Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '07

 
Kategori
İnternet
 

Sobeleme Oyunu

Sobeleme Oyunu
 

Mağara Adamı


Sevgili arkadaşım Halide beni sobeledi. "Bu sobe başka sobe," dedi. Aldım klavyeyi elime, düştüm zamanda yolculuğun peşine. Tayfun Talipoğlu misali dere tepe demeden geziyorum.

Çocukluğumuzun "Hayal Kahramanları" ödevin konusu. Her küçük kızın rüyası sanmayın ki "Singer Dikiş Makinası".  Benim ilk kahramanım tabi ki de babamdı; en güçlü, en akıllı. Büyüdükçe anladım ki, yok aslında diğer babalardan farkı. Babam da beni çok sever. "Anamın adı" der. Ama annem,  kendisi istemeden konulduğu için, bu yaşıma gelsem bile adımın kibarcasını söyler..

Bu hayali kahramanları elektriğin olmadığı veya bir-iki saat verildiği devirlerde annemden dinleyerek tanıdım, sonradan öğrendim ki, onlar Alman Grimm Kardeşlerin, La Fontaine'nin ve Andersen'in dünyaca tanınan (ama bizim kralın kızı yerine padişahın kızı diye dinlediğimiz) masallarının kahramanları, bizim kahramanlarımız değilmiş yani... tüh be!

Hala düşündükçe şaşırıyorum; hadi annem bir yana, anneannem okur-yazar bile değildi. Radyonun, televizyonun hatta elektiriğin bile olmadığı zamanlarda o hikayeleri tam metnine uygun şekilde nasıl öğrendi-ezberledi?

Demek ki, kulaktan kulağa, dilden dile aktarılan Sözlü Halk Edebiyatı'nın gücü bu olsa gerek.

İlkokul yıllarımdaki kahramanım, renkli çocuk kitaplarının kapaklarını süsleyen, hayranlıkla seyrettiğim Ayşegül isimli küçük kızdı. Birçok anne o yıllarda çocuğuna onun adını vermişti. Ayşegül, o dönem çok ünlüydü, değil mi, 60'lılar? Sonra Kemalettin Tuğcu serisi. Tüm kitaplarında mutlaka bir Selim vardı, nedense? Beslemeler, ahiretlikler, üvey anneler, zalim teyzeler,burnu büyük hanımlar. Ne üzülürdüm okudukça...

Sonra Ömer Seyfettin kitapları sıra sıra dizildiler önüme. En çok etkilendiğim de "Kaşağı."  Ve sonra  ilk okuduğum en kalın roman, belki çoğumuzun okuduğu ilk roman: ÇALIKUŞU- Feride ve ondan sonra diğerleri, binlerce kitap, hangi kahramanı sayayım?

Ama Tommiks-Texas türü kitapları hiç okumadım.

Ve 70' li yıllar....Televizyonlar girdi hanelerimize, evlerimizin başköşesine. Kapıdan kovsak bacadan giren "Tatlı Kahramanlar" ile tanıştık. Walt Disney'in bu "Sevimli Kahramanları" istemesek bile bizim de kahramanlarımız oldu yıllarca. Olsun iyi de oldu; Mickey Maus sayesinde çoğumuz fare korkusunu yendik. Temel Reis ve Bugs Bunny sayesinde.çocuklar severek havuç ve ıspanak yemeye başladılar.

Ispanak dedim de Temel Reis ile Safinaz geldi aklıma. Hiç anlam veremezdim o çöp bacaklı Safinaz için Temel Reis ile Kabasakal'ın kıyasıya kavgasına. Ne buluyorlar ki derdim o çiroz kadında?

Heidi'yi sevdi herkes, ben Klara ile dostluğunu, Halide ise dedesini! Şeker Kız Candy sevgilisi Antony'ye kavuşsun diye, ailecek az mı dua ettik. Daha bitmedi. Arı Maya'nın çalışkanlığı, Şirinler'in mücadelesi, Tweety'nin "acaba orada bir kedi mi gördüm?" demesi...

Geldik bu günlere. Bugünlerin kahramanlarını hiç mi hiç tanımıyorum. Daha acımasız ve korkusuz, hepsi bir savaşsever. Kötü ruhlu geliyorlar bana. Bu saydıklarım hepimizin kahramanlarıydı.

Ve işte sonunda resimdeki kahraman, benim kahramanım geliyor!

İyi seyirler!

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..