Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '21

 
Kategori
Danışmanlık
 

TEDARİK ZİNCİRİ VE TAŞIMACILIK

Dünyada küreselleşmenin ve tüketimin arttığı ve buna bağlı olarak da ticaretin yoğunlaştığı bir ortamda kalıcı olabilmenin yolu tedarik zincirlerinin iyi yönetilmesinden geçmektedir. Günümüzün karmaşık ekonomik yapısı içinde özellikle toplam maliyetlerin minimize edilmeye çalışılması konusu tedarik zinciri yönetimine bağlı olarak lojistik hizmetlerin ve dolayısıyla lojistik hizmet sunan şirketlerin önem kazanmasına neden olmuştur. Günümüzde artık müşteriler, istek ve ihtiyaçlarını karşılarken almak istedikleri ürün ve hizmeti arzu ettikleri zamanda, yerde ve uygun fiyatta bulmayı istemekte, bulamadıklarında ise hemen başka ürün ve hizmete yönelmektedir. Bundan dolayı işletmeler için ürün kalitesini ve çeşitliliğini artırmaları yetmemekte bir de bu talepleri zamanında (just in time) karşılamaları gerekmektedir. Müşterilerin ihtiyaçlarına cevap vermede en etkili silahlardan birisi lojistiktir. Çünkü lojistiğin işletmelere sağladığı en temel hizmet, doğru ürün ve hizmeti doğru yere, doğru zamanda ve uygun fiyatlarda ulaştırmaktır. Sonuç olarak küresel rekabet ortamında lojistik destek sağlamadan herhangi bir üretim ve pazarlama faaliyetini gerçekleştirebilmek oldukça zordur.

Ülkemizde lojistik sektörü son yıllarda gelişmekte olan bir alandır. Uluslararası ekonomik değer üretmesi, sürekli katma değer yaratması ve aynı zamanda hizmet ihracı yapmasıyla büyük önem kazanan lojistik sektörünün ekonomiye yaptığı katkı her geçen gün artıyor. Türkiye Ortadoğu, Avrupa ve Balkanlar arasında yer alan bir yerde olmasından dolayı ileride lojistik üssü olabilecek bir potansiyele sahiptir. Türk lojistik sektörü, düşük iş gücü maliyeti, stratejik konumu, iç pazarının ve ihracatının büyüme potansiyeli, güçlü karayolu taşımacılığı filosu, dinamik nüfusu ve mevcut altyapısı ile lojistik sektöründe önemli bir avantaja sahip görünüyor. Bu avantajlar kullanılabilirse lojistik sektörü ülkemiz ekonomisinin gelişmesini ve büyümesini sağlayabilecek güce sahiptir.

Soğuk lojistik ise diğer lojistik uygulamalarına göre çok daha fazla spesifik özelliklere sahiptir. Hasar ve bozulma oranları ile ilk yatırım ve işletme maliyetleri 2 diğer lojistik dallarına göre daha yüksektir. Dolayısıyla daha yoğun uzmanlık ve teknoloji gerektirmektedir. Gelişen hayat şartları, gıda üretiminde ve işletme koşullarında yeni gereksinim ve zorunlulukları ortaya çıkarmıştır. Son ürünün kalitesinden ham madde kalitesi ve üretim koşulları sorumlu olduğu fikri benimsenmiştir. Ayrıca tüketime kadar geçen zaman içinde, yani depolama ve dağıtım evreleri de son ürünün özelliklerini etkileyen diğer faktörler olarak kabul edilmiştir. Gıdaların güvenli, dayanıklı ve sağlıklı olma zorunluluklarından hareket edilerek, ürünün raf ömrünü belirleyen paketleme, depolama ve dağıtım koşulları büyük önem kazanmıştır.

Gıdaların depolama ömrü içerisinde ve istenilen kalitede tüketiciye ulaştırılabilmesi için soğuk lojistik uygulamalarının başlangıcından sonuna kadar geçen tüm süreçlerde soğuk zincirin kırılmaması gerekmektedir. Bunu başarmak için uygun olmayan depolama koşulları ortadan kaldırılmalıdır. Ayrıca çabuk bozulan gıda ürünlerinin raf ömrü önem taşıdığından, optimum lojistik ağının kurulabilmesi işletmelere rekabet açısından avantaj sağlamaktadır. Bu sebeplerden dolayı günümüzde bir gıda ürününün hem mümkün olduğunca en az kalite kaybıyla hem de en kısa sürede ve en az maliyetle tüketiciye ulaştırılabilmesi büyük önem taşımaktadır.

Soğuk zincir lojistik halkasındaki eksiklikler, gıda üreticilerini zor durumda bırakmakta, aynı zamanda gıda güvenliği açısından ciddi tehlikeler oluşturmaktadır. Bu çalışmanın seçilmesinin amacı tedarik zinciri yönetiminde soğuk lojistik uygulamalarının etkinliğini artırmak ve ürünlerin kalite kaybına uğramaksızın en az maliyetle depolanmasının yollarının araştırmaktır. 

 

 
Toplam blog
: 4
: 45
Kayıt tarihi
: 18.06.20
 
 

Supply Chain and Logistics Development Manager ..