Stabilise

gözden gönülden
fakülteden uzak
tahtanın kısmen göründüğü
en arka sıradayım

geç kalınmış bir randevu mahallidir diplomam
üzgünüm, ek puanım yetmiyor sevişmeye
ve ne yazık ki bu stabilize koridorun sonunda
sana benden kalan olsa olsa bu dağınık şiirdir
ve her ne kadar
bir ranza
bir masa
ve birkaç kitaptan ibaretse de odam
aslında laleli’den sana doğru giden bir tramvaydayım

hayatta hiçbir şeyim çok olmadı
senin kadar
ve fakat hiç kimseyi istemedim
seni istediğim kadar…

yüzümde sakladım seni
ikili ve uluslararası görüşmelerde..

düz liseden sana doğru giden bir tramvaydayım,
birden nasıl oluyor sen yanıma oturuyorsun
ama nasıl oluyor sen yanıma oturur oturmaz
adrenalin bir kere daha salgılanmaya başlıyor
bütün iç organlarıma elbette kalbim dahil.

düz liseden İzmir’e giden bir özlem doğurmaktayım
ben hiçbir İzmirli Güzeli sevmedim
seni sevdiğim kadar

sustum seni sevdiğimi söylerken
korkuyordum gözlerinden
sana çaldığım her gül
kuruyup gitti ömrümün yaprakları arasında
çok gül çaldım, çok düştüm duvardan,
çok suçüstü yakalandım
(bizzat bahçe sahibi tarafından)
hiç korkmadım yine gidip çaldım
ama hiç birini veremedim sana
korktum gözlerinden

ben hiçbir zaman
en dik açıyla bakamadım gözlerine
hep teğet geçtim

gözden gönülden fakülteden uzak
tahtanın kısmen göründüğü en arka sıradayım
seni arıyorum zorunlu derslerde
ama sen yoksun
(Milli Eğitim Müfredatında)
sevdaya teşebbüs tek bir sebep yok
ne Nâzım’dan bir şiir
ne Sezen Aksu’dan bir şarkı
coğrafya kitabıma göre
sadece bir kara parçası, Afrika…

ben hiçbir kıtada büyümedim
sende büyüdüğüm kadar…

düz liseden Bizans’a giden
bir şehir içi minibüsteyim
heybemde ‘’soğuk ve şehirlerarası’’ bir şiir
dayadım aczimi pencereye ‘’İstanbul’u Dinliyorum’’
uzvum, bir garip akımdan Gemliğe doğru ilerleyen
bir fakir Orhan Veli,
Beyoğlu’ndan Dolmabahçe’ye taşınan
netameli bir aralık akşamı
ve Boyacıköy’de
alenen işlenen (faili meçhul) bir aşk cinayeti..
maktulde zanlıda Murathan…

gözden gönülden
fakülteden uzak
tahtanın kısmen göründüğü
en arka sıradayım

geç kalınmış bir randevu mahallidir diplomam
üzgünüm, ek puanım yetmiyor sevişmeye
ve ne yazık ki bu stabilize koridorun sonunda
sana benden kalan olsa olsa bu dağınık şiirdir
ve her ne kadar
bir ranza
bir masa
ve birkaç kitaptan ibaretse de odam
aslında laleli’den sana doğru giden bir tramvaydayım

çoğu zaman buruşmuş bir öğrenci bileti
kimi zaman kantinde simit ve kola
hulâsa eteğindeki tebeşir lekesi bu aşktaki rolüm
çitilemeye bile gerek yok
ilk yıkamada unutulmaya müsaittir varlığım
aslında yokum ben bu melodramda…

Mayıs '07
Murat ÇELİK
6 Mart 2009 tarihli Ergani Haber Gazetesinde yayımlandı.