Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '08

 
Kategori
Spor
 

Spor okullarının sayesinde uluslararası platformda başarımız daha da artar.

Spor okullarının sayesinde uluslararası platformda başarımız daha da artar.
 

O büyük adam diyor ki: "Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim."


Bundan önce ki bloğumda spor okullarından bahsetmiştim.

Subay yetiştiren Harp Okulları öğrenci kaynağını askeri liselerden sağlamaktadır. Aynı şekilde spor akademilerine kurulacak olan ve bizleri olimpiyatlarda temsil edecek sporcuların yetiştirildiği spor okullarından sağlanmalı diye düşünmekteyim.

Bu spor okullarında ne olmalı. Nasıl bir eğitim verilmeli.

İlk önce şunu söylemeliyim ki okul tıpkı askeri mekteplerde olduğu gibi yatılı olacak. Askeri disiplin çerçevesi içersinde öğrenciler eğitimlerini görecek. İlkokulda ki ve lise de uygulanan müfredatın aynısı uygulanacak ve öğrencilerin eğitimi sağlanacaktır. Öğrencilerin beslenmesine önem verilecek onlara doktor ve uzman kişiler tarafınca hazırlanıp kalori içeren yiyecekler verilecek.

Okulların şehir havasından bu da motorlu taşıtların egzozlarından sargıladıkları gazlardan uzak tutmak için şehir dışında orman alanlarında kurulmasında fayda görmekteyim. Böylece öğrencilerin her zaman orman havası alıp sporcunun gereksinimi olan oksijenin devamlı alması sağlanmış olacaktır.

Öğrencinin sevebileceği ve yatkın olduğu spor dalına göre öğrencini dalı tespit edilip gelişimi takip edilebilir. Böylece kendisinin en üst seviye de sporcu olması sağlanıp bizleri dünya kamu önünde temsil etme hakkına sahip olur.

Sporcuya gerekli ehemmiyeti maalesef veremiyoruz. Hatta bize madalyalar kazandıran sporcularımıza sahip bile çıkmıyoruz. Sonra Olimpiyat zamanı geldi mi neden bizim sporcularımız başarısız deyip haksız yere tenkitlerde bulunabiliyoruz. Acaba bizim sporcu ordumuz mevcut mu? Hayır. Daha ne bekliyoruz o zaman.

Orman köylerinde yaşayıp atletizmde başarılı olabilecek o kadar çok gencimiz var ki. Bunları bulup çıkartmak gerek. Yarışmalar düzenlemek gerekir. Yalnızca futbol spor değil. Dağda bisiklete binmek, yürüyüş yapmak, koşmak ve yüzmek de bir spordur.

Bunun yanında ÖSS sınavının kaldırılmasını istemekteyim. Çünkü o yaşlarda insan bir odaya kapanıp sırf ders çalıştırılarak bazı sosyal aktivelerinden mahrum bıraktırılmamalı. Daha nice sporcular yetiştirileceğimize bir üniversite uğruna o gençler sporu bırakmakta dolayısıyla beklentimiz olan olimpiyat madalyalarını şöyle bir itmekteyiz. Halbuki başarılı olan bu gençlerimize ilerde verebileceğimiz yöneticilik vasıflarında sporumuzu daha ileriye götürecek atılımların mimarı olacaklardır.

Bir de 19 Mayıs gününden bahsedeyim. Atatürk Türk Gençliğini spora özendirmek için o günü Gençlik ve Spor Bayramı olarak gençlere armağan etmiştir. Biz de o günü gençlerimizi bir şenlik havasında yarıştırmayıp sözüm ona uyduruk jimnastik hareketlerle geçiştirilmekte hatta kızlarımız mini etek giymiş bacakları görünüyormuş tartışması yaratılmak istenmektedir. Böylece bu yıllarca sürüp gitmiştir. Halbuki Gençlik ve Spor haftası çerçevesinde dünya gençlerin de Türkiye’ye davet edilerek bazı dallarda gençleri yarıştırılabilir onlara ödüller verebiliriz. Atletizm ve yüzme gibi. Burada başarılı olan gençlerimiz bizi olimpiyatlarda temsil eden ve de başardıklarında boyunlarına takılan madalyalarla gururumuz olabilirler.

İmkan ve destek verildiği takdirde inanın dışarıdan ihraç etmeden yalnızca bizim çocuklarımızla madalyalar geleceğinden emin olabilirsiniz.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..