Tarih bilmeyen yöneticiler - Sümela’daki ayinde ne kaybettik?

Başbakan “'Bugün Sümela'da geldiler Hristiyanlar kendilerine göre ayinlerini yaptılar. Bir iki grup, malum, kimler olduğunu benim anlatmama gerek yok, 'İşte bak, yeniden Pontus'u hortlattılar...' Yahu arkadaş ne oldu, geldiler ayinlerini yaptılar, gittiler. Kaç kişi, bin 500-2 bin kişi. Ne kaybettik? Biz kazanıyoruz aslında” dedi. Çok yanlış. Lozan antlaşmasına göre Batı Trakya’daki Türkler ve İstanbul’da yaşayan Rumlar dışında bütün Yunanistan’da ve bütün Türkiye’de mübadele yapılmıştır. Lozan’a göre Rumların Sümela manastırı üzerinde en ufak bir hakları yoktur. Şu örneğe bir bakın: Teselya’da, Girit’te, Selanik’te bir tane cami var mı? Oralarda mevlüt okunuyor mu? Girit Türkleri, diğer adalardaki Türkler, hatta meis adasındakiler bile Lozan antlaşması gereğince Türkiye’ye göçmüşlerdir. Bu tek taraflı davranışlarla Lozan Antlaşması Türk yönetimi tarafından tersine delinmiştir. Kıbrıs’a ve 12 adalara yerleşen Rumlar, oralara Osmanlı devleti sırasında, Osmanlı vatandaşı oldukları için yerleşebilmişlerdir. Sonra da bilindiği gibi hak iddia etmişlerdir. Şimdi de Kıbrıs’tan çıkmamızı istiyorlar. Yaptıkları katliamlardan sonra efendim, bizim ordu orayı işgal etmiş.

Yönetim ne yaptığını bilmiyor. Neye izin verdiğinin farkında değil. Şaka gibi geliyor ama Kıbrıs’ı hatırlatmak zorunda kalıyorum. Yönetim Türk çıkarlarının çok uzağında şeyler yapıyor.

Yunanlıar, Rumlar bu karardan çok mutlu oldular. Havalara uçurduk onları. Ayini Fener Patriği Bartolomeos yönetmiş. Onun da ekümenikliği geliyor ancak Patriğin yetki sınırı yine Lozan Antlaşmasına göre sadece İstanbul ile sınırlıdır. Sümela’da Patriğin, Rumların ne işi var? Bu kadar aymazlık olur mu?

15 Ağustos 2010

http://www.hristiyangazete.com/2010/06/sumela-manastirinda-15-agustos%E2%80%99ta-ortodoks-ayini-icin-izin-verildi/