Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '07

 
Kategori
Siyaset
 

Şu 301 ne ola ki?

Öldürülen Hrant Dink için gazeteler 301 şehidi başlığını attılar ve 301.maddeden yargılanan ne kadar AB yanlısı, mandacı, işbirlikçi, varsa, elbirliğiyle 301. maddenin kaldırılmasını istediklerini bulundukları her yerden haykırdılar.

Çünkü yıllar önce emir verildi.

Ulus devletlerin modası geçti.

Artık sınırlar kaldırılacak, tüm dünya tek devlet olacak, bağımsızlık değil, karşılıklı bağımlılık esas olacak, bağımsız sanayiye ve bu sınırlar kaldırılınca bağımsız orduya da gerek kalmayacak. Yıllardır tüm bunlarla beraber hepimiz aynı gemideyiz düşüncesi de işlendi.

Ve böylece Ulus devletlerin çökertilmesi projesinin başladığı sinyalleri de verildi.

Ulus devletlerin yok edilmesi, ya da daha değişik bir deyişle çökertilmesi için özelleştirme adı altında başlatılan ve o ülkenin ekonomisinin tasfiye edilmesi, çökertilmesiyle sonuçlanan bir süreç yaşandı.

Ulus devletlerin yok edilmesi için sadece ekonomik açıdan çökertilmesi yetti mi?

Hayır!

Önce insanımızın kafasından, ulus devletin, onu ayakta tutan ulusal değerlerin yıpratılması, değersizleştirilmesi, önemsizleştirilmesi, değişmesi için gereken adımlar atıldı.

Ve bu adımlar atılırken, hep iyi niyetli, hep bizi düşünüyormuş izlenimi vererek hareket ettiler. Zaten demezler mi “Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir.” Diye.

Yıllarca; Atatürk’ü koruma kanununu kaldırmak için uğraştılar. Bu konuda da birçok dava açıldı. Hatta topluma “çok iyi niyetlerle” her zaman söylediler ki

“Atatürk tüm topluma mal olmuştur. Halkın yüreğinde yer almıştır. Kanunla mı korunur? Ve bu kanunun kaldırılması için çok uğraştılar ama toplumun baskısı yüzünden bundan vazgeçtiler. Türk parasını koruma kanunu kaldırmak için de çok uğraştılar.

Ne yazık ki bunda başarılı oldular. Türk parasını yabancı paralar karşısında pul haline getirdiler.

Sonra, Her zaman and okumak doğru mu? Yalan yere yemin ettiriyoruz. Ya da birileri çıkıp kürdüm doğruyum derse olur mu? Gibisinden düşünceler hep işlendi. İstiklal marşının okullarda her pazartesi Cuma okunmaması, daha geniş zaman dilimlerinde, örneğin, öğretim yılının başında ve sonunda okunması gerektiği gibi…

Aynı şeyi kurtuluş günlerinde de yaptılar. Her yıl bir yer işgal edildi

Ondan kurtulduk diye bayram yapılır mı? Beş ya da on yılda bir kutlanmalı demediler mi?

Bu süreç adım adım işlendi. AB kendilerinde milli adıyla başlayan bakanlık olmadığını bizde iki tane olduğunu bunun değiştirilmesi gerektiğini aksi halde AB ye benzemeyeceğimiz söylendi.

Tabi müfredatımızda da ona uygun olarak değiştirildi.

Şehitlik ve gazilik gibi Türk toplumunca çok kutsal olan ve vatan sevgisinin ölçüsü olan bu kavramlar kitaplardan ayıklandı

Buna ne yazık ki; tüm siyasal partilerimiz, sendikalarımız, derneklerimiz seyirci kaldı.

Artık değerlerimizin önemli ölçüde aşındırıldığını, bizi yeterince eğittiklerini ve tepki gösteremez hale geldiğimizi düşünüyor olmalılar ki artık Türklüğe rahatça hakaret edebilecekleri bir ortam oluşturulduğunu düşündüklerinden olsa gerek, bunu engelleyen 301. maddenin kaldırılmasını istiyorlar

Peki, bu kaldırılmasını istedikleri 301. madde nedir yeterince biliyor muyuz?

“Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama

MADDE 301. - (1) Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

(4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.”

Madde incelendiğinde eleştirmenin serbest ama aşağılamanın yasaklandığı anlaşılmaktadır. Ama beyler eleştirmekle yetinmek istemiyorlar aşağılamak yerin dibine sokmak küfür etmek istiyorlar.

Dünyanın her yerinde devletler kendi çıkarları aleyhine davranış ve fikirlere karşı bir milli refleks geliştirir ve tepki koyar kendini korur. Bu korumayı kaldırmak, onurunu çiğnetmeyi, aşağılanmayı peşinen kabul etmek demektir.

Sınırlar Arasında programının yönetmeni ve sunucusu Banu Avar Nobel adlı programında soruyor:

“İsveç’ de devlet aleyhinde devletin temel değerlerine karşı yazı yazılabilir mi fikir söylenebilir mi? diye İsveç’ de yasayan kişiler yanıt veriyor “mümkün değil, kimse yazamaz ama Türkiye’ de bir kaos var. Herkes istediğini istediği şekilde söyleyebiliyor bu da çok şaşırtıcı” deniyor

Bir başka AB ülkesi Fransa’ya bakıyorsunuz, Fikir özgürlüğü adına da olsa, hiç kimseye ermeni soykırımı yoktur dedirtmiyor.

Yine bir başka Avrupa ülkesi İsviçre, düşüncelerini beğenmediği Türk Bilim adamı ve bir siyasi parti liderini dahi cezalandırmaya kalkmamışmıydı.

301’i kaldırmak batının Sevr özlemlerine taviz vermektir. Bunun kaldırılması demek her türlü hakarete, aşağılamaya ses çıkarmayan kimliksiz kişiliksiz, silik bir devlet ve toplum olmayı kabul etmek demektir. Hiç bir şekilde kabul edilemez.

Nusret KEBAPCI

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..