Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '07

 
Kategori
Müzik
 

Son verdim kalbimin işine

Son verdim kalbimin işine
 

Bildiğiniz gibi bu aralar çok sık İstanbul' a gidip geliyorum ve her gidişimde çok güzel şeyler yaşıyorum. Ama son seyahatim bana unutulmaz birgün yaşatıp gönderdi beni buraya... Çocukluğumda taklidini yaptığım, şarkılarını ezbere bildiğim ve enerjisine hayran olduğum kadınla, O' nunla tanıştım. Tanışmakla da kalmadım, sarıldım, öptüm, kokladım doya doya... Türkiye' nin Tina Turner' ı olarak bilinen o zatı muhteremden, Seyyal Taner' den bahsediyorum.

Yaşadığım o hazzı tahmin edebilir misiniz? Peki ya mesleğimden ötürü içine düştüğüm bocalamayı? Düşünsenize, ben bir sekreter, bir bankacı ya da ne bileyim işte, müzikle alakalı olmayan bir işle uğraşıyor olsaydım daha neler yapardım ona... Ama aynı meslekten olup bir de üstüne çıkış yapmaya çalışan bir sanatçı olunca yanlış anlaşılma korkusuyla çok yaklaşamıyor insan. Bundan 15 yıl önce, bir görsem boynuna atlarım, dediğiniz biri bugün tam karşınızda duruyor ve siz hareketlerinizi kısıtlamak zorundasınız, düşünsenize...

Seyyal Taner' i hepimiz o bitmek bilmeyen enerjisi ve güleryüzüyle hatırlarız. Karşımdaki kadın benim yıllar evvel taklidini yaptığım o kadından hiç de farklı değildi. Çevresine yaydığı o enerjisi, tevazusu ve güleryüzü hiç kaybolmamış, üstelik yıllar onun güzelliğine güzellik katmıştı. Sıcacıktı... Sohbeti, kendisi, enerjisi... İnanın bana, yanından ayrıldığım zaman hala üzerimde o güzel enerji duruyordu.

Hürriyet Gazetesi' nden tanıdığımız ve benim çok sevdiğim bir arkadaşım olan sevgili Dilek Dallıağ sayesinde tanıştım onunla. Dilek röportaja gidiyordu ve sen de gelmek ister misin, diye sordu. Tabii ki benim cevabım, "DELİ MİSİN! TABİİ Kİ! " oldu. Onu ilk gördüğümdeki heyecanı hala yaşıyorum. Hem deliler gibi heyecanlıyım, hem de dediğim sebeplerden ötürü sakin durmaya, normal biriyle tanışıyormuş gibi yapmaya çalışıyorum. Off, daha önce de bir çok isimle tanıştım ama dediğim gibi o benim beş kraliçemden biri, çıldırmak işten değil :) Önce normal davrandım tabii ki ama karşındaki kendini beğenmiş, burnu büyük biri değil ki, samimi bir selamlamayla karşılık verince yelkenler suya indi bende tabii. Sarıldık, öpüştük ve sonrasında da çok güzel sohbetler ettik. Ondan bol bol akıl aldım, benden bir beste istediğini söyledi ve ben havalara uçtum tabii ki. o içten sareılışlarını da sevgili Dilek' in objektifiyle ölümsüzleştirdik.

Seyyal Taner bilindiği üzere üçüncü 45'lik çalışması olan Son Verdim Kalbimin İşine ile 1976 yılında büyük bir patlama yapmış ve gönüllerimize taht kurmuştur. Yaptığı danslar ve showlarla bir anda Türkiye gündemine oturmuştur. Bu büyük çıkışın arkasından Kalbimi Affettim, Seni Çok Özledim, Gülme Komşuna gibi büyük hit şarkılarının 45likleriyle devam etmiş, 1981 yılında ilk albümü "Lider"i çıkarmıştır.Bu albümden sonra bir müddet suskunluk dönemine giren Taner, 1986 yılında "Naciye" ve "Leyla" şarkıları ile tekrar çıkış yapmış ve 1986 Eurovision Türkiye Finali'nde "Dünya" adlı parçası ile ikincilik ödülüyle yetinirken, 1987 Eurovision Türkiye Elemeleri'ne "Şarkım Sevgi Üstüne" ile katılmış ve birinci olmuştur.

Seyyal Taner geçtiğimiz yıl, bu en sevilen şarkıları yenileyip 3 albümde topladı ve şimdilerde ikincisi de müzik marketlerde yerini aldı. Bu arada bu buluşmada çok önemli bir şey daha öğrendim. Birazdan sizinle paylaşacağım bu olayla birlikte Seyyal Taner' in bir kere daha ne kadar yüce gönüllü bir kadın, ne kadar sorumluluk sahibi bir sanatçı olduğunu anladım.

Yıllar öncesinde, ona yerli Tina Turner dendiği zamanlarda, bir teklif alıyor. Tina Turner ve ekibi onu alt grup olarak çağırıyor. Bir dünya starı onun methini duyuyor ve onunla çalışmak istiyor, bu bir sanatçı için eşsiz bir fırsat. Onunla birlikte dünyaya açılacak ve belki de bugün tıpkı onun gibi bir dünya starı olacakken bu mükemmel teklifi reddetmek zorunda kalıyor. Neden biliyor musunuz? " O teklif geldiği zaman Anadolu turnesine başlayacaktım. Bütün biletler satılmıştı ve o insanlar beni bekliyorlardı. Onları hayal kırıklığına uğratamazdım."

İşte bunlar onun sözleri... Teklifi kabul etmesi halinde şirketine ödemesi gereken tazminat bile karşılanacakken, kendi geleceğinden vazgeçebilecek kadar sorumluluk sahibi ve milletine bu kadar sevgi ve saygı duyan birine hayran olunmaz da ne yapılır, siz söyleyin. Bu yüzden, her ne kadar ortalarda görünmese de, her ne kadar magazin basınında bir çokları gibi "ben buradayım" diye bağırmasa da o tüm asaleti ve sanatçılığıyla her zaman vardı ve hep olacak. Yakında çıkarmayı planladığı albümüyle zaten yine baştacımız olduğunu hatırlatacak tüm Türkiye' ye. Onu çok özledik ve sabırsızlıkla bekliyoruz yeniden doğuşunu. O kocaman yüreğine kocamaaaan sevgiler sevgili Taner; iyi ki varsın...

 
Toplam blog
: 132
: 2482
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

Dünyayı, yaşamayı ama adam gibi yaşamayı, arkadaşlığı, dostluğu ve en önemlisi çocuğumu, müziğimi..