Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sokak çocukları ve biz...!

Sokak çocukları ve biz...!
 

Akşam eve dönmeye çalışıyorum. Her gün aynı güzergah üzerinden hepinizin yabancı olmadığı o bildik trafik karmaşası içerisinde, açlıktan değişik sesler çıkaran midemi bastırmak ve kendimi bir an önce evdeki koltuğa atmaktan başka bir amacım yok. Yani hepimizin biten günün bu saatlerinde hissettikleriyle aynı. Aylardan beri Bağcılar Çiftlik mevkiinde kavşak noktasına trafik ışıklarının konmasıyla beraber ortaya çıkan bir grup çocuk var. Ellerinde ne olduğu belirsiz bir sakız markasına ait kutular içinde sakıza benzer bir şeyleri size satmaya çalışıyor ve hatta bu amaçla sizi rahatsız ediyorlar. Eğer günün birinde yolunuz bu güzergahtan geçer ve çoğunlukla olduğu gibi ışığa yakalandığınızda camınıza "Tak tak" yapıp biri vurursa sakın korkmayın, bilin ki bu çocuklardır. Tarzları da kişiden kişiye göre değişmektedir. Eğer bir bayansanız maalesef bu çocuklar sakız almanız için arabanızın önünü dahi kesebilirler; biliyorum çünkü eşim bunları her gün yaşıyor.

İşin tuhaf olan tarafı bu çocukların zaman zaman yanlarına erkek veya bayan birileri gelip, onlarla ilgileniyor. Yani bu çocukların gerçekten sokak çocuğu olup olmadığına da pek emin değilim. Bu insanlar bunların aileleri ise hangi anne baba çocuk veya çocuklarını böyle bir ortama iter. Çünkü akşama kadar binlerce aracın arasında her an başlarına birşeyler gelebilir. Çok bekledim belki bir şekilde oralardan geçen yetkili birileri bunu görüp önlem aldırır diye ama aylardan beri değişen birşey yok, iş bize düşüyor ilgili yerlere durumu bildirmek ve çözüm getirileceğini ummak zorundayız.

Yalnız akşam yaşadığım bir olay var ki beni daha da derin düşüncelere daldırdı. Yine ışıkta durduk, çocuklar arabaların arasında geziniyor. Öndeki araçtan biri, 4-5 yaşlarında çocuğa seslendi, o da yetmedi çocuğu yakalayıp arabaya yapıştırdı. Zavallı çocuk korkmuş bir şekilde ona bakarken:

"Senin baban ne iş yapıyor, sen nerelisin" diye sordu. Çocuk bakmaya devam etti. Ardından:

"Senin baban gibi babanın ben ..................." diye bitirdi. Masum çocuk bu yaşlarda bile olsa, malum sokak kültüründen bu eylemin pek iyi birşey olmadığını biliyordu, ancak yine birşey diyemedi, ne diyebilirdi ki. Uzun uzun düşümeye başladım. Nereden başlamalıyız, önce kimi eğitmeliyiz diye. Bu çocuklardan mı başlamalıyız, en suçsuz olanlar onlardı. Onları buralara iten anne babalardan mı, yoksa çocuğa en anlamlı mesajı ancak babasına sövmek olan bu adamlardan mı yani bizlerden mi?

Hoşcakalın...

 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..