Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '08

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Sn. Umut Oran umut olur mu?

Aşağıdaki paragraf 10 nisan 2008 tarihli Milliyet Gazetesinde Sn. Meral Tamer’ in köşesinden alınmıştır.

“……..Ve bana göre CHP, bugünün koşullarında ancak Oran gibi STK’lardan ve ekonominin içinden gelen, maymun iştahlı olmayan yeni isimlerle, halka rağmen siyaset yapmaya kalkışan bir parti olmaktan çıkıp halkın gündemini tutan, iktidar olmayı isteyen bir parti haline gelebilir. O zaman da yalnız CHP’nin değil, Türkiye’nin de önü açılır. Bu kurultayda olmazsa, 3 yıl sonraki kurultayda olur…………”

Aşağıdaki paragraf 9 Nisan 2008 tarihli Hürriyet gazetesinde Sn. Yalçın Doğan’ ın köşesinden alınmıştır.

“……………..DEĞİŞİM VE DEĞİŞİM

"Deniz Baykal iktidarı hedeflemiyor. Parti içi demokrasiyi işletmiyor. Siyaseti halka rağmen yapıyor. CHP kapalı devre, dünyada böyle bir parti yönetimi örneği yok. Parti halka, gençlere, kadınlara, iş dünyasına ve diğer sol partilere kapalı. Bu hem CHP'yi, hem Türkiye'yi kaosa itiyor. Kaostan kurtulmak gerek."

Umut Oran'ın söylediği doğrulara son yıllarda katılmayan yok. CHP'ye oy veren 7.5 milyon insan, oyunu daha sandığa atarken, "elim kırılsın, CHP'ye oy verdim" diyor.

Neden? Baykal'ı neden sevmiyor? CHP'den umudunu neden kesiyor? Oy veriyor, çünkü ya AKP ya MHP. Başka seçeneği yok.

Buna karşı Umut Oran:

"Ben yeni siyaset anlayışını temsil ediyorum. O anlayış değişimden geçiyor. CHP'nin iktidar olması için, CHP'nin değişmesi gerek. Hem muhalefet anlayışında, hem iktidar hedefinde, hem parti içi -demokraside değişim."………………………..”

-

Bakın sayın okurlar Sn. Umut Oran başka hangi söylemleri, projeleri dile getiriyor bilmiyorum. Ama herhalde bu paragrafları yazan üstatlar olsaydı onları da yazarlardı. Ya da bir internet sitesi adresi verirlerdi Sn. Umut Oran’ ın projelerini okuyun diye. Ben Google arama motorundan çok kısa baktım, Sn.Umut Oran hakkında haber vardı ama projeleri vb gibi yer göremedim. Tamamen benim hatam olabilir. Eğer bilen bir okurumuz varsa ve bana yazarsa çok sevinirim. Şimdi gelelim sadede. Ey sayın okurlar eğer sadece bunları söyledi diye bir başkan adayı değişimi temsil edecekse ve eğer halka rağmen siyaset yapıyor denerek, dışa kapalı denerek, parti ve Sn. Baykal en üstat yazarlar tarafından eleştirilecekse –ki öyle- yandı gülüm keten helva –ki zaten öyle-.

Kaç kez yazayım, nasıl yazayım bilmiyorum ama neden bu ülkede sorunun Sn. Erdoğan, Sn. Baykal değil bizatihi o halkın kendisi olduğu anlaşılmıyor. Tanrı aşkına eğer halka rağmen siyaset yapmayacaksanız o zaman şu anki CHP’ den ve Sn. Baykal’ dan veya diğer herhangi bir partiden ve liderden farklı ne yapabilirsiniz ki? CHP son derece doğru olarak kemikleşmiş bir kitleye oynuyor. AKP ve diğer partiler tamamen belirli bir kitleye oynuyor ve son derece de doğru yapıyorlar. Bugün en fazla AKP gider bir başka sağ parti –Sn. Erdoğan’ ın şahsi etkinliğinden yararlanamaz ise- % 47 ile değilde % 40’ la iktidar olur. Toplam sağ oylarda % 70 civarı değilde % 65 civarı olur. CHP’ de Sn. Baykal gitse’ de gitmesede % 21-22 değil’ de 25 olur, toplam sol oylar da olurda % 30 olur.

Tanrı aşkına biri bana “..halka, gençlere, kadınlara, iş dünyasına….” nasıl açılırsak sol oyların artacağını somut olarak söylesin. Etmeyin, eylemeyin oya endekslenmiş bir başarı ise istediğiniz bunu vardırabileceğiniz maximum oran yineliyorum – o da çok zor- % 30' dur. Eğer gerçek doğrular ise hedeflediğiniz, o zaman halka rağmen doğruları söyleyeceksiniz ve o zaman da % 5’ e şükredin. Nasıl olurda üniversitede -her alanda olduğu gibi- nicelik/nitelik sorunu yaşanırken akademik doğruyu söyleyip –yani kısa vadede üniversitelerde daralmaya gidileceğini söyleyip- gençlere –bizim gençliğin beklediği şekilde- açılmış olursunuz. Ben söylerim. Zaten yazıp duruyorum. Ama ben başkan adayı olsam halka açılma saplantısı ile iktidar hedefim de olmaz ki. İşte zaten o zaman da ben Sn. Baykal’ dan da beter -yaygın söylem bu- batırırım partiyi. Ama bana göre benim yaptığım doğrudur ve gelecek için asıl doğrular bir umuttur, halk şakşakçılığı değil . Yoksa halka açıl, gençlere açıl, iş dünyasına açıl vb bunlar sadece birer hoşumsu söylemdir ve bunları zaten bir güzel yapanlar var. Ve zaten yıllardır Türkiye’ de bunlar yapıldığı için o partiler değişse de o mantalite hep iktidar oldu. Ama Türkiye’ de bu hale geldi.

Önemli olan sizin farkındalığınız ne, onu anlatmak. Örneğin iş dünyasına açılmaktan söz eden Sn. Umut Oran Kırmıtlı kuş cennetine yapılan çimento fabrikasını yaptırmayacak mı? Önce çevre mi diyecek ? Eğer derse iş dünyasına nasıl açılmış olacak? Sn. Umut Oran işveren lehine İstihdam’ da hangi maliyet düşürücü önlemleri alacak. O zaman –hem de sola da açılacağız ya- sendikalar ile ne yapacak ? Devletin vazgeçtiği gelirleri nereden finanse edecek?

Sayın okurlar Allah Aşkına açık olalım. Nazik olalım, birbirimize saygılı olalım, ama açık olalım. Dolandırmayalım sözleri veya havada sözler etmeyelim. İçini dolduralım söylemlerimizin. Kadınlara nasıl açık olacaksınız ? Örneğin –Sanırım Norveç bu uygulamaya geçti- bırakın mecliste kontenjanı, şirket yönetim kurullarının % şu kadarı kadın üyelerden oluşur mu diyeceksiniz ? Anadolu’ da kadınlarımız tarlalarda ağır işte çalışamaz mı diyeceksiniz ? Veya tarlada çalışan kadınımız beyan edilirse ör: on yılda emekli maaşına hak kazanır mı diyeceksiniz ? Bu kaynağı da şuradan yaratırım mı diyeceksiniz ? Ne diyecekseniz açıkça söyleyin bakalım ve anlayalım gerçekten farklı bir fikriniz mi var ve eğer varsa, bakalım biz o farklılıklara ne kadar açık bir toplumuz.

Ve size ilk bakışta çok ilgisiz gelebilir ama bir şey yazayım ve rica edeyim. Efes Pilsen Pınar Karşıyaka yenilgisinden sonra David Blatt’ ı görevden aldı. Şimdi gidin lütfen 27 11 2007 tarihli “ Davit Blatt sistemi” başlıklı yazımı okuyun ve sonra yukardaki yazılanlar ve her alandaki farklılıklara olan yaklaşımımızı değerlendirin. Bunu gerçekten rica ediyorum.

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..