Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Şort meselesi...

Şort meselesi...
 

Malum yaz ayları... Neredeyse ülkenin tamamı tatile çıkmış, her yer sıcaktan kavruluyor! Bilirsiniz bu ülkede kadınlar üzerinden tartışılacak konu bitmez. Geçenlerde "Hamile kadınların sokağa çıkması bizim ahlâkımıza aykırıdır, ayıptır. Kocasının arabasına binsin" infialinden sonra bir anda da "kadınların şort adabı(!)" meselesi sardı bizi. Meral Tamer kısaca kendisinin tatil beldelerinde giyebileceği kısacık şortlarla kadınların markete, postaneye, hastaneye gitmesini eleştirmiş ve "şort giymenin de bir adabı olmalı" şeklinde bir yorumda bulunmuş. Meral Tamer bu yazıyı yazarken aslında gelecek tepkiyi hissetmiş olmalı ki yazısına başlarken "...yokse ben mi geri kafalı oldum?" gibi bir cümle kurmuş. Tabi tepkiler gecikmedi. #direnşort , şortu yedirtmeyiz şeklinde sosyal medyada mizahi bir yaklaşımla halihazırda zaten direcek yer arayan ülkem tepkisini ortaya koymuş.

Peki verdiğimiz bu acil tepkide haklı mıyız? Ya da aslında Meral Tamer ne demek istedi? Tabi bunları pek düşünmedik. Ama benim düşüncem öncelikle tepkinin haklı olduğu yönünde. Hem de %100. Belki Avurpa'nın herhangi bir şehrinde yaşayan bir yazarın kaleminden çıksa bu eleştiri günübirlik bir tartışma olarak algılanır ve üzerinde de bu kadar durulmayabilir. Aslında konu yine günübirlik ve üzerinde de çok durulmasının bir anlamı yok. Ama iş Türkiye olduğunda işler biraz daha farklılaşıyor. Özellikle yasakçı zihniyetin kol gezdiği, kadın cinayetlerinin git gide arttığı, işte "hamile kadınların sokağa çıkması ayıptır"a kadar açıklamaların gidebildiği bir ülkede bu konunun özellikle üzerinde durulması gerekir.

Konunun asıl temeline indiğimizde bu sözleri ortaya çıkaran düşüncenin "kadın cinselliği" ile ciddi şekilde bağlantılı olduğunu görürsünüz. Bizim kültürümüzde kadın hep bir adım daha arkadan gelmiştir hep. Biraz daha "edepli"dir. Daha sakin ve sessizdir bir erkeğe göre. Yazarın özellikle dikkat çektiği iki şey var. 1) Şortların popoyu kapatıp baldırı açıkta bırakması 2) Bu şortların giyilme yerinin "yazlık yerler" olduğu. Bana kalırsa iki düşünce de soft bir ifadeyle doğru değil. Yazar kadınların biraz daha edepli olmasını istiyor anlaşılan. Kadın dediğin baldırını açıkta bırakacak şortu öyle ulu orta giymemeli. Ha bir de "yeri değil!" meselesi var. Yazlık yerde herkes şortla ama İstanbul'da değil. Bir kıyafetin giyileceği yeri coğrafi bölgeden çok ihtiyaçlar belirler diye biliyorum ben. Benim aklım böyle söylüyor.

Düşüncenin kadın cinselliğiyl ilgili ikinci yanı da aynı şeyi erkekler için düşündüğümüzde ortaya çıkıyor. Mesela bir erkek yazlık beldede giydiği parmak arası terliği ya da şortu İstanbul'da giyse böyle bir algı ortaya çıkmaz. Bu konuda Tanrıya erkek olduğum için şükretmekten başka çare bulamıyorum!

Yalnız şunu da unutmamak lazım. Ortada bir gerçek de var. Kadınların giydiği herşeyi, taktığı tokayı dahi güzel görünmek için satın aldığını da biliyoruz. Dolayısıyla bırakalım bir kadın kendini nasıl güzel hissediyorsa öyle giyinsin. Edep, adap, ahlak gibi aslı olan ama astarını rahatça kaçırdığımız toplumsal yönlendirmelerle kadınları toplumda sürekli tetikte olması gereken, kendisini savunması gereken bir "ceylan" hüviyetine sokmayalım!

 
Toplam blog
: 14
: 93
Kayıt tarihi
: 13.08.13
 
 

Hayatın hızlı akışı içinde bir tutam soluklanarak etrafına bakan ve aslında herkesin her gün fark..