Tarih ders kitaplarında içerik sorunu...

Ders kitapları incelendiğinde ilk önce pedagojik eğilimler ele alınmalıdır. Sadece formasyona dayalı kitaplar pedagojik olarak eksiklikler içermektedir. Tarih ders kitaoplarında dezenformasyon (bilerek yanlış bilgilendirme) vardır. Özcülük burada kendisini hissettirir. Bütün ders kitaplarına bakıldığında Türkiye dışındaki ülkelere karşı olumsuz bir yaklaşım hakimdir. Ötekileştirme baskın olmuştur. Osmanlı için ötekiler Venedik, Habsburg, İngiltere, Fransa’dır. Türkiye içinse ötekiler, içerden ve dışarıdan Türkiye’yi bölmek isteyenlerdir. Faşizm ve Nazizm’de ırkçı bir özcülük vardır. İç düşman meselesi açısından da kaygılar vardır. Ayanlar, halk ayaklanmaları, Şeyh Bedrettin gibi ayaklanmalar, hattâ gayrımüslim ayaklanmaları bile iç düşman olarak görülmüştür. Dış düşmanlar da ülkeyi bölmek isteyenlerdir. Kezâ, Osmanlı'dan ayrılan Balkan devletleri ve Arap ülkeleri de Osmanlı’yı öteki olarak göreceklerdir. (Oysa, bugün Avrupa Birliği üyesi devletler ders kitaplarında birbirlerini kötüleyen bölümleri antlaşmalarla çıkarıyorlar).

Tarih ders kitapları bu açıdan bakıldığında oldukça sorunludur. İstanbul’un fethi güzel bir örnektir. Peygamberin hadislerine atıfta bulunulur. Halbuki, Bizans zaten 1453 yılında yıkılma noktasına gelmişti. Bunun yanı sıra İstanbul’un fethinin çağ açıp çağ kapatan bir olgu olduğu da bizim tarihçilerin uydurmasıdır. (Dünya tarihçilerinin çoğu bunu kabul etmez. Kaldı ki bizim bildiğimiz çağlar da, tarihçiler tarafından incelemeyi kolaylaştırmak için öne sürülmüştür. Kesin bir uzlaşı yoktur bu konuda). Yine Bizans’tan kaçan bilim adamlarının Rönesans’ı başlattığı öne sürülür.

Bütün veriler ortaya konduğunda öğrenciler kendi atalarının büyük işler başardığını okuyarak onlara öykünecektir.