Taciz ve tecavüzlerde kral çıplak

Taksim; her sene ve her yıl başında, benzer tacizlerin alabildiğine yaşandığı, sembol haline dönüşmüş durumda.

Ve bu tacizler herkesin yüzünü kızartmış.

Doğrudur.

İnsanın yüzü kızarıyor.

İnsan; insan olduğundan utanıyor, yurdum insanı neden bu şekildedir diye.

Hep bahsi geçiyor, alabildiğine eğitim ve alabildiğine kültürlenmek.

Alabildiğine saygılı olmak ve alabildiğine erdemli olmak.

Ve her sene yılbaşı kutlamalarında, utancın şamarını, suratımıza, en feci şekilde yiyormuşuz.
Herkese; "Hadi ordan" demekten öteye ne diyebilirizki.

Bencileyin durum vaziyet hiçde böyle değil.

Günlük gazetelerde, her gün illede bir taciz ve tecavüz haberine rastlarız ve bu gibi haberler artık bu topraklarda kanıksanmıştır.

Bu gibi haberler, yurdum insanın özetidir.

Hani bu durumu böyle düşünmek istemesemde, artık bu konularda, birilerinin kral çıplak diye bağırması gerek.

Bu topraklar onyedi aylık bebeğe tecavüz olayınıda gördü.

Onyedi aylık bebeğe tecavüzü gören bu topraklar için, yılbaşı kutlamalarında, Taksim meydanında birileri turist bayanlara elle tacizde bulunmuş. Ne var bunda. Çok şeymi.

Bu toprakların bir kentinde, üst düzey bürokratlar ve kentin ileri gelenleri, akli dengesi yerinde olmayan 12 - 13 yaşlarında bir kız çocuğuna tecavüz etmişlerdi. Hatırlayın.

Ne olacak; sokaktaki turist bayanlara, hele hele yılbaşı kutlamalarında, elle tacizde bulunmakta.
Çok şeymidir yani.

Yani çok şey yapmaya gerek yok.
Girin Googlea ve araştırın Türkiye'deki tecavüz ve taciz olaylarını.
Ve nasıl bir tecavüz ve taciz fotoğrafı ile karşılaşacaksınız.
Ve sonrasında Taksim'deki tacizin, yaşananların yanında, nasılda mütevazi kalacağını göreceksiniz.

Daha vahim bir haber.

Almanya'dan.

Cumhuriyetçi Parti.

Seçim afişi bastırmış.

Ve seçim afişindeki slogan "Ali bana sulanma."

Bunun adı ister göçmen karşıtlığı olsun, ister ırkçılık olsun ve her ne olursa olsun. Hiç önemli değil.

Önemli olan bu şekilde anılıyor olmak ve bu şekilde bir damgayı yemiş olmak.

Bu damgayı bize vuranlara ve bu yönde oy toplamak adına slogan geliştirenlere, kızmaya, laf söylemeye ve kınamaya hakkımız varmı.

Var diyenler beri gelsin.

Bu topraklar adım adım tacvüzün ve tacizin sembolü olmaya doğru ilerliyor.

Kim ne derse desin.

Tecavüz ve tacizdeki gidişata baktığımızda, bu gün yaşananlar, gelecekte yaşanacakların yanında çok mütevazi kalacak gibi görünüyor.