Talebanın müstehcen sebzeleri

MÜSTEHCEN SEBZELER VE AKLINIZDAKİ TAKINTI ....?

Ruhen hassas olan bir kızımız, yaşı hayli ilerlemesine karşın bir türlü bir talibi çıkmaz , evlenemediği gibi; bir tanecik bile erkek arkadaşı dahi olmamış. Kızımız bu halinden hayli dertli , gece gündüz hep bunu düşünür neden benim de bir sevgilim olmasın , neden bende diğer kızlar gibi evlenip çoluk –çocuğa karışmayayım diye düşünüp dururmuş. Bu düşünce içini kemirdikçe kemirmeye başlamış. Bu huzursuzluk canına tak etmiş. , kızımızın bu huzursuzluğu o kadar artmış ki etrafındakileri de rahatsız eder düzeye gelmiş. Hatta bu yüzden birkaç defa intiharın eşiğinden zor kurtarmışlar.

Yakınları buna çözüm bulmak için doktora götürmeye karar vermişler.Doktor- doktor , psikiyatrisi-psikiyatrisi gezdirmişler bir çare bulamamışlar .Bir yakınları illia da bir hocaya götürün diye ısrar etmiş. Aile de başka çıkar yol bulamayınca bir de bunu deneyelim ne var nasılsa bir zararı yok, belki yararı olur deyip; “Üfürüğü güçlü” bir hocaya götürmüşler. Hoca okumuş –üflemiş nafile bakmış ki kızın düzeleceği yok .Kıza bari nasihat edeyim demiş.

“Bak kızım; bu dünya fani dünya , asıl dünya öteki dünyadır. Allahutala bize bu dünyada yararlanamadığımız nimetlerden öteki dünyada bol miktarda verecek. Yani sen bu dünyada hiç erkek arkadaş bulamadım diye üzülüp kendini yıpratma Haktala öteki dünyada sana o kadar çok verecek ki bu defada bıkkınlık gelecek diyivermiş. “ Hocanın bu sözleri karşısında kızımızın gözlerinin içi gülmüş. Kendi –kendine “öyle ya ben şimdi niye dert edeyim , nasılsa bu dünya fani , asıl gerçek dünyada bana fazla miktarda verileceğine göre niçin bu kadar kendimi harap edeyim diye düşünerek, hocaya teşekkür eder. Çıkar mutlu bir şekilde eve doğru yürümeye başlar.

Yarı yoldayken birden aklına ilginç bir fikir gelir, nasılsa bu dünya fani , ben daha niye burada bunca zamanımı boşa geçireyim ; ölüp giderim gerçek dünyama .Hem bu sıkıntılardan kurtulurum, hem de istemediğim kadar erkek arkadaşım olur. Bu düşünce içinde sevinç ve heyecanı birlikte getirmiş. Tam bu sırada altından otoban geçen bir üst geçitten geçmekteymiş. İşte tam fırsat; buradan atlarsam bir arabanın altında kalır ölürüm ve de bir an önce gerçek dünyama kavuşurum demiş. Ve gözlerini kapayıp üstgeçitten aşağı kendini koy vermiş. Küüütt....! Diye çakılınca , çarpmanın etkisiyle bayılmış. Aradan bir süre geçince yavaş –yavaş kendine gelirken korkusundan gözlerini açmadan el yordamıyla nerede olduğunu keşfetmeye başlamış.

Oysa kızımız üst geçitten kendisini aşağı atarken otoyoldan geçmekte olan “Sebze yüklü “bir kamyonetin üzerine düşmüşmüş.Kamyonette ;patlıcan , salata , havuç, muz ..v.b sebzeler varmış.Ayılmaya başlayınca etrafı yokladığında; eline patlıcan gelince yuvarlak ve yumuşak ne olabilir? Diğer eliyle yoklayınca salatalık gelir, bir başka tarafta muz eline gelince kızımıza da birden şimşek çakar ve “Hocanın”söylediği aklına gelir.Elbette bu durum çok hoşuna gider..Kendi kendine ”Tamam demek ki öldüm öteki dünyaya gittim, etrafımı da bir yığın erkekler sardı diye düşünmüş. Hemen itiraz etmiş ;” Hooo...Hooo... bir dakika-bir dakika hep birlikte gelmeyin , teker –teker gelin.....!!!!” Nasılsa çok zamanımız var.

Kızımızın aklında bunun yer etmesi normal ancak ; geçenlerde gazetelerde okudum sizlerin de dikkatini çekmiştir; Irak’ta Terör örgütü “El-kaide'nin” etkin olduğu bölgelerde “kadınların manavdan alış-veriş yaparken : Salatalık , patlıcan , muz gibi erkek cinsel organını çağrıştıran sebzeler kadınlar tarafından alınması yasaklanmış.” İlginç bir karar , bunun İslam inancıyla elbette uzak-yakın bir ilişkisi yok amma ortada bir gerçek de var. Bir kısım şeriat özlemcilerine özellikle de ülkemizdeki gidişattan rahatsız olmayanlara duyurulur.

İnanmak başka şey , hurafeleri inanç haline getirmek başka şeydir. Ya da aklımızdakini inancımızmış gibi sergilemek daha başka bir şeydir.