Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '09

 
Kategori
Siyaset
 

Tayyip meydanlarda; Bahçeli-Baykal nerede?

Tayyip meydanlarda; Bahçeli-Baykal nerede?
 

Bu memleketin en büyük talihsizliği, böylesine “<ı>satışı” olan bir iktidara karşı, böylesine “<ı>tok satıcı” bir muhalefetinin olmasıdır. Birileri devlet yönetimini ele geçirmek ya da ellerinde tutmak için ne kadar çırpınmakta, ellerinden geleni yapmaktaysa; diğerleri de “<ı>biz halimizden memnunuz, dokunmayın bizlere” der gibi, kıllarını kıpırdatmaktan aciz bir ölü toprağı altına girme psikolojisini yaşamaktadır yıllardır.


Ülke iktidarını ele geçirmenin önemli kilometre taşlarından biri, belki de en önemlisi olan yerel seçimler, yaklaşık bir ay kadar sonra yapılacak, iktidar partisinin lideri haftalar öncesinden meydanlara inmiş, o miting senin, bu miting benim, bizzat halkla yüz yüze temas noktasında çalışmalarına başlamışken; “<ı>tok satıcılar”, halen yazılı basın açıklamaları, haftalık grup toplantısı konuşmaları, arada sırada katılmış oldukları televizyon programları ile maçı idare etmeye çalışmaktalar.


Baykal, ufak ufak başladı mitinglere. Neyse, geç olsun da güç olmasın diyelim yine de biz. Bahçeli ise bildiğim kadarıyla daha meydanlara inmiş, seçmenin karşısına canlı-kanlı çıkmış değil. Çıktıysa da benim haberim olmadı. Ama her akşam haber bültenlerinde, dakikalarca Başbakan’ı dinliyoruz. Anlattığı ülke, gerçekten de bizim yaşadığımız ülke mi diye soruyoruz kendi kendimize.


Bu memleketin dal gibi evlatları, çok değil daha üç-beş ay içinde işlerinden oldu. On binlerce çalışanı işinden olmadıysa da henüz aylardır maaşlarını alamıyor, borçlarını ödeyemiyor. Patronları, iş-güç ve gurur-onur-şeref sahibi olanları, çekini-senedini ödeyemediği için şakaklarına silah dayayıp intihar ediyor, cinnet geçirip ailesini öldürüyor. Birilerinin maaşları aylar öncesinden, en tepe noktalarından zamlar görüp, her türlü ek faydaları üst noktalar çıkarılırken; bu memleketin on binlerce çocuğu, işini kaybetmediğine sevinerek, maaşının zammından, ödeneğinden, ikramiyesinden vazgeçer noktaya getiriliyor.


Ve Başbakan konuşuyor her gün bir başka meydanda, anlamadığımız bir dilden. Ve demokratik işleyiş çerçevesinde, o Başbakana en önemli cevapları verecek, anlattıklarının yanlış olduğunu, memleketin içler acısı halinin ve karanlık geleceğinin nasıl da ipotek altına alınmış bulunduğunu haykırması gerekenler, vatandaşa anlatması gerekenler; yani muhalefet partilerinin çok sayın ve çalışkan liderleri ise henüz makam odalarından çıkıp da meydanlarla, halkla, seçmenle kucaklaşmış değil.


Yeminle söylüyorum, içim içimi yiyor. Yahu nasıl bir gaflettir bu anlayamadım. Beyler, bizi bu çıkmaza sokmayınız. Yandaş medya, maddi destekler, devlet imkanları, devletin uçağı, helikopteri, otobüsü kullanılıyor gibisinden lafları bir kenara bırakıp; varınızı yoğunuzu ortaya koyarak gün içine çıkınız ve anlatınız. Memleketin çivisi çıktı, dam yıkılırsa hep beraber altında kalacağız, lütfen bunu görünüz.Toprak altımızdan kayıyor.


Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de iktidar şakşakçıları, güç yalakaları, para budalaları bol miktarda mevcut. O halde memleket ve vatan sevgisi ile dolu olanların da, alın teri ile hayatlarını kazandıkları ve bir lokma kul hakkı yemeden çalıştıkları aşını ve işini düşünmekten başkaca gayesi olmayanların da, adam gibi adamların, kadın gibi kadınların da; kafalarını, gömdükleri kumdan kaldırıp, silkinmeleri, titreyip kendilerine dönmeleri gerekmiyor mu hala?


Sayın Baykal, Sayın Bahçeli,


Bu memleketin seksen- seksen bir vilayeti vardır. Seçim tarihinden tam seksen gün önce bir propaganda takvimi yapıp, her gün bir memleket meydanında vatandaşın ayağına gitmeliydiniz. Çıkmalıydınız meydanlara çoktan. Başbakan bir anlatıyorsa, siz iki anlatmalıydınız. Ve bu aziz millete göstermeliydiniz, iktidarı onlardan çok istediğinizi. Nafile. Anlatmalıydınız vatandaşlarınıza, anlattıklarının bir hayal ülkesinin hayal gerçekleri olduğunu.


Samimiyetimle söylüyorum, Sizler ve teşkilatlarınız, istisnalarını ayrı tutmak kaydıyla; iktidardakiler kadar iktidarı istemiyorsunuz. İstiyorsanız bile verdiğiniz fotoğraf hiç de öyle durmuyor.


Bu sözler, çok samimi sözlerdir, lütfen inanınız. Kurulduğu günden bu yana bir lahza olsun iktidar partisine muhabbet duymamış, sempati beslememiş bir memleket evladının yüreğinden akıp gelenlerdir.


Umarım ve dilerim ki bir kere daha bu aziz milletin ve memleketin kaderiyle oynamıyorsunuzdur.



@İki sene önce bugün "Dünyanın En Anlamsız Yasakları - 5": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=27520

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..