Tahrikler ve öfkeli kalabalıklar…

Geçen Pazar akşamı Bursa’nın İnegöl İlçesi’nde halkı galeyana getiren ilginç kavga ve saldırı olayları yaşandı.

Gelişmelere bakınca, sanki yarın da başka yerlerde, benzer taşkınlıklar sahnelenecekmiş ve beraberinde “Bunları kimler ve neden yapıyorlar?” soruları insanın aklını kurcalıyor.

Bize düşen her zaman ki gibi; geçmiş olayları günümüzün benzer olaylarıyla karşılaştırmak ve (analiz etmek) sonuç çıkarmaktır.

Ancak ortaya çıkan sonuç, bazen kimilerini memnun etmeyebilir. Hatta sizin sonucunuz birilerini rahatsız ederek, kızdırabilir de!

Böyle zamanlarda günah keçisi; eylemleri yapanlar değil, konuşanlardır. Bunu peşinen ifade etmekte fayda var, sanırım.

Bu açıklamalardan sonra Bursa İnegöl’deki olayın detayına bakalım:

Haberde belirtildiğiği üzere; İnegöllü birkaç genç, semtlerine yolcu taşıyan ve aslen doğulu olan bir sürücüye “bir daha buradan geçme” uyarısında bulunuyorlar.

Bununla yetinmeyip, sürücüyü araçtan idirip, bir güzel tartaklıyorlar.

Dayak yiyen sürücü ise eve gidiyor, rövanş için yanına yakınlarını alarak, mahalleli gençlerin bulundukları kahveye geliyorlar.

Orada kavgaya tutuşuyorlar. Doğu kökenli sürücü ve yakınları bıçak ve sopalarla gençlerden 5’ini yaralayıp, kaçıyorlar.

Olay kısa sürede ilçede duyuluyor. Binlerce kişi sokaklara dökülüp, "Şehitler ölmez vatan bölünmez, kahrolsun PKK" sloganlarını atmaya başlıyorlar.

Bu arada toplanan kalabalığa, yaralama olayını gerçekleştiren 3 gencin, polis tarafından yakalandığı haberi geliyor.

Kalabalık, sloganlar eşliğinde İnegöl Polis Karakolu’na geliyor ve ilgililere yakalananları kendilerine teslim etmelerini istiyor.

Polis “hayır” diyor ve kalabalığı dağıtmaya çalışıyor. Ancak öfkeli kalabalık polisi dinlemiyor. Sokaktaki araçları kundaklamaya başlıyor.

Olanlar karşısında çaresiz kalan polis, ilden takviye istiyor. İlden gelen takviye, ilçeye giriş-çıkışları tutup, olayları kontrol etmeye çalışıyor. Vs.

Bu tehlikeli oyunlar geçmişte, Manisa’nın Selendi ilçesinde ve yurdun muhtelif yerlerinde de sahnelenmeye çalışıldı.

Ancak gelişmeler, oyunu sahneleyenlere umulan faydayı sağlayamadı. Bundan sonra da hiç sağlamayacatır. Çünkü tahrikler artık kısa sürede anlaşılıyor.

O nedenle, bu olayda yer alanlara şu hususu yeniden hatırlatmak istiyorum.

Ey sevgili İnegöllü kardeşlerim! İlçenizde yaşayan doğu kökenli vatandaşlar PKK’lı olsalardı, sizin yanınızda ne işleri vardı?

Düşünüldüğü gibi olsaydı, onlar da dağda, PKK’nın yanında olmazlar mıydı?

Onlar; sen-ben gibi ekmek kavgasında olan suçsuz ve günahsız insanlar. Bunu ancak biraz sağduyulu davranınca, anlamak mümkün.

Öbür türlü olanların farkında olmak çok zor; hatta imkansız.