Soykırımcı El Beşir'e neden kucak açtık?

Bundan iki yıl önce kanka olduğumuz Beşar Esad ile ne günler yaşamıştık…

Bodrum’da yatlarda tatil, Şam’da ortak bakanlar kurulu toplantısı, Fenerbahçe’nin stadyum açılışına davet edilmesi, karşılıklı jestler…

Sonra birden aramıza kara kedi girdi!

Birilerinin dolmuşuna binip, Beşar Esad’a düşman olduk.

Neden düşman olduğumuzu, önce dost, sonra düşman olanlardan başka kimse bilmiyor.

Şimdilerde Suriye ile savaşın eşiğindeyiz.

Savaş olur mu?

Bence olmaz!

Çünkü en küçük bir çatışmada, ülkenin ekonomisini ayakta tutan sıcak para kaçar ve ekonomimiz, teğet geçen(!)krize girer.

Suriye ile düşman olup, Beşar Esad’a katil damgasını vururken, öbür yanda; katilliği tescillenmiş birilerine kucak açıp kucaklamak nasıl bir dış politikadır?

Evet, soykırım ve savaş suçlarından hakkında uluslar arası tutuklama emri olan El Beşir’le çok kapsamlı bir askerî işbirliği için çalışmalar başlatılmış.

Suriye’de uğranılan hezimetin, Sudan’la giderilmesine mi çalışılıyor?

Nede olsa ikisinin de ismi S harfi ile başlıyor(!) değil mi?

Hatırlarsanız geçen yıl İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askerî Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşması”nın onaylanmasının ardından hazırlanan kanun tasarısı, muhalefetin itirazına rağmen Meclis’te kabul edildi.

Anlaşmaya göre Türkiye, dünyanın katliam yapmakla suçladığı diktatör Ömer El Beşir’in başkanlığını yaptığı Sudan’ın askerlerini eğitmekten, birliklerin donanımı ve askerî araçlarının modernizasyonuna kadar 17 maddeye imza attı.

Askerî eğitim, öğretim ve savunma sanayi alanlarında karşılıklı işbirliğinin tesis edilmesini amaçlayan ve 17 maddeden oluşan anlaşmanın “Askerî işbirliği alanları” başlıklı maddesine göre, taraflar arasında işbirliği şu alanları kapsayacak:

» Askerî eğitim ve öğretim alanında işbirliği,

» Eğitim kurumları arasında işbirliği ve temas ziyaretleri,

» Savunma sanayi alanında işbirliği,

» Silahlı Kuvvetler arasında işbirliği,

» Silahlı kuvvetlerin organizasyonu, askerî birliklerin donanımı ve yapısı, personel yönetimi,

» Askerî istihbarat alanında işbirliği,

» Lojistik ve lojistik sistemlerde işbirliği,

» Askerî tıp ve sağlık hizmetleri alanında işbirliği,

» Askerî tarih, askerî arşiv, askerî yayın ve müzecilik alanında işbirliği,

» Muhabere, elektronik ve bilgi sistemleri konusunda işbirliği,

» Barış koruma harekâtı alanlarında işbirliği,

» Askerî hukuk alanında işbirliği,

» Kartografi, hidrografi ve askerî coğrafya alanında işbirliği,

» Askerî, bilimsel ve teknolojik araştırmalar konusunda işbirliği,

» Sosyal ve mesleki gelişim amaçlı personel mübadelesi,

» Sosyal, sportif ve kültürel amaçlı etkinlikler, taraflarca karşılıklı olarak belirlenecek diğer alanlar.

Görüldüğü gibi çok kapsamlı bir işbirliği!

Beşar Esad’ın halkına katliam yaptığını iddia ederek, iktidardan uzaklaşmasını talep edeceksin, öbür yandan; halkına katliam yaptığı, soykırım uyguladığı, uluslararası mahkemelerce tespit edilmiş El Beşir’le can ciğer kuzu sarması olacaksın.

Bu neye benziyor biliyor musunuz?

Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte Suriye’ye demokrasi getirmeye!

Bu nasıl bir dış politika?