Süt kuzusu

İlköğretime giden çocuklarımıza süt dağıtımı başladı.

Sütü içen miniklerin midesinde “alarm zilleri” çalıyordu..

Bu kez çalan okul zili değil,

Çalan ambulans sirenleri.

Minik öğrenciler bedava dağıtılan sütlerden rahatsız.

İki gündür Türkiye’nin her yerinden Ambulansların zilleri çalıyor.

Hastaneler “mide fesadı” geçiren öğrencilerden geçilmiyor.

Ortaya çıkan duruma yetkililer açıklık getiriyor.

Kimisi “psikolojik” diyor,

Kimisi “çocuklarımız alışkın değil, aşırı dozdan oldu” diyor.

Bir Allahın kulu da çıkıp, “bu bir zehirlenmedir, sütler bayattır” diyemiyor.

Sanırsınız herkes “süt dökmüş kedi” olmuş, kimseden ses çıkmıyor.

Teşbihte hata olmaz; Atalarımız ne demiş;

“Acele sinek süte düşer”.

İyi planlanmadan, alt yapısı iyi hazırlanmadan uygulamaya konulan bu proje birçok sorunu da peşinden getirdi.

Projenin adı; “Okul sütü akıl küpü” idi.

Üç günlük uygulamayla görüldü ki; “Okul sütü dert küpü” oldu.

Sayın Tarım bakanı açıklama yapıyor;

“Sütler bayat değildi”.

Bakanın açıklaması doğru kabul edilecek olursa, “Sütler bayat değilse”;

O zaman herhalde bizim öğrencilerin “midesi” bayattı, bu yükü kaldıramadı.

Sanırsınız bu çocuklar hayatlarında hiç süt içmemişlerde, mideleri verilen sütleri kaldırmadı.

Bu konuda önümüzde güzel bir örnek var.

İzmir Büyük Şehir Belediyesi yaklaşık yedi yıldır 200 bin öğrencimize süt dağıtıyor ve bu minik öğrencilerimizin midelerinde bir “fesatlık” oluşmadı.

Dağıtılan bu sütler üstelik uzun ömürlü sütlerde değil, günlük sütler.

Belediye bu işi de üstelik direk üreticiden, “Tire Süt Kooperatifinden” sağlıyor.

Belediye bu sütü 37 krş. dan,

Hükümet ise 53 Krş dan temin ediyor.

Belediyenin “soğuk zinciri” var,

Hükümetin ise bu zinciri yok.

Okullara birer haftalık süt veriliyor ve bu sütleri okul yetkilileri muhafaza ediyor.

Hal böyle olunca da sütler “bozuluyor”.

Şimdi sorulan soru şu;

Yaklaşık 75 milyon Tl lik bu süt ihalesi kimlere, hangi şartlarda verildi.

Süt ihalesini alan firmalara neden günlük dağıtım ve “soğuk depo” şartı istenmedi.

Öyle umalım ki,

Bu işi planlayanların yaşanan olaylardan ders alması ve;

“Sütten ağzı yananların” bundan sonra “yoğurdu üfleyerek” yemeleri.

Sonsuzluk (Osman Özeker) 04.05.2012