Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

Son mesaj 6

Son mesaj 6
 

GÖRENLERİN BİLDİRMESİ


Göreve gitmek üzere ekip arabasıyla gelip kendini alacak yardımcısı Nick’i beklediği kahvaltı masasında geceden kalma uyuklamasından önceki sorular uçuşuyordu kafasında. Korna sesini duyunca, kalktı eşine veda edip çıktı. Bay Martin ve işi yarım bırakıp kaçan Kent ve ekibinin araştırmasını yapacakları güne başlamak için bindiği arabada kısa bir selamlaşma sözcüklerinin ardından, üç yıldır birlikte çalıştığı yardımcısına damdan düşer gibi sormak ihtiyacını duydu.

-Nick, insanlar sence genelde nasıldır.

-?

-Yani,  insanlar iyidir de onları kötülüğe, ahlaksızlığa cinayete, yasa dışı yollara iten nedenler mi etkili olur.

-Hayırdır, dedektif sabah, sabah psikoloji karışık felsefe konuşmak ta nereden çıktı.

-İnsan, bunca zamandır meslek icabı cinayet ve kanın içinde olunca iyi olmaya karşı neredeyse inancını yitiriyor. Öylesine çok vahşet gördük ve öylesine farklı nedenlerle cinayetler işleniyor ki her halükarda bu şiddete bir bahane bulmak insanın özel donanımı gibi.

- Dedektif, aramızda bu güne kadar özel hayatımız, kişiliğimiz, hayata bakışımız ve özellikle inançlarımızla ilgili bir sohbetimiz olmadı. İşlerden başımızı kaldırıp bir birimizi tanıma fırsatı bile ayıramadık kendimize. Bu nedenle sizin inanç dünyanızı da bilmiyorum. Ama sırası gelmişken, çocukluğumda ailemin ve sonradan da kendi seçimim olarak her Pazar günü şimdi kendi sahip olduğum ailemle birlikte kiliseye gitmeye devam ettiğimi bilmelisiniz. Kimi Tanrıyı, kimi dinleri inkar eden bir çok düşünce  sistemini hakkında  kıyısından köşesinden de olsa bilgim var. Ancak benim inancım, insanların doğuştan iyi, ancak şeytana uymalarına bağladığım kötülük zaafları olduğu yönündedir.

- iyi de sizin kilise aynı zamanda hepimizin günahkar olduğunu ve İsa’nın bizi bu günahlardan kurtarmak için tekrar Dünyaya geleceğini söylemiyor mu?

- Bu Dünya da yaşarken günaha bulaşmamış olmak mümkün değil dedektif.

- İlginç ! Çok önyargılı bir karar değimli sence bu durum.  Hem bizi çamurun içine bırakacaksın hem de üstünü kirleteni cezalandırırım diyeceksin. Madem günahsız yaşayamıyoruz, yani yaşamı devam ettirmenin ön şartı belli ki sahip olduğumuz  içgüdüler, o  zaman ceza neden..

- Ne yani, cinayet  işlemeden yaşamak mümkün değil mi sizce.

- Konu sadece cinayetler değil ki Nick, on büyük günahın başta geleni olan yalan söylemek günlük hayatımızın yarısı.

Hak yememek, çalmamak, dedikodu yapmamak, bu çağda bu sosyal toplumda, yalandan arta kalan günümüzün meşgalesi gibi. İnsandan başka hiçbir canlı, parçalayacağı, kendince düşman ya da avına gülerek yanaşmaz. Bu sinsi, sahtekâr taktik, sadece bize ait bir davranış biçimidir.

Ayrıca sorunda ki cinayet burada doğru bir sözcük olarak oturmuyor ama aynı anlama gelen katil olmadan yaşamak bu tür için, bu Dünyada gerçekten zor.

İnsanların başına gelen onca haksız, acı ve unutulamayacak ızdıraba neden olan olaylara karşı doğal donanımları gereği her gün her yerde kendilerini katil edecek cinayet planları kurdukları ancak, birçok nedenle gerçekleştiremediklerini de kabul etmemiz gerek. Eğer şu ağır cezalarla donanmış toplum yasaları olmasa, senin günah korkunun hiçbir suçu önleyebilecek güçte olduğunu sanmıyorum açıkçası. Çok baskın dinsel inançları olan toplumlardaki suç oranının diğerlerinden hiç de az olmadığı bilinen bir gerçek.

 

-Dedektif bu saptamaları, soruları sorarak binlerce yıllık bir inanç sistemini yargılayabileceğinizi sanmanıza inanamıyorum. Dinsel inanışların yeryüzünde ortaya çıkışından beri var olan bu itirazlar, şüpheler hep tartışıldı. Bu soruları soran ilk kişi siz değilsiniz.

Üstelik tüm sizin gibi şüphecilere karşı bu güne kadar mücadele eden dinsel kurumlar her hangi bir zaafa uğratılamadı ki dini inançlar

Yeryüzünde yükselişlerine devam etmekteler. Nitekim kilisedeki rahipten başlayarak gerekirse Papalığa kadar giden bu tartışmaların cevapları insanlara yeterince tatmin sağlamış olmalı ki, bu inanç bağlılığının varlığını halen koruduğunu görmekteyiz.

 

-Ben ifade vermem, sorularınız varsa avukatımı çağırmalıyım diyorsun.

 

Dedektif giderek ciddileşen bu konuşma ile mesai arkadaşını kırmak üzere olduğunu anladığından şaka içerikli bir cümleyle sohbeti bitirmek gereğini duydu. Zaten, neredeyse büroya da gelmişlerdi.

 

DEVAMI YARIN……………………

 

 

 
Toplam blog
: 88
: 265
Kayıt tarihi
: 14.10.11
 
 

İstanbul 1946 doğumlu, gazetecilik yüksek okulu eğitimliyim. Müzik ve her türlü spor aktivitesi y..