Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '12

 
Kategori
Siyaset
 

Suriye, uçağımızı nerede ve neden düşürdü!?

İlk sorular şunlar:

1- Bizim savaş uçağının orada ne işi vardı? Görev emrini kim ve neden vermiş?

2- Bu görev sıkça verilen, periyodik ve zamanla yerine getirilen bir görev miydi? Komşu ülke karasuları ihlâl edildi mi?

3- Oranın çok yakınında Rus askeri üsleri var, oraya çok mu yaklaşmışlardı?

Suriye resmi haber ajansı SANA’nındünyaya duyurduğu haber aynen şöyleydi: “Askeri sözcü; Türk uçağının Cuma günü öğleden önce saat 11.40 sularında Suriye bölge suları üzerindeki hava sahasının Batı yönünde, alçaktan hızla uçan yabancı bir cismin göründüğünü bildirdi.

Suriye hava sistemlerinin sahilden 1 km uzaklıkta olan uçağa uçaksavarla karşı koyduğunu ve hedefe isabet ettiğini, isabet alan uçağın yanarak Lazkiye kentindeki Um El-Tuyur Köyü’nün Doğusuna, Suriye kara sularının içine, sahilden 10 km uzaklıkta denize düştüğünü açıkladı.

Askeri sözcü, daha sonra vurulan hedefin, Suriye hava sahasına giren askeri Türk uçağı olduğunun ortaya çıktığını belirterek, uçağa bu tip durumlarda geçerli olan kanunlar çerçevesinde muamele edildiğini söyledi.

Olayın ardından, iki ülke deniz güçleri komutanlıklarının temasa geçtiğini söyleyen resmi sözcü, Suriye gemilerinin Türk tarafıyla birlikte, kaybolan iki pilotu arama - kurtarma çalışmaları yaptığını belirtti…”

Dünya Basını ise olayı şöyle yorumladı: “Türkiye'nin bu konuda nasıl bir yol izleyeceğinin, konuyu NATO'ya taşıyıp taşımayacağının henüz belli olmadığı belirtilen yazılarda, ancak bu son gelişmenin Suriye ile Türkiye arasında bozulan ilişkileri daha da kötüleştirileceği yorumları yapıldı:
Los Angeles Times: ''Son gelişmelerin Suriye'deki krizin sınırlarının ötesine geçme potansiyelini ortaya çıkardığı ve Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin daha da bozulması riski yarattığı'' yorumunda bulundu…

New York Times: ''Türkiye ile Suriye'nin arasının geçen yıldan itibaren kötüleşmesinden sonra, ilk kez Suriye ordusunun bir Türk askeri uçağını düşürdüğünü'' belirtti.
Fox News: ''Türkiye'nin bu konuda nasıl harekete geçeceğinin net olmadığını ama daha önce Suriye'nin, sınırındaki bir mülteci kampına ateş açmasından sonra Türkiye'nin, güvenliğini ihlal edecek hiçbir eylemi hoşgörü göstermeyeceğini belirttiğini'' yazdı.
The Washington Post: 'Olayın bölgedeki gergin havayı gözler önüne serdiğini belirterek; ''Suriye'deki isyanın, birçok kesimce, Suriye sınırlarının dışına yayılacağından, komşu ülkeleri işin içine çekeceğinden ve belki de daha geniş boyutlu uluslararası askeri müdahaleye neden olabileceğinden korktuğu bir silahlı çatışmaya dönüşmekte olduğu'' yorumu yaptı.

CNN Televizyonu: ABD Savunma Bakanlığı'ndan ismi açıklanmayan bir yetkilinin, Başbakan Erdoğan başkanlığında düzenlenen güvenlik toplantısının öncesinde, CNN'e verdiği demeçte; ''Talep gelmesi halinde arama ve kurtarma çalışmalarına katkı sağlayabileceklerini, ancak olayın meydana geldiği bölgenin, kısa zamanda yardım götürebilecek yakınlıkta imkanlara sahip oldukları bir bölge olmadığını'' söylediğini bildirdi.

ABC Televizyonu: ''Olayın; 'Suriye'nin eski yakın müttefiki' Türkiye'yi de muhtemelen ihtilafın içine çekerek, Suriye'deki krize kaygı verici yeni bir boyut eklediği'' yorumunu yaptı.
ABD basınında ayrıca; “NATO üyesi olan Türkiye'nin Suriye'den kaçan sığınmacılara yardım eli uzattığı; Türkiye’nin, Suriye Halkının Dostları grubunun önde gelen üyelerinden biri olduğu ve Başbakan Erdoğan'ın, sürekli Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın iktidardan çekilmesi gerektiğini belirttiği ve Esad'ı sert eleştirdiği gibi hususlardan bahsedildi…” gibi yorumlar da yapılıyor…

Peki, sonuçta ne olur? Zati bahane arayan ABD’ye gün mü doğdu? Rusya ve Çin’in direncini kırmak için, ABD bu olayı NATO’ya taşır; Afganistan, Irak, Tunus, Libya ve Mısır’da başladığı BOP hayallerini, Suriye ve Türkiye ile devam eder mi?

Tabii ki dünya bunu yutarsa, Rusya ve Çin, bu tezgâha müsaade ederlerse…

Uyanalım artık da; “ABD telkinleriyle maceraya atılacağımıza, kendi karpuzumuzu kendimizin kestiği o yıllara, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ diyen Atatürkçü düşünce günlerimize geri dönelim” derim; ne dersiniz?                                  

Sakin KOŞAR…

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..