Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Söz

Söz
 

Tam 150.blogum olacak olacak bu yazım. O yüzden ‘’SÖZ’’ diyorum sadece. Verilen sözler, tutulamayan; anlamsız sözler; hiç bir yere sığmayan...
Yerin dibine batıran insanı, cehennem ateşi gibi yakıp kavuran. Ya da bulutların üzerine çıkarıp, dünyaya bir farklı baktıran.
Sözler; bir kaç kelimeden oluşan ya da tek başına gelen bir kaç harfle... Gelip te taa insanın yüreğine oturan...
Yüzyüze bakarken sarfedilmesi zorken çoğu zaman, bir kağıda ya da bir ekrana dökülüp; hızlıca kayıp giden.
Dizilirken bazen sıra sıra; şiir olup okunan; roman olup yaşanan.
Ya da bir bedduada, şeytanın kelamı gibi, hiç olmaması gereken.
Düşünülmeden söylenirken ya da yazılırken, bilemeden neler yapar kaşısındakine; bizden çıksın da... hesabındayken!
SÖZ, varsa eğer ve arkasında durulacaksa ne pahasına olursa olsun; o kadar kıymetli ve o kadar seçkin, bazen de bir bıçak kadar keskin...Tutulamayacaksa eğer ya da yalansa, bir hayal ürünü ya da kandırmaca... ahhh işte o zaman ne yazık ki, o bıçağın keskin ucunda olana...
Bir bulmaca olduğunda, çözülemeyecek kadar zorsa; özellikle çözülmeyi istemiyorsa ya da... O zaman işaretler, soru işaretinden çok uzak ve bir bir ünlemle son bulduğunda....
Ne bir söz kalıyor geriye, ne bir harf.
Geriye kalan bomboş bir sayfa.
Bomboş hayatlar ve bomboş kalplerin arasında!
‘’Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az’’ olacak cinsinden...
Bomboş bir sayfa.
Yaşanabilecek yaşanmayanlar ve gelmeyecek gelecekler kadar bomboş!
Son Söz...
 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..