Takva ile içimdeki yabancı

On beş dakika geç girdin Takva'ya, Aşk ben içindeyim, dedi, dokunmadın Aşk'a; mutfağa geçip Takva'nın müziği eşliğinde makarnanı yedin, mantar soslu.
İçimdeki Yabancı'ya hazırlanarak gitmiştin, turuncu koltukta otururken keyfin yerindeydi, hele Aşk'ın eli de ellerindeyken, derken film başladı; bu şehir yürüyüşünde, içindeki karanlığı bu kadar çok seveceğini ve aynı zamanda nefret edebileceğini bilemezdin, bildin duvardaki kanda ve parçalanmış acıda.
Takva, belki yediğin yemekten, üstüne kırıp kırıp atıştırdığın fındıktan olacak, içemediğin meyve suyundan, ağır seyrediyordu sende. Aşk dur diyordu, dur, anlamaya çalışıyorum adamın ne olduğunu? Sence adamın ne olduğu belliydi, ne olacağı bağıra bağıra genci tokatlarken.
Biri Doğu'yu anlatıyordu, biri Batı'yı, dünya aynı dünya değildi ki; farklı!
Farklı dünyalarda yol alıyordu film kahramanları. Erica şehir yürüyüşünde içindekini çıkartıp vuruyordu sokaklara; öteki ise kendine vura vura yürüyordu şehrin sokaklarında, hep ışık daha ışık özlemiyle.
Batı'daki daha çok dışa mı dönüktü, hep dışı mı anlatıyordu, veriyordu; Doğu'daki fazlasıyla içte miydi, içine kapanık, hep içi mi sunuyordu izleyene?
Erica içindeki yabancıyı memnun etti, kendi de memnun kaldı ve döndü şehre, aynı şehirden; öteki ise kaptırdı kendini içindeki diğerlere ve bir daha dönemedi; şehir aynı şehirdi ama o...
İçimdeki Yabancı bitti, bitmişti, Erica şehir yürüyüşündeydi köpeğiyle; kah koşuyordu, kah içindeki yabancıdan kaçıyordu; Takva, isimler akıyor ekranda, dedi Aşk, film bitmemiştir, bitmemiştir değil mi, bir şey olmadı!

İçindeki yabancıyı nasıl içinde var ettiyse Erica, öyle yok etmesini bildi, son kurşunda o iş tamamdı; öteki ne vardı ne de yoktu, onun için ne varlıktan ne de yokluktan konuşulabilir Doğu'da.

İçimdeki yabancı
içime sığmıyor
bir iç
daha istiyor
yepyeni bir iç
daha yok mu
diye soruyor
içimden bana.

Takva'da o
o şehrin
kaldırımlarında o
yürüyordu
yüzü yerde
Doğu'dan
daha Doğu'ya.

İçimdeki yabancı
kazandı
ortada
her neyse
kazanılacak olan
onu.

Takva'daki o
kaybedendi
taaaa
ilk baştan.