Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Tarımsal strateji

Tarımsal strateji
 

Tarım, evinizde kahvenizi yudumlarken FarmVille'de sanal inekler yetiştirmeye benzemez! ....


Trakya bölgesinde sürdürülebilir bir hayat tarzı oluşturulabilmesinin en önemli yolu tarımdır. Özellikle yerleşik halkın yoğun şekilde elinde bulunan tarım topraklarının verimli kullanılması şart. Yöre çiftçisi, iyi planlanmış üretim politikalarını kendi kısıtlı imkanları ile yapamaz. Mühendislik, teknik verilerin toplanması, üretim rejimleri planlanması, planlanan ürünün mamul, yarı mamul yada ham olarak pazarlamasının organize edilmesi inisiyatifi çiftçilerde olacak, merkezi bir planlayıcı eli ile yapılmalıdır. Böylesi bir Stratejik Planlama Merkezi (SPM) beyin gücü, kas gücü ve maliyet içerir. Büyük çiftçiler de dahil üreticinin kendi başına böylesi bir teknik birim kurması beklenemez. Ancak yerel idareler ve toplum kuruluşları bu tür stratejik planları gerçekleştirebilir.

* * *

“Ülkemizdeki ortalama işletme büyüklüğünün küçük ve verimin de düşük olması üretim maliyetinin yüksek olmasına neden olmaktadır. Buna bağlı olarak müdahale fiyatlarının yüksekliği ve ilave doğrudan gelir desteklerine rağmen üreticinin gelir seviyesi gelişmiş ülkelerin düzeyine ulaşamamaktadır.” (‘Ortak Piyasa Düzeni’, Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Cilt 3, Sayfa 71)

Bunları siyasilerin birçoğu dile getiriyor. Ama çözümü kurumlarda yada yöneticilerde aramaya artık son vermenin zamanı gelmiş olmalı. İşletme küçüklüğü büyük bir maliyet sebebi. Bu sorun, köylerde yada yakın işletmelerde bir arada çalışma şartlarını sağlayarak çözüme kavuşturmak çiftçinin elinde. Bir hasad döneminde sadece birkaç gün kullanılan ekipmanlar alarak yada tahlil, danışmanlık, mühendislik almak için laboratuarlarda gezerken kaybedilen, çiftçinin parası ve zamanı! Aynı ürünü yetiştiren ve benzer şartlarda, komşu arazilerde üretim yapan çiftçinin el ele vermekten başka bir şansı yok. Bu beraberlikler sağlanamaz ve kendi küçük işletmemiz ile yetinme tercihinden vazgeçmezsek yakın bir gelecekte çevremizde, hatta yanı-başımızda kurulacak dev tarım işletmelerinin arasında iyice ezileceğiz.

* * *

“Yüksek müdahale alım fiyatları işleyicilerin dünya pazarlarındaki rekabet gücünü önemli ölçüde zayıflatmaktadır. Bu itibarla Avrupa Birliği Ortak Tarım politikasına uyum sağlanması bakımından müdahale fiyatlarının AB’de gerçekleştirilen fiyat reformunda olduğu gibi aşamalı olarak dünya fiyatları seviyesine çekilmesi gerekmektedir.” (a.g.e)

İşleyiciler üreticiye verilen fiyatlardan yakınmakta ve dünya ile rekabet edebilmek için bunun düşürülmesi gerektiğini söylemekte. Ama üretici fiyatı ile raftaki ürün arasında büyük bir uçurum olduğu bir gerçek. Peki bu uçurumda aslan payı kimin cebine giriyor? İşleyici, ürettiği yarı-mamulü mamul tüketiciye kadar geçen süreçte kaç el değiştiriyor? Hububat üreticisinin tarladaki ürünü AB fiyatları ile kıyaslanarak her geçen yıl değer kaybettiriliyor. Bunun amacı AB’ye girişte yaşanacak şoku ortadan kaldırmak. Bu farkı yok etmek için 2002 yılında 10 yıllık bir geçiş süreci öngörülmüştü. Bu süreçte üretici Doğrudan Gelir Desteği ile tazmin edilmesi planlandı. Ama çiftçinin durumu ortada.

AB’deki hububat müdahale alım dönemi ülkemize benzer Akdeniz kuşağında yer alan üye ülkelerde 1 Ağustos- 30 Nisan arasındadır. Çeltik müdahale alım dönemi ise 1 Nisan- 31 Temmuz arasındadır. Müdahale kurumlarının minimum alım miktarı hububatta 80 ton (makarnalık buğdayda 10 ton), çeltikte is 20 tondur. AB’de üretici kooperatiflerinin çok yaygın ve güçlü olmaları nedeniyle hasad sonrası ürünler kooperatiflere teslim edilmekte ve karşılığında kooperatiflerce ortaklarına avans temin edilmektedir. Bilahare piyasa şartlarına göre kooperatifler ürünlerini iç ve dış piyasalarda pazarlamakta, pazarlayamadıkları ürünleri en son kapı olarak müdahale kurumlarına satmaktadırlar. İşleyişin böylesine düzgün çalışmasında AB üyesi ülkelerin çoğunda çiftçi örgütlenmesinin güçlü olması etkilidir.

Buna karşın ülkemizdeki üreticilerin yeterince örgütlenememiş olması nedeniyle ürünlerini bekletme imkanı sağlayacak kooperatif ve birlikler vasıtasıyla pazarlayamadıklarından, üreticinin piyasadaki pazarlık gücünün düşmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de üreticilerin örgütlenmesi teşvik edilerek katılım süreci içerisinde üretici kooperatif ve birliklerin piyasanın temel aktörleri olması sağlanmalıdır. AB’ye katılmak yada katılmamak o kadar önemli değil. Bu amacı mazeret olarak kullanıp örgütlenme bir an önce sağlanmalıdır.

Tarımsal desteklerin hedef kitleye doğru bir şekilde ulaştırılması için çok sağlıklı ve yaygın bir Çiftçi Kayıt Sisteminin oluşturulmasına gerek vardır.

Piyasaların regüle edilmesi bakımından, TMO’nun AB’de olduğu gibi müdahalelerden ve ihracat geri ödemelerinden sorumlu bir ödeme kurumuna dönüştürülmesine ihtiyaç vardır.

Borsaların daha etkin çalışabilmesi ve işlem hacminin artması amacıyla Lisanslı Depoculuk uygulamasının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Ekim öncesi hububat ve çeltikte üretim açıklarının belirtilmesi bazı ürünlerin gereksiz yere ekilmesinin önüne geçecek, böylece doğru yönlendirme alan çiftçi piyasanın ihtiyacı olan ürünü üretebilecektir. Mısır ve çeltikteki üretim açığımızı gidermek için sağlıklı politikalar üretilmelidir.

Gelişen ticaret sistemleri sebebi ile ülkemizin KENDİ KENDİNE YETEBİLİR unvanını bir daha geri alması mümkün görünmüyor. Kendine yetmek mümkün olmayabilir. Ama hiçbir ülke, uluslararası ticari hayat içerisinde kendi halkını ‘PAZAR’ olarak birilerine servis etmez!

Küreselleşmek: Halkını küresel şirketlerin yüksek kârlar ile sattığı sömürü ürünlerine mahkum etmek, bunu kasten yapmasa bile yok vermek, göz yummak demek değildir. Hele; AB çiftçisi para kazansın diye kendi çiftçisini bazı ürünleri yetiştirmekten men etmek; hiç değildir.

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ
mailto:msevgi@mental.com.trss

Resim:
http://www.facebook.com/notes/murat-sevgi/tarimsal-strateji-1/495301920349

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..