Soğuk yalnızlık

Yağmurun açık bıraktığı kapıdan geldi,

Usulca karakışın haberi,

Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz,

Saçak altına sığınan göçmen kuşların,

Kar taneleri arasında uçuşan beyaz tüyü,

Bir yanımda karlı dağlar gibi yalnızlık,

Diğer yanımda karabasan ayrılık..

Mendilimde arasında kuruttuğum yasemin,

Kim bilir kaç bahar bekleyecek.

Yalnızlığın tecridindeyim,

Başıma gardiyan kesilen geceler,

Üşürken her yanım,

Pardösüme sarılıyorum,

Gelinin ilk gece ürkekliğiyle..

Titreyen dudaklarımda, bir rast şarkı,

Kayıp şehrin, hoyrat gecesinde,

Bir birini kovalarcasına,

Farklı yönlere koşan,

Sokakta kimliği belirsiz ayak izleri,

Ve onları örtüyor, delilleri karartırcasına,

İpek kanatlı kar taneleri.

Karanfil kokan nefesimle buğulanan cama,

Seni çiziyorum,

Dizlerime yatırdığım hayallerimde,

Saçlarını okşuyorum gecenin,

Düşlerim üşüyor ayazında özlemin,

Uykuyu yitirdiğim gecede,

Al karlar yağıyor gözlerime.

Çatlayan dudaklarımı yakarken gözyaşım,

Sıcak mısralar dökülüyor,

Titreyen şiirin üzerine..

Ellerim teninin sıcaklığına hasret,

Ufukta fümeye dönen gece.

Gün doğumuna sancılı,

Sabah ezanı ile arınıyor, günahlarından.

Dışarıda bıçak sırtı bir ayaz,

Uykusuz gözlerimde gecenin ağırlığı,

Günün ilk ayak sesiyle,

Kapıyı aralarken aydınlık,

Bedenimde soğuk yalnızlık..

 İbrahim Halil SİPAHİ

16.12.2012/Adana