Spor Ahlakı “Aranıyor!”

Askerimiz, memleketimizi işgale soyunmuş soysuzlara karşı canını siper etmiş ülkemizi savunurken, bazılarımız futbol fanatizmliği içinde egolarını tatmin için renkli sayfalarda "ayrıştırıcı" yeteneklerini kullanarak laf giydirmeye çalışıyorlar! Sanıyorum birine cevap maksatlı yazarken, binlercesinin gözünden düştüklerini bilemeyecek, düşünemeyecek kadar gaflet içine düşmüşlerdir.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Ben Sporcunun Zeki Çevik ve Ahlaklısını Severim” sözünü hatırlayalım…

Peki, Seyrettiğimiz oyun içerisinde birbirlerine dokunmadan kendilerini yere atan, parmak ucuyla dokunmayı abartarak kurşun yemiş gibi yerlerde kıvranan, burun buruna hindi gibi kabararak birbirlerine meydan okuyan, sonucunu bile bile seyirciye hareket çeken, hakeme diklenen, binlerce insanı gaza getirip küfrettiren, futbolcusu, amigosu, yerli yersiz tepkilerle kendini sahaya atanlarda dahil;

Mustafa Kemal Atatürk’ün bahsettiği ahlakı, ahlaklı duruşu bu camiada görebildik mi?
Tabi’ki hayır!

Bu ahlak yoksunu sporcular kendi içlerindeki dürüst ahlaklı meslektaşlarının maddi manevi haklarını gasp ettikleri gibi milyonlarca insanın da günahına girmişlerdir. Akıllarının yettiği kadarıyla (!) olayları objektif olarak değerlendirme yetisinden ve ahlak anlayışından yoksun eline kalemi alıp ya da PC tuşlarıyla kin kusan, ekran karşısında içlerindeki irini, cerahati futbol fanatizm ruhu ile dışa aktaran gafillerin, bugün cephede askerlerimize zayiat veren, verdiren düşmanlardan hiçbir farkı yoktur!

Bu ahlak yoksunu insanların şeytani düşüncelerini muhatap alan milyonlar; yaşadığımız alanda ve sosyal medyada tanıdıklarını ve tanımadıklarının kalbini kırarak insanların içine fitne düşürmektedirler. Umarım yazdıklarıyla, söyledikleriyle kendi iç dünyalarını, ruh hallerini, psikolojilerini yansıtan, zavallı mahlûkları ciddiye alıp sporu çığırından çıkarmaz, farklı takımların taraftarları olarak, dostluklarımıza zeval getirmeyiz!

Akıllı insanlar gibi düşünüp; sporumuzu zeki, çevik, ahlaklı ve hakkıyla, adaletiyle yapalım ve yapanları alkışlayalım!  Ne meslektaşlarımızın hakkını gasp edelim ne de seyircilerin duygularını asimile edecek davranışlara müsaade etmeyelim!

Sporun her alanında yenmekte var yenilmekte, hazımsızlık kötü sonuçlar doğuran bir hastalıktır. Bu tür rahatsızlıkları olanın etrafında dost kalmaz, yaşam alanı sınırlıdır. Rehabilite şarttır!

Türk futboluna, oyuncusuna, yöneticisine, seyircisine, futbol duayenlerine, sosyal haber altına yazan yorumcusuna Allah vicdan, merhamet; olmadı acil şifalar versin…

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Ben Sporcunun Zeki Çevik ve Ahlaklısını Severim” sözünü asla unutmayalım ve ona yakışır davranışlar sergileyelim…

Kalın sağlıcakla...