Tayyip'in şoförü

Bugün (17 Şubat 2009, Salı) sabah saat 08.30-09.00 arasında Zincirlikuyu durağında, Zincirlikuyu-Pınar Mahallesi güzergahında çalışan Yeşil renkli 34 TN 2006 plakalı İETT otobüsüne binmek istedim.

Yol kar yağışı nedeniyle ıslak ve çamurluydu. Çok sayıda insan otobüsü bekliyordu. Otobüs durağa yanaşmadan sürücü ön kapıyı açtı ancak hala hareket halindeydi. Hem otobüs ilerliyor hem de insanlar binmeye çalışıyordu.

Normalde otobüsün durağa yanaşmadan kapılarını açmaması ve hareket halindeyken indir-bindir yapmaması gerekiyor. Bu durumda insanlar birbirlerinin ayaklarına basarak, düşme ve ezilme tehlikesi yaşayarak otobüse binmeye çalışıyordu.

Eşim dizinden ameliyat olduğu için yürümesi ve basamak çıkması bir yana, hareket halindeki bir otobüse binmesi hiç mümkün olmadığı için sürücüye, "Beyefendi ya dur insanlar rahat binsin, ya da devam et git, şimdi birileri teker altında kalacak" dedim.

Bu tepkim sürücüye ters gelmiş olacak ki bana öfkeli bir ses tonuyla, "Sen binme o zaman" dedi.

Otobüs hala hareket halindeydi. On metre kadar böyle gidip durdu.

Eşimle birlikte duran ötobüse bindim, bu sırada sürücüye, "Otobüsü durdurmadan kapıyı açıp, yolcu almaman gerekiyor. Özürlüsü var, yaşlısı var. Düşüp, ezilecekler" dedim.

Bana, "Git işine kardeşim. Sabah sabah piyangodan mı çıktın?" diyerek, alaylı bir şekilde karşılık verdi.

Sonra da, "Ezilen, ölen olursa sorumlusu benim" dedi.

Ben de, "Canlarını sen mi verdin ki sorumlusu sen olacaksın, terbiyeli konuş" deyip, otobüsün arkasına doğru yürüdüm.

Sürücünün tavrı diğer yolcuların da tepkisi çekti ama insanlar muhatap olmak istemediler.

Eğer bir ülkenin başbakanı her gittiği yerde çevresindekilere sert davranır, hatta kızdığı zaman, 'Ananı al da git', 'Beni küfrettireceksiniz şimdi', ' Diplomatik davranmasaydım başka bir şey yapacaktım' derse, memuru da onu örnek alıp, vatandaşa böyle muamele eder. Hele ki o başbakan bir zamanlar böyle sürücülerin çalıştığı İETT'nin personeliyse o zaman daha çok örnek alınır.

Böyle başa böyle tarak yani...