Stressiz yaşam (Her sorunun başı kesinlikle Strestir)

Hangimiz itiraz edebilir ki, biraz rahat etmek biraz huzurlu olmak biraz da mutlu olabilmek için yaşadığımıza. Bunları tek tek ele alıp yazmak çok yerinde olmadığı için hemen hepsinin sorumlusu olan “huzursuzlukların” kaynağı “stresi” ele alacağım…

Huzurun olmadığı yerde ne sevgi olur ne mutluluk ne de başarı. Huzursuzluklarımızın ana kaynağı belli bir sıkıntının yaşandığı duygunun adı “strestir” ancak belirlenmiş sıklıkta yaşanan bir duydu da değildir. Ayrıca hemen yazmam gereken husus ise şudur; stres kendi başına oluşan bir duygu değildir. Yani stres tek başına doğmaz mutlaka etkenleri vardır. Hayatımız boyunca yaşadığımız olaylara bir bakarsanız hemen hepsine bir tepki gösteririz işte stres bu sıkıntılara verdiğimiz sıkıntının adıdır.

Öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum hatta oğlumu gözlemliyorum da o da bende ne kadar çok “sınav” sıkıntısı, stresi yaşıyoruz. Kimi insan sınavlarda son derece başarılı olur kimi insanlarda konuları çok iyi bilmelerine rağmen sınavda başarılı olamaz, anında dağılır.

Futbol takımlarını düşünün, inanılmaz büyük paralarla transfer ettikleri büyük oyunculara rağmen başarılı olamayan ancak son derece mütevazi takımların ise çok başarılı olduğunu görebilirsiniz. Bir oyuncu büyük takımda oynuyorsa zaten yeteneğini ispat etmiş demektir, ancak futbol takımlarını başarısızlığa iten en büyük etken malzemecisinden teknik adamına kadar tüm takımın yaşadığı strestir. Aslında her şey sıkıntıları belirli durumlarda nasıl karşıladığınızda kabullendiğinizde önemlidir. Stres direnemediğimiz bir dış etken değildir. Bizim var olmasına izin verdiğimiz bir durumdur eğer var olmasına izin vermesek setresin kolaylıkla bertaraf edilmesi mümkündür.

Kendi meslektaşlarımdan yani “bankacılardan” örnek vereyim. Bankacılık mesleği gerçekten son derece stresli bir meslektir. Bir kere bu meslekte herkesi memnun etmenizin imkan ve ihtimali yoktur. Bankacı dostlarımızı strese sokan etkenlerin başında farkında olmadan yaptıkları davranışlar ve doğru olmayan uygulamalardır. Bu meslekte belirli kurallar takip ve kontrol edilmesi gereken programlar vardır. Kılık kıyafetinizden davranış biçiminize göre odaklandığınız tek konu” müşteri memnuniyetidir.” Yukarıda dediğim gibi “herkesi memnun etmeniz” imkansız olmasına rağmen…

Arkadaşlarımız belirli saatte kalkıyor titizlikle hazırlanıyor yola çıkıyor hazırlığını yapıyor, müşterisini karşılıyor derdini isteklerini dinliyor ve en doğru en olumlu üstelik en hızlı zamanda da yaşadıkları sıkıntı ne olursa olsun üstelik “gülerek” yanıt vermeye çalışıyor.

Hemen her gün kendi sıkıntısını bankacı arkadaşlarımıza yansıtan o kadar çük müşterisi vardır ki dostlarımızın haliyle stres yaşamaması bana göre resmen bir mucizedir. Bir de bu stresin ardına amirlerinin yetersizliğini koyun onlarla karşı karşıya yaşadıklarını düşünün, nasıl bir stresin içine girebileceklerini görürüsünüz. Müşteri tepkisiyle karşılaşan dostlarımızın yapması gerekenleri seminerlerimizde anlatıyoruz ancak yeterli olmuyor çünkü hepimiz insanız gerek verdiğimiz yanıtlardan gerekse yanıtsız bırakmalarımızdan gerekse de doğru olmayan uygulamalarımızdan dolayı müşteri tepkilerini önleyemiyoruz. Oysa yapmamız gereken stres ortamından bir an evvel uzaklaşmaktır. Bankalarda oluşturulan “İnsan Kaynakları” ve “Müşteri temsilcilerinin” asıl görevi budur ancak uygulamada yaşanan zorluklar nedeniyle yetersiz kalınabilmektedir. Tek ve öncelikli düşünce “Empatidir”

Bir çok doktor ve konu uzmanı stresin insanların yaşadıkları hastalıkların büyük çoğunluğunu tetikleyen sebep olduğunu bildiriyorlar. Dün “olumlu düşünmek” üzerine verdiğim konferansımda bahsettiğim gibi kanal değiştirme yeteneğimizle olumsuzdan olumlu kanala geçmekle stresten kolayca kurtulmamız sorunlara doğru ve yerinde yanıt vermemiz mümkün diye düşünüyorum. Bir başka gözlemim ise şudur; Kahkaha atan insanların stresi yaşaması mümkün olmuyor, yani her fırsatta hayata olumlu bakıp kahkaha atmak stresi yok ediyor.

Yukarıda öğrencilerden ve futbolculardan verdiğim örnekte olduğu gibi stres başarısızlıkların da kaynağıdır. Stres gerginlik yaratmakta gerginliklerimiz ise başarısızlıklarınıza davetiye çıkarmaktadır. Yaşamımızda stres ve gerginlik olmadığında vücudumuz dinç, zihnimiz ise açık ve üretken olmaktadır. Stresten kalmak huzuru, huzur başarıyı ve mutluluğu, mutluluk ise sağlıklı yaşamı getirmektedir.

Bu yazımda stresin yaşamımızda büyük etken olduğunu belirttim, strese daha geniş anlamak yüklemek ve bazı önerilerde bulunmak elbette mümkündür ama emin olun bu konuda son derece değerli doktorlarımızın ve uzmanlarımızın o kadar çok önerileri var ki, benim bu konuya girmemin doğru olmadığına inandığım için kısa kesiyorum. Herkese tavsiyem stressiz bir yaşamdır…

Çoğumuz stresin hayatımızdan tamamen uzaklaştırmasını önleyemeyiz belki ama eminim ki hepimiz stresin hayatımıza egemen olmasına izin vermemeyi sağlayabiliriz. Şunu hiç unutmayalım sağlığımız en değerli varlığımızdır, bu nedenle stresin hayatımıza egemen olmasına izin vermeyelim, stresin yarattığı olumsuzluklardan olabildiğimizce uzak duralım, geleceğimiz ve sevdiklerimizin geleceğinin bu duygudan uzak durmamıza bağlı olduğunu bilelim yeter.

Sağlıklı beslenme düzenli spor ve egzersiz, düzenli ve rahat uyku ve gerçek sağlam dostluklar yüreğinizde hiç sekilmeyen sevgi ve saygı işte sizi stresten uzak tutacak en büyük duygular…

Sevgiyle kalın sağlık mutluluk ve huzurla yaşayın efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ