Süblimleşme!

Bazı katı maddeler ısıtılınca sıvı hale geçmeden doğrudan gaz hale geçerler. Bu olaya süblimleşme denir.

Naftalin, ernet ve bazı koku yayan maddelerin zamanla azaldığı görülür. Fakat hiç sıvılaştığı görülmez. Bu tür maddelerde süblimleşme olur. Uçunma - uçunum da denir... Bu kimya/fizik hali.

Bankacılık ve ekonomi ile ilgisi olabilir mi?

Mehmet Bey bankacılık krizi döneminde bankaya gider...

-Hoş geldiniz

-Hoş bulduk evladım, şu hesabımı kontrol edecektim, ne var ne yok bir bakalım.

-Tabi efendim, cüzdanınızı alayım...

Belli bir süre sonra Mehmet Bey sıkılır; evladım niçin bu kadar uzun sürdü bir sorun mu var?

-Valla Mehmet Bey, hesabınızda 1 YTL bakiye gözüküyor, yalnız çektiğiniz gözükmüyor...

-O nasıl oluyor oğlum, hem çekmemişim, hem çekmiş gibi hesabımı diplemişim...

-Efendim, sizin gelmediğiniz dönemde ekonomi ısınmış, banka soğutmak için off-shore yapmış, oradan da hazine bonosu ile tekrar soğutayım derken, TMSF ve BDDK devreye girmiş, işin kokusu çok önceden çıkmış olsa da, netice olarak hesabınızda bakiye kalmamış efendim...

-Ne, ne kokusu, ben parfüm malzemesimi yatırdım, para yatırdım oğlum pa...

-Mehmet Bey, doktor, ambulans çağırın...

BDDK Başkanı Bilgin ve Hazine Müsteşarı Çanakçı'nın komisyona verdiği bilgilerden yapılan hesaplamalara göre, TMSF'nin batık bankalar nedeniyle üstlendiği 55 milyar dolarlık yükün 36.2 milyar dolarını şimdiye kadar Hazine karşıladı.

Kamu bankalarına aktarılan 22.1 milyar dolarılık yükle birlikte Hazine'nin bankacılık krizi nedeniyle 2003 sonu itibariyle fiilen üstlendiği toplam yük 58.3 milyar dolara kadar çıktı.

Batık bankaların TMSF bünyesinde kalan diğer yükleriyle birlikte bankacılık krizinin kamuya toplam maliyeti 2003 yılı sonunda 77 milyar dolara ulaştı.

Vatandaşın parası, birikimi < yüksek="" faiz="" beklentisi="" ile="" bu="" "riski="" yüksek="" yatırımın"="" bedeli="" belki="" ama="">> bir gün de uçtu, uçuştu, uçunmayı yapanlarda bir uçunum ve süblimleşme yok, vatandaş hala bir katı maddenin > birden yok oluşunu kavrayamamaktadır.

İşi bilenler, buharlaşanın başka bir etkimeyle, başka bir yerde soğutularak tekrar katı hale getirildiğini gayet iyi biliyorlar.

Vatandaş işin kimyasına ilgisiz, fizik kısmına da uzak olunca, kokusu her ne kadar belirgin ve rahatsız edici, öncesinde uyarıcı etkisi olsa da, inanmıyor.

İşi bilenler, halin böyle olduğunu bildiklerinden, daha vatandaşımızı çok süblimlerler...

Uçunumsuz, uçunma eylem planı içinde olanların yaşamadığı bir Türkiye, güzel olurdu değil mi..?

Saygılarımla