Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '13

 
Kategori
Futbol
 

Teknik direktörlerimizin karneleri ve Türk futbolu

Teknik direktörlerimizin karneleri ve Türk futbolu
 

Süper Ligimizdeki antrenörlerimiz çok konuşulur. Bazısı "dünya markasıyım" der bazısı "bana şans gülmedi" diye dert yanar. Bazıları hep zor durumdaki takımların dermanı olduğunu söyler, bir kısmı ise Türkiye'deki futbol yöneticilerinden şikayet edip "kıymetim bilinmedi" diye dert yanar.

Bu serzeniş ve tesbitler kişiye göre değişmekle birlikte Ülkemizde iki tip antrenör vardır: Birinci kesim işiyle uğraşıp öyle ya da böyle başarılara imza atanlar, diğerleri ise boş kalınca önce yorumculuk, sonra da zorda kalan takımlara hocalık için çırpınanlar..... 

Birinci ekip iş aramaz, çünkü iş onları arar! Karizma ve tecrübeleri aranmaları için yeterlidir. Başta Fatih Terim olmak üzere Ersun Yenal, Abdullah Avcı, Ertuğrul Sağlam, Şenol Güneş, Aykut Kocaman, Mustafa Denizli ve belki ilave edilecek bir kaç isim daha..... Bunların dışında kalanlar ise benim için diğer grubu oluşturmakta.

Merak edip internetten antrenörlerin  süper lig kariyerlerine baktım. Küçük oynamalarla birlikte genelde doğru olan bu bilgiler, antrenörlerin kariyerleri ve aslında kapasitelerini de net olarak belirtmekte. Tabi bu karnede büyük takımı çalıştıranların avantajları sözkonusu ama, bu durum  kimine de dezavantaj olarak yansımış. Çünkü büyük takımı çalıştırmak hele hele Ülkemizde ateşten gömlek! Galibiyet katsayısı olarak ise artı demek.

Mesela Aykut Kocaman Fenerbahçe'deyken galibiyet oranı 0,60  fakat genel karnesinde bu oran 0.45'lere geriliyor. Fatih Terim ise bu konuda daha ileride. Genel galibiyet oranı neredeyse 0.62' lerde. 

Ligede son yıllarda en iyi galibiyet oranını ise M. Lucescu tutturmuş. 0.68 Galibiyet oranı en başarılı teknik adam olarak Lucescu'yu öne çıkarmış durumda.

Lucescu'nun ardından ise 262 maçta 175 galibiyet ve 0.67 oranıyla Daum var.  Tabi bu iki yabancının avantajı hep büyük takım çalıştırmış olmaları.

Şenol Güneş 0.51, Ersun Yenal ise 0.42  galibiyet oranlarına sahip. Türkiye Liglerinin en kıdemlisi Yılmaz Vural'ın galibiyet yüzdesi ise 0.36 civarında. 500 maçı deviren Yılmaz Vural'ın başarısıyla tecrübesi uyuşmuyor. Kendi tabiriyle ligde, kurtulmak isteyen takımların sarıldığı Yılmaz Vural'ın sadece Fenerbahçe'yi yenmekle başarılı olunamayacağını anlaması bana göre O'nun için milat olabilir. Bir kaç büyük takım galibiyetinden sonra bütün televizyon kanallarında boy göstermek, sahada futbolcudan çok şov yapmak başarıyı yükseltmiyor!

Ligin diğer kıdemlisi Samet Aybaba  ise 486 maçta 167 galibiyet ve 0.34 oranla gelmekte.

Şenol Güneş Hoca da 409 maçta 207 galibiyetle 0.51 oran yakalamış durumda. Rıza Çalımbay'da bu oran 0.37, Ertuğrul Sağlam'da 0.48,  Hikmet Karaman'da ise 0.36.

Liste uzayıp gidiyor...... Bu verilere ulaşmak kolay da başarıya ulaşmak zor. Antrenörler için Türkiye'de çalışmak problemli. Herkesin futboldan anladığı, herkesin yorumcu ve antrenör olduğu Ülkemizde, en zor mesleklerden biri antrenörlük. Bu işin bir tarafı. Diğer tarafı ise parası, reklamı ve keyfi bol bu mesleği icra edenlerin  "biz biliyoruz, haklıyız ama yöneticiler bırakmıyor, medya düşman, futbolcu amatör, hakem kötü" ve benzeri bahanelerin arkasına biraz fazla sığındıkları. Futbolcular zaten çok profesyonel olsa, medya yapıcı, yöneticiler işe bilen zatlardan oluşsa kendilerine pek gerek kalmayacak; sanırım bu durumun farkında değiller. Bugün Barcelona'yı 3. teknik adam konumundaki adı sanı bilinmez vatandaş çalıştırıyor. Ama işler gene tıkırında.

Antrenörlerimizin artık hedef saptırmayı bırakıp kötü giden Türk Futbolu için günü birlik düşünmeden taşın altına ellerini koymalarının zamanıdır. Yoksa o taş yuvarlanıp kendi ayaklarının üstünden geçecek. Küçülmeye mahkum Türk futbolunda Onlar da maddi manevi  istediklerini bulamama durumuyla karşı karşıya kalacaklar. Artık başta Teknik Direktörler olmak üzere Türk Futbolunun tüm öğelerinin, kafalarını kumdan çıkarmalarının zamanı geldi de geçiyor bile!

 
Toplam blog
: 164
: 672
Kayıt tarihi
: 21.10.10
 
 

İnşaat Mühendisiyim, olaylara anlık değil öncesi ve sonrasıyla bakmaya çaba gösteririm. Dağ havas..