Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '09

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Tebdil-i mekân

Tebdil-i mekân
 

Hazine www.burgschausouris.de/Wurf


Kum tanecikleriyle beslenen minicik bir solucan 7.500 senelik sığ bir denize ve irili ufaklı canlılarına yaşayabilecekleri bir ortam hazırlıyor!

Nerede?

Atlantik Okyanusunun kuzey doğu uzantısı/ İngiltere ile Avrupa kıtası arasında kalan Kuzey Denizi’nin Almanya Danimarka Hollanda gibi ülkelerin sahillerinde, Watten denizinde!

Watten ne demek?

Sığ denizde yürümek! ( medd ü cezr, gel git olayı gerçekleşen denizde gezinmek)

Watten denizi solucanı; kum taneciklerine takılıp kalan minicik besinlerle karnını doyurabilmek için onlarca kumu mideye indiriyor!

Dışkısı: Pırıl pırıl saf arınmış; kum oluyor! Sırf kum!

Senede ortalama on iki milyon göçmen kuşunu ağırlayan suların temizliğinden sorumlu solucan!

Yola çıkmadan önce midelerini midyelerle tıka basa dolduran kanatlı göçmenler molasız Afrika’ya varabiliyorlar!

Bilim adamlarının her zaman iyi haberlerle karşımıza çıkmadıkları malûmunuz!

Kötüye giden iklim değişikliği; buzulların erimesiyle ısınan Kuzey Denizi’ne; Akdeniz’den Amerika’dan Japonya’dan göç başlamış!

Balıkçı kardeşler! Sardalyeleriniz çupralarınız Kuzey Denizi’nde salına salına volta atıyorlar! Yabancının oltasındaki solucanın lezzeti bir başka olmalı!

Bizimkiler gemiye binmeden de yollarını buluyorlarmış!

Akdeniz’in coşkusu ve kıvrak zekâsı!

…Sen de mi balık kardeş! Mavi denizlerimi neden terk ediyorsun? Anlaşıldı zokayı yutmuyorsun! Eh kabahat kimde? Balığı çiftlikte yaşamaya mahkûm edende.

Sadece insanoğlu değil; yengeçler midyeler de daha refah bir ortamda yaşayabilmek için yollara dökülmüşler!

Çin’den Japonya’dan gemilerle geliyorlarmış! Nasıl mı?

Küçük cılız olan canlı deniz ürünlerini gemi mürettebatı para etmez diye denize döküveriyorlarmış! Besili olanları da Avrupa ülkelerinin gurme lokantalarına satıyorlarmış!

Denize atılanlar çoğalıp Kuzey Denizi’nin kabuğu fazla sert olmayan midyelerinin üstüne çöreklenerek onları yok etmeye başlamışlar!

Karateci Çinli yengeç karşısında Avrupalı yengecin hiç şansı yokmuş!

Dert edilecek şey mi? Doğa işini bilir diyebiliriz lâkin göçmen kuşlar; hani Afrika’ya doğru yola çıkan kanatlılar; yabancı uyruklu midyeleri sert kabukları yüzünden yiyemiyorlarmış!

Gıda zinciri göçler yüzünden sekteye uğrayınca bunun ucunun kime dokunduğunu siz bulun artık!

…Donanımlı başarılı insanoğlu biraz daha gayret edersen; doğayı bu gezegenden defedeceksin! İşte o zaman mumlar senin için yanacak ve çanlar senin için çalacak!

Atalarımız doğru mu söyler?

Tebdil-i mekânda her zaman hayır var mıdır?

Aklıma Sezen Aksu geldi şu anda.

(Tebdil-i mekânda ferahlık yokmuş / acının yüzölçümü yeryüzünden çokmuş aslında/ Nereye gitsem yanımda götürüyorum çilelerimi/ Valizimde taşıyorum keşkelerimi/ Havalanmıyor oyalanmıyor ruhum ne çare/ Üstüne hasretle dolduruyorum filelerimi.)

Bedelini ödemeye hazır olanlar için; Tebdil-i mekânın mutlak bir getirisi vardır! Borçlu mu kalınır yoksa alacaklı mı?

Vicdana el koymalı, ince hesap yapmalı.

Karşıdan okunan gazele kadeh kaldırmak kolay!

Ey Hafızım! Hamamların göbek taşını çatlatan gür seslim!

Bedava olan ne var bu dünyada?

17. Şubat 2009 Beyaz Berlin

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..