli hale gelerek ve birkaç Ortadoğu-Arap-Afrika ülkesine vizesiz girerek prestijli hale mi geldi? Gurur mu duymalıyız? Yanı başımızdaki Selanik'e, Atina'ya, Sofya'ya vizesiz gidebiliyor muyuz? Vizeli gidiyorsak eğer, kapıdan geçişlerde nasıl sorunlar yaşıyoruz?

-Değişerek geliştim demek tüm bu soruların cevabını vermekten kurtulmak demek midir? CHP de değişerek geliştim derse geçmişiyle uğraşmaktan vazgeçecek misiniz? "Geçmişinde tartışılıcak çok şey olanlar, başkalarını suçlamadan önce dönüp kendi tarihlerine baksınlar" demişsiniz. Siz baktınız mı?

-Ben bu soruların hepsinin cevabını biliyorum. Ne yazık ki biliyorum.

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..