Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '12

 
Kategori
Mizah
 

Şu memuriyet meselesi!

Şu memuriyet meselesi!
 

İster çıkar ilişkisine ister hemşericiliğe bağlı olsun hiç farketmez!
Çalışma hayatı genelde kayırmacılığın öne çıktığı olaylara gebedir!
Özellikle de resmi kurumlarda!
Memuriyeti bir kazansam da sırtımı devlete yaslasam özlemi çekilir ilk başlarda!
Öyle ya, okullar bitirilmiş dirsekler çürütülmüştür!
Elinin ekmek tutacağı günlerin pembe rüyaları sıkça görülür!
Gün gelir kimileri bir sandalyeye ilişir kimileride bir koltuğa kurulur!
Ancak sonrasında iş üretme verimliliğini artırmaktan çok yalakalıklar önem taşır.
Bu nedenledir ki herkes bir yol tutturmuş işlerini bir şekilde yürütmeye koyulur!
Çünkü müdürünüzün iki dudağı arasındadır özgürlüğünüz ya da esaretiniz.
Hele bir de yeteneklerine bakılmaksızın yöneten konumuna getirilmişse vay halinize!
Huzurlu bir ortam uğruna kişiliğinizi değiştirmek zorunda bile kalabilirsiniz.
Doğrucu davut triplerine girip mızıklanırsanız yandınız ki ne yandınız!
Saatin alarmı sabahın köründe tepenizde zırlar küstahça.
Uyanır uyanmaz bir yay gibi fırlarsınız yataktan!
Ama yine de ne trafikti yav bahanelerinizin sonu gelmez asla!
İş yerinin kapısından içeri girer girmez doğru yerde olup olmadığınızı sorgularsınız!

Müdürünüz yakın gözlüğünün üzerinden ters ters bakar.
Falan hanımının parfüm fışkırtmaları gözlerini yakar.
Yalakalar ne olacak dersiniz bir hışımla!!
Bu ne ya, bu ne yaaa!
Akşamlara kadar tık tık tık, nerelere giriyorlarsa?
Kadın düpedüz çetleşiyor yaaa!
Kimileri iskambil açıyor kimileri de internet tavla!
Yıl sonu yaklaşıyor, dosyalar yığılmış kimin umurunda!
Varsa yoksa çay, sigara!
İşler yine benim başıma patlayacak!
Açık öğretimi bir bitireyim görür onlar!
Tepelerine müdür olacağım, aha şuraya yazıyorum!
Alayını sürdürmezsem namerdim!
Kuralları hiç değişmesede bu oyun hep böyle sürer gider!

Cici çocuk memurların durumu peki?

Hanım gözleme gönderdi müdürüm.
Yengemize de erişte kesmiş!
Haftaya da salça kaynatacak, kaç kavanoz ayırayım diyor!
Kravatınızda yakıyor yani!
Takım elbise de bir insana bu kadar yakışır!
Yaradanım nazarlardan saklasın!
Bugün mahallemizin pazarı, erken çıkayım diyorum müdürüm!
Akşama çer çöp kalıyorda!
Mesaimi işaretlediniz değil mi?
Bu aralar sıkışığım, Lcd taksitine girdimde!
Çocuklarda büyümedi gitti, sabahları kreş mreş bayıyor valla!
Emekli olayım diyorum ama yaş haddine çok var daha!
Hem vatana millete çok borcum var daha!

E yani bundan iyisi şamda kayısı!

Yürü be hanım abla! Kim tutar seni! 

Yürü be bey abi! Kim tutar seni!

Gözlemlerimden yola çıkarak, birazcıkta abartarak kurgulamaya çalıştığım hikayede muhattaplarına çağrışımlar yaptırmaktı asıl niyetim.
Ülkem insanını hoşgörünün, sevginin, paylaşımın oluşturduğu bir çalışma yaşamı içerisinde görmek umuduyla!
Hakkı olmayan kişilerin ceza ya da taltife layık görülmesi sosyal ahlâk esaslarına ters düşen davranış biçimidir oysa!

 

 

 

 

 


 

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..