Suriye'de muhalif isyanı

Arap bahar devrimi denilen yönetim karşıtı hareketler güney komşumuz Suriye'ye de sıçradı ve kanlı bir biçimde devam ediyor. Dışişleri bakanının komşularımızla sıfır sorun iddiasının bir hayalden ibaret olduğu da anlaşılmış oldu. Son günlerde başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın sert ve uyarıcı beyanatlarına şahit olmaktayız. Hele Başbakan'ın konu hakkındaki son konuşması, bir başka devletin iç işlerine resmen müdahale sayılabilecek manalar içermektedir. Yok akrabalarımız varmış, tarihi ve kültürel bağlarımız varmış. Doğrudur, bunların olması komşu devletin iç işlerine karışılmasını gerektirmez ki.

Bu durum, olası bir dış müdahalede Türkiye'nin de silahlı güçle katılacağının sinyalini vermektedir. Artık ABD. kendi askeriyle silahıyla müdahale yerine isyancılara para ve silah yardımı suretiyle beğenmediği yönetimleri değiştirmektedir. ABD ile nasıl bir pazarlık yapıldı bilmiyoruz ama önümüzdeki süreçte belirtileri ortaya çıkacaktır Zaten yıllardır başımızda hala çözüme varılamamış Kıbrıs sorunu bulunmaktadır. Bir de Suriye sorunu ufukta görülmektedir. Onlarca İslam ülkesinden ses çıkmadığı halde bizim yöneticilerimizin niye ayranı kabarıyor acaba? Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'in de önünü geçecek şekilde politika uygulamalarında akılcılık var mıdır? Zaten ekonomik kriz de kapımızda, böyle bir maceraya umarım girmezler.

Sözlerimi ulu önder M.Kemal Atatürk'ün sözüyle bitirmek istiyorum. 'Vatan tehlikede olmadıkça harp bir cinayettir.'