Son Dakikada Gelen 3 Puan

Geçen haftaki gollü Gazişehir Gaziantep maçından sonra Fenerbahçe için asıl sınav son 11 deplasmanda sadece 2 kez kazanabildiği Başakşehir maçıydı. Hasan Ali ve Moses’ın uzun süreli sakatlıklarına hafta içi İsla’da eklenince sarı lacivertliler için asıl soru işareti defans hattının nasıl oluşacağıydı. Sağ bekte Murat Sağlam’ın oynayabileceği veya Dirar’ın sağa geçip sol bekte Abdülcebrail’in şans bulabileceği konuşuluyordu ama Ersun Yanal’ın şapkasından Ozan Tufan çıktı. Ozan’ın maçtaki iyi oyunu da göz önüne alınınca ki Bursaspor günlerinde sağ bek oynamışlığı vardı. Bu hamlenin ne kadar doğru olduğunu gösterdi.

Seremoni sırasında Emre Belözoğlu’na çiçek verilmesi ve Emre’nin eski takımıyla fotoğraf çektirmesi de futbolda özlediğimiz görüntülerdi. Fenerbahçe tabi ki maça Gazişehir Gaziantep maçındaki kadar etkili başlayamadı ama yine de topa sahip olan ve golü arayan taraftı. Başakşehir’de Mahmut ve İrfan Can gibi iki önemli ismin olmayışı onların oyun planını etkiledi, bir de geçen seneki şampiyonluk yürüyüşlerindeki en özel isim kaptanları da bu sefer karşı tarafta olunca işler pek de istedikleri gibi gitmedi. Fenerbahçe’nin ilk 30 dakika içinde iki topu direkten döndü, eğer bu pozisyonlar gol olsaydı yine farklı bir galibiyet ortaya çıkabilirdi. 31.dakika ise maçtaki en önemli kırılma dakikalarından biriydi, Mert Günok oyunu o kadar hızlı başlattı ki Fenerbahçe takım halinde ön tarafta kaldı, bir de Jailson’un stoper olmamasından kaynaklı yaptığı hata rakibine yakın durmamaktı, Crivelli uzun pası çok iyi değerlendirdi ve Başakşehir’i öne geçirdi. Golden sonra Fenerbahçe yine atak olan taraftı ama bir türlü golü bulamadı. Maç içerisinde hem Başakşehir, hem Fenerbahçe için ofsayttan iptal edilen gollerde, hakem kararları doğruydu.

Fenerbahçe’de kuşkusuz maçın en kötü ismi Rodrigues’di, Arabistan liginde geçirdiği 6 ay onu ciddi şekilde etkilemiş durumda, eski günlerini şuan itibariyle mumla aratıyor. Yerine Ferdi girdikten sonra, sarı lacivertlilerin hücum gücüne tempo kazandırdı. Ayrıca 19 yaşındaki bu yetenek alkışı hak ediyor, maçın son dakikasında Dirar’a yaptığı orta enfesti, eğer o ortayı arka direkteki Dirar yerine penaltı noktası üzerindeki Vedat’a yapsaydı büyük ihtimalle Fenerbahçe galibiyeti kaçıracaktı. Vedat Muriqi bu maçta da çok etkiliydi, attığı goldeki klas vuruşun dışında, çok hareketli bir santrafor, oyunun her yerinde var ve bu hareketli hali rakip defansları allak bullak ediyor, sezon içerisinde eminim ki bu oyun anlayışı ile hem çok gol atacak hem de arkasındaki üçlüye çok gol attıracaktır. Emre de maçın en iyi isimlerinden biriydi, bu maçta yanında Ozan değil de Tolga’yla oynayınca bir nebze olsun performansı geçen maça göre düşük kalmasına rağmen. Bir takımın şampiyon olabilmesinden bahsediyorsak evrensel bir inanış vardır. Atanınla tutanın iyi olacak. Atanın Vedat iki haftadır şahane, tutanın Altay’a ise geçen maç top bile gelmemişti ama bu maçtaki oyunuyla, özellikle Visca’nın karşı karşıya vuruşunu ustalıkla çıkarışıyla herkese Fenerbahçe kalesi emin ellerde dedirtti. Fenerbahçe’de Türk kaleci geleneğinin kendisiyle süreceği de aşikâr, Rüştü Reçber bu kaleyi aldığında 22, Volkan Demirel 23 yaşındaydı, Altay’da 21 yaşında bu kaleyi aldı ve bu çizgisini sürdürürse uzun yıllar bu kalenin değişmezi olur.

Fenerbahçe’nin son dakika golüyle elde ettiği galibiyet 2013-2014 sezonunu hatırlatıyor. O senede Fenerbahçe uzatma dakikalarında bulduğu gollerle 4 maçı kazanmıştı. Bu durumun tekrar etmesi, Ersun Yanal takımının son düdüğe kadar verdiği mücadeleyi, azmi ve kondisyon gücünü gösteriyor. Başakşehir gibi ligin en zor deplasmanlarından birine çıkıyorsunuz, sağ bekiniz bek değil, stoperlerinizden biri stoper değil, sol bekiniz sol bek değil yani kısaca savunma dörtlüsünden sadece biri orijinal mevkiinde oynuyor ve siz buna rağmen takım olarak bu koşullar göz önüne alındığında minimum hatayla oynuyorsanız takdiri de sonuna kadar hakediyorsunuz demektir.