Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '07

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Spor için bisiklete binin

Spor için bisiklete binin
 

Türküm ve Türkiye’de yaşıyorum. Bu ülkede bazen yaşamaktan memnun olurken bazen de hiçte memnun da değilim. Ne yalan söyleyeyim.

Yurdumuz cennet gibi bir ülke. Ama kıymetini bilmiyoruz. Çok güzel yerlerimiz var. Gezilecek ve görülecek yerler. Dağlar ormanlar, tarihi yerler ve köyler. Doğa ile baş başa kalmak, bana kalırsa sigara içmekten daha iyidir. Çünkü orada nikotin yoktur sırf oksijen vardır.

İşte benim memleketim öyledir.

Ama insanları yaramaz. Sanki odun gibi... Biraz da tembel, biraz üşengeç, tembel uyuşuk insanlarımız. Sporun yanına yaklaşmazlar bile. Hele dağ sporlarına… Mesela bisiklete binmek gibi… Ama ne güzel Avrupa’da yaşamak varken neden Türkiye’de yaşıyorum diye kendimi sorguluyorum hep.

Yeniden dünyaya gelsem ve bir tercih yapmam gerekirse en çok Avrupa’da yaşamayı isterdim. Özelikle bisiklet yolunun bol olduğu kente, insanların daima saygı göreceği yerde olmayı tercihim olurdu. Bisiklete bindim bileli hep bunu düşünmüşümdür. Neden biz Avrupalı gibi olamıyoruz diye.

Sonunda karar verdim. Bana göre bisiklet sporu yetişkin ve kültürlü insanların yapacağı bir spor dalı. Öncelikle sağlığını düşünen, sigara içmeyen, yaşamasını seven, doğa ile baş başa kalmayı isteyen insanların yapacağı en iyi sporlardan biridir diyebilirim.

Hangi yaşta olursanız olun bisiklete binebilirsiniz. Yani siz. Ama neden bisiklet diye soracak olursanız size söyle cevap vereyim. Ben sağlığımı bisiklette buldum da ondan.

Konuyu biraz açayım. Bendeniz eskiden sallana sallana yürürdüm. Tıpkı sarhoşlar gibi. Ayak kaslarım zayıftı. 20 yaşlarıma geldiğimde asker alımı için beni muayene eden doktor askerlik yapmamı uygun görmedi. Yıllar ilerledikçe de hiçbir ilerleme olmadı yürüyüşümden. Yeni evlenmiştim ve büyük kızım dünyaya gelmişti. Artık baba olmuştum ve kendime çeki düzen vermem gerekiyordu. İlk önceleri yol parasından kurtulmak için bisiklet alıp işe bisikletle gidip gelmeye karar verdim. Böylece aile bütçesine katkıda bulunurum diye düşündüm ve gözüme kestirdiğim bisikleti aldım. Zaman geçtikçe ne kadar doğru bir karar verdiğimi gördüm. İşe giderken dolmuş durağına yürümek oradan da dolmuşa binmek için sıraya girmek ve dolmuşa binip de çalıştığım yere gitmek için harcadığım zaman 25 dakika dolayında iken bu zaman bisiklete binmekle beraber 12 dakika dolayına düşmüş bir de dolmuş parası vermekten kurtulmuş oldum. Bununla birlikte iş dönüşü aynı ızdırabı yaşamak bir yana bisikletle gidip geldikçe rahata kavuşmuş oldum.

Bu ara da bisiklette oluşan arızalarda servise yanaştırıp bisikletimi tamir ettiriyordum. İşte ne olduysa oldu orada daha iyi donanıma sahip bisiklete binenleri gördükçe bende onlar gibi binmeye özendim. Biraz da azmim ve kararımla bisiklete binmeyi bugünlere kadar taşıdım. Bisikleti bırakmayı hiçbir zaman düşünmedim ve de ömür boyu da binmeyi sürdüreceğim. Sağlığım el verdiği müddetçe tabi.

Sağlığıma gelince. İlk bisiklet binişimden bu yana 11 yıl 3 ay 23 gün geçti ve ben bu zaman zarfı içinde 40.231 kilometre yol almış oldum. Yani dile kolay dünyayı yani ekvatoru 1 kere dolaşmak dağ tepe demeden. Kim bilir kaç kere pedal basmışsımdır. Artık siz hesaplayın.

Sağlığım şu anda çok iyi. Bacaklarım mı? Bu kadar pedal bastıktan sonra artık istenilen duruma geldim yani dik yürüyebiliyorum.

Sigara mı?

Teşekkür ederim almam.

Otomobil mi?

Sürücü belgem var ama mecbur kalmadıkça kullanmam.

Bisiklet mi?

Benim için en ideal ulaşım aracı. Ne benzin harcar, ne de mazot. Bas gitsin istediğin yere.

Bundan sonra ki bloğumda size bisikletle nasıl yol alınır, nasıl bisiklete binilir ve bisikletin üzerinde hangi parçaların olması gerektiğini izah etmeye çalışacağım izninizle.

Görüşmek üzere.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..