Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '15

 
Kategori
Sinema
 

Stone( Şantaj ); Robert De Niro Edward Norton ve Milla Jovovich Performansı ve Film analizi

Stone( Şantaj ); Robert De Niro Edward Norton ve Milla Jovovich Performansı ve Film analizi
 

Bu filme 180 derece farklı bakılarak yazılmış bir analizdir...


Film gerçekten çok güzel bir yapıt. Ancak bu filmin Türk izleyicisine neden hitap etmediğini de bu analizde açacağım.

Robert De Niro Hollywood'un en iyi oyuncularından ve Edward Norton'da tüm psikolojik filmlerinde olduğu gibi bu filmde de usta De Niro'nunkine benzeyen benzersiz jest ve mimikleriyle üstün oyunculuk yeteneğini göstermiş. Milla Jovovich'in rolü ise sıradandı ve Hollywood'daki sıradan herhangi bir kadın aktris o rolü o şekilde oynardı.

Gelelim filmin konusuna, Edward Norton bir hapiste kalmaktan bıkmış mahkumdur ve yıllarca hapis yattıktan sonra kendisine şartlı tahliye imkanı verecek olan Memur'a ( De Niro'ya) ıslah olduğunu ve artık sıradan bir vatandaş gibi hayatına devam edebileceğini kanıtlamak istercesine çeşitli mantık oyunları yapar. Özellikle (dinsel) felsefeden konuya girer.

İşte bu noktada Türk izleyicisinin ezici çoğunluğu Hristiyan düşünce sistemini anlamadığı için Memur'un radyo'da dinlediklerinden ve Norton'un hapisanede söylediklerinden dolayı yaşadığı çıkmazları anlayamaz.

Çünkü Hıristiyanlıktaki ilk günah ve insanın günahkar olarak dünyaya gelişi düşüncesi "Kim temiz ki?" sorunsalını Memur'un kafasında canlanmasına neden olur. Ayrıca Norton bu düşüncenin Memur'un kafasında daha da belirgin hale gelmesi için, kendi karısının (Milla Jovovich) in Memur'u baştan çıkartmasını dolaylı yoldan ister. Milla, Memur'u baştan çıkartır, onunla birlikte olur. Memur zina günahını işledikten sonra kendisinin de bir günahkar olduğunu düşünür, içinde ki vicdan devreye girer, aslında Norton'un karısıyla beraber olmaktan dolayı değil vicdani bazı muhassebeler sebebiyle yazmış olduğu raporu değiştirir ve bu durum Norton'un hapisten çıkmasını sağlar.

Diğer yandan emekliliği gelen De Niro, emekli olduktan sonra büyük boşluğa düşer, hem işi yoktur artık hemde tutkuyla seviştiği Milla. Ne yapacağını bilemez, kendinden yaşça genç olan meslektaşına asılır ve ondan da yüz bulamayınca stresi artar. Sarhoşken Norton ve Milla'nın evine gider, Norton'un kendisine en başından itibaren tuzak kurduğunu düşünür ve onu suçlar. Norton Niro'ya karşı gelmez ve ona telkinde bulunur. Niro yıkıldığını ve bittiğini düşünür. Film, Niro'nun çıkmazlarıyla ve çelişkili duygularıyla son bulur.

Eğer psikoloji filminden hoşlanıyorsanız, eğer Edward Norton, De Niro ve Jovovich hayranıysanız, ve eğer Hıristiyan öğretilerinin neler olduğunu ve modern insanın yaşam tarzıyla olan çelişkilerini irdelemek ve Hıristiyan toplumların kendi iç bunalımlarının mikro yansıması olan bu filmi kaçırmayın derim.

Bu film modern hayatın realitesi ve dinsel kuralların çıkmazlarının ele alınışı bakımından gözlemlendiğinde Türkiyede yapılan "Takva" filmle az da olsa benzerlikler taşır.

Eğer bunlardan hiç biri ilginizi çekmiyorsa filme ilişmeyin...

İyi seyirler...

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..