Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Suçlu: Dizi filmler!

İki genç öpüşür, iki sevgili sevişir, eşlerden biri diğerini aldatır, bunlar dünya sahnesinde dakikada bilmem kaç bin kez yaşanır; ancak gelin görün ki bizde öyle bir suçtur ve de faili bulunmuştur: Dizi filmler!

Breh breh!

Öpüşmek ha! Sevişmek!... İnsan doğasına aykırı, edepsiz dizi filmlerden öğrendiklerini uyguladı insanoğlu!

Tv izlemeyi yıllarca reddeden, son aylarda birkaç diziyi izleyen biri olarak öncelikle söylemek isterim ki derdim asla dizileri savunmak değildir.

Ancak rast geldiğim çirkin ve çarpık yaklaşımlara da kayıtsız kalmam mümkün değildir!

İnsanoğlu öpüşür arkadaşlar! Bundan doğal olan başka ne var?

Öpüşmeden sevişmeye yönelenlerde asıl problemi aramak gerek!

Sevişmek de insan doğasıdır, ayıp demekle yok olmaz dürtüler, haa, kendinizi Allah sanıyorsanız cinsel dürtüsü olmayan insanlar yaratınız, becerebiliyorsanız, ancak var olana yok demekle olmaz bu işler!

Sonuç ortada, gizli kapaklı yapılıp, çirkinlik ve çirkefliklere bulanır; koyunu, eşeği, çoluğu çocuğu, cinsiyeti dahi fark etmez, seksenindeki nine dahi hedef olabilir, yeter ki dönmesin göz…

Bir de bunların arınmaları vardır, öyle gusül abdesti falan değil, kan ile, can ile suçlarından arınmak isterler, maksat namuslu insan yaftalarına halel getirmemek!

İnsana mahsus şeyler her bir insan tarafından yaşanır, doğanın bir kanunudur, ancak kimi doğal gelişim içinde yaşar, kimi günah seviyesinde…

Doğal olan hiçbir şey kaygı uyandırmaz insan gibi yaşayanlarda, insanlığından günah ile utandırılanlardan korkarım, potansiyel suçlulardır; insanlığı öldürmeye pek bir yatkınlardır!

Bu tarz insanlar her türlü çirkinliği yapıp, yapmadım demeye meyilli, tecavüz ettiği ya da kandırdığı kıza “O beni ayarttı” gibi çamurlar fırlatmakta, hatta şikayette bulunamasın diye tümden ortadan kaldırmayı düşünenlerdir…

Gayet pişkinlikle de suçu bir takım dizi film ve filmlere atarlar, tiyatroya gitmediklerinden dolayı onlara pek bulaşamazlar!

Bahane aradıktan sonra çok, kafa insanlığa basmadıktan sonra!...

Ah be kendini aklamaya çalışanım, herkes salak da bir sen misin akıllı, sorarlar insana, yüzyıllardır öpüşür ve sevişir insanlar, dahi hayvanlar, dizi filmler mi vardı?

Aldatmayı savunamam, çirkindir, ancak yok saymam da mümkün değildir, hep vardı ve hep de olacak; ikili ilişkilerin seyrine ve erkeğin poligamlığına ve de kadınların aldatan eşlerinden öç alma duygularına kadar uzanan geniş bir yelpazedir, hoş değildir ancak gerçektir!

Dizilere, filmlere, öykülere, romanlara malzeme olan kahramanlar yaşamın içinden çıkarlar, gözlemlenen örneklerdir bunlar…

Behey şaşkınlar, gizli kapılar ardında yaptığınız şeylerdir konu olan!

Dizi film savunucusu değilim, yukarıda belirttiğim gibi, ancak aklını başına devşirmesi gerekir insanım diyenin, filmlerde kendini kayalıklara atan adam gibi intihar etmiyorsan, nasıl ki film olduğunu bilerek, yengene de göz koyamazsın durduk yerde, suçu da Aşkı Memnu’ya atamazsın, sende o meymenetsizlik olduğu sürece!

Nasıl ki dilin yanlış kullanımını Türk Malı dizisine mal edemezsek; padişahların sevişme sahnelerine de tuh kaka diyemeyiz; insanoğlu insanlığının bilincinde olduğu sürece!

Diğer türlüsü zaten anormal olandır: İnsan insanlığını bilmiyorsa ya hayvan, ya da bitkidir; ya da Allah olmaya çalışmaktadır!...

Şey... Hayvanlara ve bitkilere lafım yoktur, onlar alınmazlar da zaten sözlerden! Doğalarını yaşarlar; o yüzden bazılarına fazlasıyla havlarlar, bazı çiçekler küserler!

Alınması gereken insanlar ise bu laflara fazlasıyla güler geçerler!

Zor iştir, neticede, insan olmayı becermek: İnsan olarak doğulur da, insan gibi insan olmak herkesin harcı değildir!

Ne diyelim...

Naturada başlar ve biter her şey!...

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..