Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '11

 
Kategori
Güncel
 

Tatil ve kurtlar…

Tatil ve kurtlar…
 

YORUMSUZ (RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR)


Dokuz gün tatil demiştim. Koca dokuz gün. Ne sular akar köprü altından, taşıdıklarının bir kısmını bırakıp geçtiği yerde, devam eder yoluna.  

Eylül ayının beşinci gününde oturduğumda masanın başına aklımı kurcalayanlar duracak durduğu yerde.  

Balık hafızasından fil hafızasına dönüş oldu sanırım benim evrimim. Tatil de olsa kurtlar kemiriyor, tilkiler koşuyor. Kuyrukları dolaşıyor. Tökezliyorum akıl yolunda.  

Aklım almıyor, mantığım basmıyor. Bir gel git. Ayın geçim gücünden bağımsız yaşanıyor. 

Bu günden başladı kurtlar ulumaya, katledilen bir kadın ve katili. Gayet soğuk kanlı. Otobüs durağında sigara isteyip, “Karımı öldürdüm. Polis çağırın” demiş sigara istediği insana. Neymiş kendisini aldattığından şüphe duymuş katilimiz. Boşasana be adam. Boşa, neden canını alıyorsun? 

Bitmeyecek değil mi? Bitmez, öldürenlere ayrıcalık, ölene hak etti muamelesi devam ettiği müddetçe bitmeyecek. 

Paşanın kaset kayıtları çınlıyor haber kanallarında. Vah, tüh timsah göz yaşları eşliğinde. Bekir Coşkun düşüyor aklıma böyle bir durumla karşılaşınca kulakları çınlasın değerli büyüğüm. “Onuncu köy” evet. Paşanın söyledikleri tam da “Onuncu köy”lük. 

Sonra üfleye üfleye söndürmeye çalıştıkları koca bir spor ışığının seçeneksiz bırakılmış halinin üzüntüsü sarıyor içimi. Cevapsızlıklar ve bilirsizliklerle. Nasıl bir revadır zaman gösterir mutluluk çığlıklarıyla ortaya düşene de. 

Ha bir fener daha vardı ama ışığı farklıydı sanırım. Onun esamesi okunmuyor. Sahi ne oldu? Soruşturdular mı? Dosyalar basına nasıl sızmıyor? Ülkenin en korunaklı yerinden Genel Kurmay’dan sızıyor da nasıl bir ışıktır ki yanıyor ama görülmüyor? Bu ayrı bir kurt kemiriyor ama üflüyor sanırım. Hissedilmediğine göre.  

Altından başka ekonomik değer yok. Bak sen şu altının işine. Dış borç, cari açık falan diyorlardı. Aklım ermez ama, kurt bu kemiriyor işte. Emekli maaşları vardı eşitlenecek, zamlar vardı habersiz gelecek. Geldi haber mi vermedi?  

İçerdekiler var dışarıdakiler var. Neden içerdeler? Onlar da bilmiyor. Ben hiç bilmiyorum. Ben yapmıyorum. Ah şu kurtlar. Hep onların başının altından çıkıyor işte. Bayramda açık görüşe gitsek mi hep birlikte? 

Başımıza taç ettiklerimiz ardımıza çakıldak taktı. (Çakıldak bakınız koyun) Sesini biz duymasak da yankıları geliyor dışardan. Seçmek gerek dostu düşmanı. 

Somali’ye gidecek var mı? Pampişler toplansa da bir uçak tutsa.  

“Irmaktan geçerken at değiştirilmez” sözünü artık kullanmaktan vazgeçtim. Çünkü değiştirilebildiğini de öğrendim.  

“Çalıya dolan, ite dalanma” aynen kullanılmalı. Zaman tam da bu zaman. 

“Ak akçe kara gün içindir” derken geleceği görmüş atalar. Akçenin rengi de belli. Kurtlar kemiriyor diyorum inanmıyorsunuz. Kurtlar… 

Sağlıkla ve mutlu kalın 26/08/2011 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..