Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '09

 
Kategori
Kitap
 

Süt

Aynı ovayı paylaşan bir köy ile bir kasaba arasında büyük bir rekabet varmış. Birisi bir yaparsa öteki iki yapıyormuş. Birinin “ak” dediğine öteki mutlaka “kara” diyormuş.

Bir gün, köyden ağanın oğluyla, kasabadan garibin oğlu kavga etmişler. Garibin oğlu ağanın oğlunu güzelce dövmüş. Bir sürü hakaret ettikten sonra, bir de “sütsüz herif” demiş. Bu sütsüz herif lafı ağanın oğlunun çok zoruna gitmiş. “Sütsüz “ sözcüğü ahlak ve namusla ilgili bir çok mana ifade ediyormuş.

Hani adam adama “sütü bozuk” der ya.

Ağa oğlu olanları gelip köyün muhtarına bir bir anlatmış. Muhtar da:

-Sen üzülme oğlum, bir çaresini buluruz, biz bu lafın altında kalacak adam değiliz, demiş.

Muhtar ihtiyar heyetini toplamış, durumu onlara da anlatmış. Heyetten yaşlıca birisi çareyi bulmuş:

-Arkadaşlar biliyorsunuz bizim köy ile kasaba arasında gavurdan kalma, bir havuz vardır. Kasabadakiler bu havuzun başına her gün çay içmeye, piknik yapmaya gelirler. Ben diyorum ki, bir gece de bu havuzun içini sütle dolduralım da, “sütsüz” ne demekmiş öğrensinler. Nasıl olsa bizim köydeki inekler, kasabadaki ineklerden kat kat fazladır.

Hemen tellal çıkarılmış:

-Ey ahali...! duyduk duymadık demeyin. Ağamızın ve muhtarımızın emridir. Bu gece herkes sağdığı sütü, kovalara doldurarak kasaba ile aramazında bulunan havuza dökecektir. Hakarete uğrayan köyümüzün namusu bu sütler sayesinde temizlenecektir. Bu süt dökme işi yatsı namazından, sabah namazına kadar sürecektir. Sütünü götürüp dökmeyenlerin ne olacağını siz benden iyi bilirsiniz. Haydiiii..! duyduk duymadık demeyin.

Kasabaya da, bu gece havuzun sütle doldurulacağı haberleri salınmış.

Bütün gece köylüler, ellerinde kovalarla havuza sefer etmişler.

Sabah olmuş. Ağa, muhtar ve ihtiyar heyeti atlarına binip havuza

doğru yola çıkmışlar. Yolda giderlerken yüksek sesle konuşurlarmış:

-Bizim köylülerimiz, başkadır, hepsi doğru, hepsi itaatkardır.

- Sütler havuzun dışına bile taşmıştır şimdiye kadar.

-Bu kasabalılar görsünler bakalım bizim köyü.

-En büyük biziz, bizden büyük yok..

Heyet havuzun başına varmış.

O da ne…

Havuz ağzına kadar su ile dolu değil mi?

Karşı taraftaki kasabalıların ağızları bir karış açık.

Kah, kah, kah, kih kih kih..

Bizimkiler izlerinin üstünde geri dönmüşler.

Aradan günler geçmiş. Bütün heyet üyeleri acıkmışlar yememişler, yatmışlar uyumamışlar. Sonunda konu anlaşılmış:

Köylüler, gece kimse görmez diye, havuza süt yerine su dökmüşler. Üstelik herkes aynı şeyi düşünmüş:

“Bu kadar sütün içinde, benim dökeceğim bir kova su belli bile olmaz.”

Yok yaaa..!

 
Toplam blog
: 165
: 646
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Recai Şahin: 1941 yılında Fethiye- İncirköy'de doğdum. İlkokul köyümde, ortaokulu Fethiye'de okud..