Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '11

 
Kategori
Eğitim
 

Sorumluluk Eğitimi (2)

Sorumluluk Eğitimi (2)
 

“Sorumluluk Eğitim” eğitim felsefesinde büyük bir tartışma alanını oluşturur. Bazı felsefi akımları eğitimin asıl amacının gençlere sorumluluk bilinci aşılama olduğunu ısrarla ileri sürerler.
Varoluşçu ekole göre, insan doğduktan sonra, artık dünyaya atılmış durumdadır. Geçici bir süre anne-baba , ailesi yardım etse, onu korusa bile; aslında o dünyada artık yalnızdır; yaşamın bütün yükünü tek başına taşımaya hazır olmak durumundadır. Ona hiç kimse uzun boylu yardım edemez. Bu da büyük bir “Sorumluluk bilinci”ni gerektirir…

Sorumluluk vermede, ailenin belli bir yükümlülüğü olsa bile, asıl sorumluluk “Okul” un üzerindedir. Ve okulun asıl görevi “Karakter Eğitimi”dir. Sağlam karakterli, insanlar yetiştirmektir. Bunun da temeli “Sorumluluk Eğitimi’nden geçer…

Varoluşçu (Existansialist Felsefe) de “Eğitimin amacı'', çocuklarda kendi hayatlarından kendilerinin sorumlu oldukları bilincini yerleştirmeğe çalışmaktır.  Onlar  için  model alınacak insan hayatta her türlü sorumluğu kendi yüklenebilen ve gerekli seçimleri bizzat kendisi yaparak hayatına yön verebilen kişidir.

Varoluşçular kendilerini aydınlatacak ve insanlararası ilişkilerin  anlamlarını gösterecek, sorunların çeşitli yönlerini anlamaya yönelik içeriğe büyük önem verirler. Öğrencilerin seçimlerini serbestçe yapabilmeleri ve bunun için gerekli sorumlulukları yüklenebilmeleri için açıklığı ve özgürlüğü savunurlar. Öyle ki, Varoluşçu okul sisteminde programların oluşturulmasında, seçmeli derslerin belirlenmesinde ve içeriklerin seçilmesinde doğrudan öğrencinin katkısı çok önemlidir…

Varoluşçulara göre öğretmenle öğrencileri arasındaki ilişki çok önemli temel bir  ilişkidir; bu bakımdan bir takım dıştan gelen baskıların bu karar verme sürecinin arasına girmemesi gerekir.
Varoluşçu Öğretmen, öğrencinin her türlü sorusuna açık ve net yanıt verecektir. Bir takım saptırmalara, gerçek dışı açıklamalara öğretiminde yer vermeyecektir.

Aslında Varoluşçu bir okul “Sorumluluk Bilinci”ne göre kendi kendini oluşturan, kurgulayan bir okuldur. Ve bu yapılandırmada, bizzat öğrencinin geniş ölçüde fikri alınmaktadır.
Onun dışında bilginin oluşturulmasında, aranmasında ve yapılandırılmasında geniş ölçüde öğrencinin bizzat kendisi sorumludur. Her öğrenci “Sorumlu” bir insan olarak kabul edilir ve öyle yetişmesine dikkat edilir…

Varoluşçu eğitim, geniş ölçüde “özgür irade”nin ortaya çıktığı ve kullanıldığı bir eğitim biçimidir. O bakımdan Varoluşçu eğitim aşırı derecede “Bireyci” bir eğitim biçimidir. Her öğrencinin kişiliğine hürmet ve anlayış esastır. O bakımdan öğrencilerin “Özgür irade”leri vardır ve bu özgür iradeye saygı gösterilmelidir.

Hayat çok sayıda “seçimi” insanın önüne getirecektir. Bu seçimlerde bulunmak özgür iradeyi ve nihayet sorumluluğu getirir. İşte bu sorumluluk duygusu baştan itibaren okulda verilmelidir. Okulun ana görevi budur.

Varoluşçuluk, esas itibariyle, bir özgürlük felsefesidir. Çocuğa bu özgürlüğü tattırmak ve özgür olduğu bilincini vermek her şeyden önce gelir. İnsan pasif , durmadan baş eğen bir varlık değildir. Varoluşçu eğitim, bir bakıma kişiliğin sürekli geliştirildiği bir eğitim biçimine döner. Eğitim, kendi çevresi içinde insanın mükemmel hale getirilmesidir.

Varoluşçu okulda öğrenciye şekillendirilecek bir nesne gibi bakılmaz… O bir insandır ve o kendi kendini, kendi arzusuyla biçimlendirmelidir. Ona ancak yardım edilebilir. (1)

Heidegger, Kierkegaard, Friedrich Nietzsche, Jean-Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Albert Camus vb. gibi Varoluşçu düşünürlerin oluşturdukları bu fikirlerin eğitim düşüncesinin gelişmesinde çok önemli rolleri olmuştur.

…………
1.Carole Lieberman. http://www.jstor.org/pss/30186413

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..