Taş Evler Diyarı Tavlusun

   Yolumuz bu kez de taştan evlerin olduğu yerleşim alanı Tavlusun’a düştü. Bu seyahatimiz diğer seyahatlerimizden biraz daha kolaydı çünkü yerleşke şehir merkezine yakındı ve de yerleşkede tanıdıkların olması işimizi daha da kolaylaştırmaktaydı, yabancılık çekmiyorduk en azından.

     Tavlusun Kayseri iline bağlı bir köyken değişen belediye kanunu ile birlikte mahalle statüsü kazanmış eski yapıların olduğu bir yerleşkedir. Tarihte bu yerleşkede Ermeniler ve Rumlar yaşam sürmüşlerdir. Bunu yerleşke alanında hala ayakta duran kiliselerden anlamaktayız. Zamanında Rumlar, Ermeniler ve sonradan gelen Türkler hep bir arada yaşamayı bilmişler, büyüklerimizden bu konu hakkında bilgiler edindik. Yerleşkede, bende hatırlarım eskiden mahalle çeşmeleri vardı. Şimdiki gibi nerede öyle her evde bir çeşme olacak. O mahalle çeşmelerinde Ermeniler, Rumlar ve Türklerin sohbetine doyum olmazmış. Yani insanca yaşam hüküm sürmekteymiş bir zamanlar.

    Yerleşke Kayseri’nin tam doğu istikametinde, devlet karayolu üzerinde bulunmaktadır. Germir ve Mimarsinan mahallelerine komşu küçük bir yerleşim alanıdır. Mahalle nüfusunun çoğunu erkekler oluşturduğundan mahallede gündüz vakti pek kimseyi bulmanız zordur. Çocuklar okula, beyler de işe gittiklerinden mahallede gündüz vakitleri pek kimse olmaz.

   Mahalle köyken, daha mahalle statüsü kazanmamışken köyün bir dolmuşu varmış. Ve de köyde bulunan Tomsu meydanında herkes toplanır sohbet ederlermiş. Çalgılar çalar şarkılar söylenirmiş hep bir ağızdan. Zamanın belediye başkanının konağı da Tavlusundaymış ve konağın kapısı kitli olsa da dışarıdan konağın bir kısmının hala ayakta olduğunu görebiliyoruz.

   Yerleşkede üzüm bağları da gözümüze çarpıyor.Zamanında burada geçim kaynaklarından birisi de bağcılıkmış.Ama şimdi nüfusun az ve Kayseri merkezde çalışıyor olması bağcılığa olan ilgiyi azaltmış.

    Eski evler sokağın iki yanına da yayılmış vaziyette.Ve hemen hemen hepsi de ikişer katlı.Üst taraf yazlık olarak kullanırken alt tarafta kışlık olarak kullanılırmış.Ben de bu evlerde çocukluğu geçen birisi olarak kendimi şanslı hissedenlerdenim.Evlerin altı soğuk hava deposu olarak kullanılırmış.Çünkü eskiden ne elektirik varmış ne de şimdiki gibi buzdolabı.Soğuk hava deposunun hemen yanında da hayvancılıkla geçimlerini sağlayanlar için ağır bulunurmuş.Ama şimdi hepsi fonksiyonunu yitirmiş,ne hayvancılık kalmış ne de diğerleri….Bağ bozumu zamanı evlerde üzüm ezmeye yarayan şırahanelerde bir köşede kaderine terk edilmiş

    Sokaklarda eski Arnavut kaldırımlarını görmek kısmen mümkün.Mahallenin bir de şirin mi şirin taştan bir kahvesi var.Şehrin ileri gelenleri bile bu kahveye geliyorlarmış oyun oynamak için….

    Gezimize yavaş yavaş son verirken bir eve konuk oluyoruz. Evin halkı bizi kapıda karşılıyor….Biz de bu durumdan duyduğumuz memnuniyeti dile getiriyoruz. Kısa bir sohbetten sonra evden ayrılıyoruz.

Hayrettin DOĞAN

(0506)8531653

www.hayrettindogan.com