Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Son beş yılda değişenler ve değişmeyenler

Öncelikle toplumsal yaşamda oldukça hızlı değişimler yaşandı. İletken teknolojisinde yaşanan baş döndürücü gelişme; mikro işlemcilere akıl almaz işlevsellik kattı. İletişim ve bilişimdeki yüksek teknolojinin üretim bantları yaygınlaşırken; rekabet sürecinin üretim maliyetlerini düşürmesi, iletişim ve bilişim teknolojileri ailenin zorunlu ihtiyaç listesinin başına oturttu. Bu değişim; toplumsal yapıdaki sosyolojik etkileşim mesafesini kısaltarak, anında etkileşme çağını açtı. On yıl önce on asgari ücret maaşıyla sıradan bir cep telefonu alınırken ve yaklaşık yirmi asgari ücret maaşla bir bilgisayar alınabiliyorken bu gün iki buçuk asgari ücret maaşıyla bilgisayar alınabiliyor.

Bilgiye ulaşım ve iletişimin nimetleri toplumsal dönüşümü bu kadar hızlandırınca, işleri tıkırında olan çevrelerin alıştıkları, uyuyan milletin üstünde tepinme devri de bitiverdi.

Gazetelerde TV’lerde, toplum mühendisliği üretimlerini bilim diye halka yutturmaya çalışan işbirlikçiler; gerçekleri çarpıtarak, kamuoyunu şuraya buraya empoze kurguları işlemez oluverdi. Son iki seçimde halkın oy kullanma biçimine getirdikleri yorumlar bile, durumu okuma becerisinden yoksun. İktidar partisinin mağduru oynaması bu seçim sonuçlarının açıklaması olabilir mi? Olursa; o zaman siz bu günlere kadar halkı uyuttunuz, artık uyuma sırası size gelmiş demektir.

Artık borsa ısmarlama köşe yazılarına aldırmıyor’

İletişim ve bilişim teknolojilerinde yaşanan yaygınlaşma, insanların algılamalarını ve bakış açılarını temelden değiştirdi. Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolaylaşabileceği özellikle siyasiler tarafından öngörülemedi. Zaten devlet olarak toplumun oldukça gerisinde kalındığı hep söylenir. Fakat siyasilerin ve bazı düşünce odaklarının bu kadar toplumun gerisinde kalmaları hiç düşünülmedi. Üst düzey yöneticiler hapşırınca borsa tepe taklak olmuyor. Oradan bir köşe yazarı ‘genç subaylar rahatsız’ şeklinde borsa spekülatörlerine ısmarlama yazı yazsa ve daha sonra oyuna geldim deyip bağışlansa da borsayla oynama devri bitti gibi görünüyor.

Ülkemizin genel yapısı hakkında oldukça belirleyici bilgi verebilecek kadar bir çoğunluğunun evinde hem TV’lerin tamamı izleniyor, hem de internet var. İnsanların bilgiye doğrudan ulaşmaları ve birilerinin söyledikleri ile kalmak yerine, bildiklerini bu bilgi kaynaklarından test edebiliyorlar.

Basın artık halkı her istediği yöne çekemiyor. TV’lerden yapılan manipülasyonlar eski etkisini göstermiyor. Daha da önemlisi Ülkemizin dış siyasetinde yaşanan dönüşüm süreci ve çevre Ülkeleri ile ilişkilerin barış eğilimine girmesi, ticaretin başlaması gibi gelişmeler yeni bir dönem olarak algılanıyor.

Kendi insanına yabancılaşıp, onun değerleriyle dalga geçenler’

İçerde sürekli kaşınan birleştirici değerler konusunda halkın her hangi bir endişesinin olmamasına rağmen, birilerinin endişeli olması halkın bu konuyu farklı yorumlamasına yol açıyor. Halkın kaygıları ile emekli bürokrasinin hatta İstanbul dukaları olarak anılan çevrelerin kaygıları pek örtüşmüyor. Kendileri gibi yaşayıp, kendileri gibi düşünenlerle kapandıkları kulelerde, kendilerine özel şartlar ışığında ürettikleri duruşlarıyla içinde yaşadıkları millete yabancılaştılar.

Bununla da kalmayıp Dünyadaki hızlı gelişmelere direnerek, alttan alta yükselen halkın bilgiye erişim hızının etkilerini görmezden gelerek, her şeyi istedikleri gibi anlamaya devam ettiler.

Vaki olan durumu anlayıp konuşmayı şunun yanlısı, ya da zorlama yorumlarla vaki olanı ters yüz etmek bunun yanlısı, biçiminde değerlendirildiği sürece, doğrular ayak altında kalmaya, gerçekler kilimin altına süpürülmeye devam edip gider. Böylesine doğru konuşmaktan korkan bir basın camiasıyla, olsa olsa halk dalkavukluğu salatası yapmaya devam eder gideriz.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..