Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '07

 
Kategori
Siyaset
 

Tatlıses ve Türk siyaseti

Tatlıses ve Türk siyaseti
 

Türk siyasetinin özünün ne oldugunu 1995 seçimlerinde net olarak kavramış bulundum. O sıra hangi gazeteyi açsam, Tansu Çiller'in, Refah partisini ben önlerim, irticacılara degil bana oy verin tarzındaki seçim ilanlarına rastlıyordum. Sonra seçim bitti DYP 3 gün önce hakarete varan söylemler kullanarak rekabete tutuştugu Refah Partisi ile ortaklık hükümeti kurdu. Basit bir ahlaki duruş bile 'puyy... senin siyasetine' demeye kafi idi, buna ragmen ne diger siyasilerden ne de o günün deyimi ile kartel medyadan bu ortaklıgın içindeki kokuşmuşlugu teşhir edecek muhalif bir tavır sergilenmedi.

Eger o gün ilkeli siyaset adına kişilikli bir muhalefet gelişseydi, bu gün karşı karşıya oldugumuz siyasi kriz ortamı bu denli derin olmaz idi. AKP'li Dengir M. Fırat, partisine katılım sürecini anlatırken bir anlamda Türk siyasetinin bu günkü gerçegini de en net şekilde özetlemiştir.

'Ben Tayyip beyin ofisine gittigim vakit, orada kılık kıyafeti ile, uslubu ile benim, siyasetin fahişeleri diye adlandırdıgım ne kadar adam varsa Tayyip bey'in etrafını sarmıştılar. Bu kişiler iktidarın kokusunu en erken alan kişilerdir Anadoluda böyle adamlar iktidarın peşinden o parti bu parti gezerler. Ben bunları görünce anladım ki Tayyip bey iktidar olacak'.

Asli ve ulvi görevi halkın sorunlarını çözmek ve ona layık oldugu refah seviyesini yaşatmak olan siyasetçilerimizin anlayışları, iktidar olalım da nasıl olursa olsun şeklindedir.

Bugün bu anlayışa sahip olan siyasi ortamdaki kirlilik, görmek istenilirse hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır.

Bunun en yalın örnegine İbo Show'u seyredenler şahit oldular.

İbrahim Tatlıses 'namaz kılmayan bizden degildir dedi'.

Bunu şüphesiz seçim öncesi oy isteyecegi muhafazakar kimlikli Urfa halkınına şirin gözükmek için yaptı.

Ama aynı İbo 4 ya da 5 yıl önce sahnede rakısını içerken kamerların önünde 'bu Atatürk'ün rakısıdır, bugün bunu içebiliyorsak bu onun sayesindedir bu yüzden kendisini hep şükranla anıyoruz'. 'da' diyebiliyordu.

İşte Türk siyaseti baştan aşağı böyle işliyor.

Ve böyle işledigi için de ülke olarak hep krizlerle hep yoksullukla boguşmak durumunda kalıyoruz.

Bu kısır döngüyü çözmenin tek yolu ilkesiz kişiliklerin yüzlerine 'puyy'... Yapabilme olgunluguna erişmekle mümkündür.

Ve işte seçimler önümüzde, haydi gösterin cesaretinizi.

Ve şuna inanın, bir insana gerçekte ancak; kendi azim ve kararlılıgı fayda getirebilir. Bu yüzden başkalarına bel baglama kolaycılıgına yatmayın.

Çünkü o zaman hep kullanılır, hep kandırılırsınız.

 
Toplam blog
: 23
: 1560
Kayıt tarihi
: 04.03.07
 
 

1981 İstanbul doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü mezunuyum...